Atlantis
Eski Yunan efsanelerine göre, Atlas (Atlantik) okyanusunda Herakles sütunlarının (Cebelitarık) karşısında büyük bir ada. Eski ve ileri bir uygarlığın yaşadığına inanılan Atlantis’in ve üstünde yaşayan halkın bir deprem sonucu yok oldukları ileri sürülmektedir. Atlantis’le ilgili çok sayıda efsanenin kaynakları Eflatun’un Timaios ve Kritias adlı söyleşilerine dayanır. Timaios’ta, kendisinden 200 yıl önce yaşamış Mısırlı bir rahibin, o dönemden 9 000 yılı aşkın bir süre önce Akdeniz dünyasına egemen olmaya çalışan bir ada imparatorluğunun öyküsünü betimlemiş olduğundan söz eder. Buna göre, Atlantislilerin büyük ve yayılmacı planları, ordularının Atinalılar tarafından yenilmesiyle sona ermiş, kısa süre sonra da bir deprem sonucunda Atlantis, okyanusun dibine batmıştır. Kritias1t aysa, Eflatun Atlantis’i siyasal sistemi ideal bir ülke olarak anlatır.
Daha sonraki yazarlar da Atlantis efsanesine ilgi göstermişler, kayıp adanın tam olarak nerede bulunduğu konusunda pek çok kuram öne sürülmüş, adanın ütopya özellikli sistemi konusunda da uzun tartışmalar yapılmıştır. Bazı yazarlara göre, Amerikan Kızılderilileri, “Eski Dünya”dan “Yeni Dünya”ya Atlantis yoluyla geçmişlerdir. Atlantis’le ilgili olarak öne sürülenlerin yanlış olduğu kanıtlanmıştır. Bazı arkeologlar, Atlantis efsanesinin Ege denizinde Thera adasında son derece gelişmiş bir Minos uygarlığı kentinin, yanardağ püskürmesiyle yok olmasından kaynaklanmış olabileceğini öne sürmektedirler.