Osmanlı’nın Sakarya-Sapanca-Marmara Kanal Projeleri
Sakarya Nehri Sapanca Gölü – İzmit Körfezi’ni birleştirecek bir kanal (iç suyolu) projesi asırlardır gündemde. Daha sonraları yeniden gündeme gelen ve 2000’li yıllarda geliştirilen proje gereği, bölgenin jeolojik yüzey ve jeofizik analizleri yapıldı. OsmanlI’nın beş asır önceki hayali acaba gerçek olacak mı?
Ulaşım ve taşımacılık, tarih boyunca insanoğlu için her zaman halledilmesi gereken önemli bir mesele olmuştur. İnsanlar bu meseleyi halletmek için yer altında ve yer üstünde uygulanmak üzere çok çeşitli projeler geliştirmişlerdir. Bu projelerin başında da köprüler, tüneller ve kanallar yer alır.
Osmanlı Devleti’nin bu sahadaki çok sayıda teşebbüslerinden bazıları hayata geçirilmiş, bazıları da proje olarak kalmıştır. Bir proje olarak kalanlar, bugün bile cazibesini kaybetmemiştir. Mesela Sultan İkinci Abdülhamid H an’ın yaptırdığı İstanbul Boğazı tüp geçit projesinin o zamana kadar dünyada uygulanmış bir benzeri yoktu. Bir asır sonra hayata geçirilebi len bu proje o zaman fevkalade cazip idi. Nitekim Osmanlı, son asrında bile, dünyada meydana gelen gelişmelerde birinci değilse ikinci sırada idi. Mesela dünyanın ikinci m etrosu İstanbul’da yapılmıştı. Dünyanın deniz altından ilk tüp geçit projesi İstanbul için hazırlanmıştı. Dünyada ilk defa denizaltıya sahip olan ikinci devlet OsmanlI’ydı. Dünyanın üçüncü büyük donanmasına Sultan Abdülaziz Han devrinde sahipti Osmanlı. Dünyada ilk telgraf hattını Osmanlı kurdu. Daha birçok üstünlük Osmanlı Devleti’nde, hem de devletin hızla yıkılışa geçtiği (!) bir devirde vardı. O günden bugüne teknoloji çok mesafe kat ettiği halde; Osmanlı’nın, son deminde yaptığı projelerden bazıları ancak yüz yıl sonra hayata geçirilebilmiştir. Yani bugün ancak uygulanabilen bu projeler, bir asır önce, daha o devrin teknolojisi ile gerçekleştirilmek istenmiştir. Binaenaleyh, günümüz teknolojisinin imkânlarıyla yapılan çalışmalardan bazıları, öyle çok da övünülecek işler olmayıp yabancı ülkelerdekilerin yanında devede kulak misali kalmaktadır.
Sakarya Nehri’ni Sapanca Gölü’ne, Sapanca Gölü’nü de İzmit Körfezi’ne bağlayarak Marmara Denizi ve Karadeniz’in birleştirilmesi projesi ilk defa Kanunî Sultan Süleyman Han devrinde ele alınmış ve bu proje için Mimar Sinan görevlendirilmişti.
Osmanlı devrinde ilk olarak Sakarya Nehri, Sapanca Gölü ve İzmit Körfezi arasını birleştirmeyi hedefleyen kanal projesi daha sonra geliştirilerek Karadeniz’i Marmara’ya bağlayan bir proje hâlini aldı.
Kanal Projeleri
Osmanlılar; Akdeniz ile Kızıl- deniz’i birleştiren Süveyş Kanalı’nın açılması, Don – Volga nehirleri vasıtasıyla Karadeniz ve Hazar Denizi’nin ve yine Sakarya Nehri yoluyla Marmara ve Karadeniz’in birleştirilmesi için dört asır içinde birçok kez teşebbüste bulunmuşlardır.
Osmanlı Devleti’nde kullanılan kerestelerin iki kaynağı vardı. Bilhassa donanmanın direk keresteleri Eflak ve Boğdan’dan, tekne ve güverte keresteleri de Eskişehir, Bolu ve Kocaeli taraflarından getirilirdi. Bu kerestelerin nakli zahmetli ve masraflı idi. İstanbul’un yakacak ve inşaat için gerekli kereste ve odun ihtiyacı da Kocaeli taraflarından temin edilmekteydi. Bu da aynı zorluğa sahip olduğu için, kereste ve odun fiyatları genelde yüksek oluyordu.
İşte bu gibi sebeplerden dolayı Sakarya Nehri’ni Sapanca Gölü’ne, Sapanca Gölü’nü de İzmit Körfezi’ne bağlayarak Marmara ve Karadeniz’in birleştirilmesi projesi ilk defa Kanunî Sultan Süleyman tarafından ele aknmış ve bunun için Mimar Sinan görevlendirilmiştir. Mimar Sinan, Sapanca’dan İzmit Körfezi’ne kadar olan mesafede arazinin ölçüm, istimlak ve tesviyesini yapmış, fakat savaşlar sebebiyle çalışmalara devam edilememiştir.
“Sakarya Nehri’ni Sapanca Gölü’ne ve Sapanca Gölü’nü de İzmit Körfezi’ne akıtmak murad-ı hümâyûnumdur.
” Kanal için ikinci olarak Sultan Üçüncü Murad Han (1574-1595) zamanında, 1591 yılında yeniden keşifler yapılmıştır. Sultan Üçüncü Murad H an’ın İznikmid (İzmit) sancak beyi ile