wiki

Ağacın Sınıflandırması

DİCORYNİA i. Güney Amerika’da yetişen büyük ağaç.

Ağacın Sınıflandırması

Yapraklar. Yapraklar birçok ağacın besin üretim yerleridir. Yeşil renkte olmalarını klorifil sağlar. Yapraklar biçim ve boyut olarak, geniş bileşik yapılardan (cevizde ve karyada olduğu gibi), ince pullara (ardıçta olduğu gibi) kadar büyük çeşitlilik gösterirler. Ömürleri de bir yıldan, bazı türlerde yirmi yıla kadar değişir. Işılbireşim (Bk. IŞILBİREŞİM) içinde karbonhidrat üretiminde kullanılan gaz olan karbondioksitin (C 02) özümlenmesi ile kök sisteminden ağaç tacına su akışını koruyan önemli bir süreç olan terleme (su buharı yitimi) gibi gaz alışverişleri, yapraklarlayapılır.Sözkonusugaz alışverişlerinin gerçekleştirildikleri en önemli yer, yaprakların üstlerindeki gözeneklerdir. Birçok ağaç türünde, gözeneklerin büyüklükleri büyük bir duyarlılıkla denetlenmekte, böylece, bitki içinde nemin azaldığı dönemlerde su yitimi azaltabilmektedir. Bazı yaprakların yüzeylerindeki mumsu tabaka, genelde nem yitiminin azaltılmasına uyumun örneklerinden biridir. Kökler. Kök sistemi bir ya da çok sayıda geniş odunsu kökler ile oldukça yoğun ince kök ağından oluşur. Geniş kökler ağacın tutunmasını sağlarken, ince kökler topraktan su ve besin maddelerinin özümlenmesi gibi yaşamsal bir işlevi yerine getirirler. İnce kökler sisteminin özümlediği su, kaba köklerden, gövdeden ve dallardan geçerek yapraklara ulaşır. İnce kök sisteminde genellikle hem küçük, odunsu olmayan kökler, hem de mikorizalar yer alır. Mikorizalar mantarların ortak yaşadıkları kök kıllarını içeren karmaşık yapılardır. Bu yapılar ağacın kök sisteminin özümleme yeteneğini önemli oranda artırırlar; bu arada mantarlar da, ağacın ürettiği karbonhidratları ve karmaşık organik molekülleri alırlar (Bk. ORTAKYAŞARLIK). Kızılağaç (Alnus) cinsi üyeleri gibi bazı ağaçlar ile bazı baklagillerin köklerinde yaşayan ortakyaşar azot tutucu bakteriler, konuk bitkiye kullanacağı azot bileşimlerini sağlarlar; bunun karşılığında ağaçtan beslenirler. Ağacın kök sisteminin özüm- leyici bölümü, toprağın besinlerini ve nemini değerlendirebilmek için, yüksek oranda bir çevrimi (büyüme ve ölme) yaşamalıdır; bu nedenle de köklerin korunması için daha çok ışılbireşim gerekir. Üretken yapılar. Açıktohumluların çoğunda tohumu, kozalak benzeri strobiller taşır. Erkek ya da çiçektozu üreticisi ve dişi ya da tohum tomurcuğu yapan strobiller, aynı ağacın farklı dallarında doğarlar. Kapalıtohum- lu ağaçlarda, çiçek yumurtalığı tozlanma ve döllenme sonunda tohum haline gelen tohum tomurcukları içerir. Gelişmiş çiçeklerde erkek ve dişi parçaların her ikisi, gelişmemiş çiçeklerdeyse erkek ve dişi parçalardan yalnızca biri vardır. Bireşeyli de denilen, erkek ve dişi parçaların aynı bitki üstünde yer aldığı birçok ağaç (kayınlar, vb.) vardır. Söğütler {Salix) cinsi gibi ikieşeyli ağaçların erkek ve dişi çiçekleri, farklı bireylerdedir. BÜYÜME VE GELİŞME Bir ağacın büyümesi, büyütken dokunun bölünür dokularındaki, dal ve kök uçlarındaki hücrelerin bölünmesiyle gerçekleşir. Büyütken doku hücrelerinin bölünmesi, ağaç çapında artışla sonuçlanır. Gövdede yer alan ksilem hücreleri, ılıman bölgelerde yaşayan ağaç gövdelerinin çoğunun kesitinde gözle görülür yıllık halkalar üreten ince duvarlı ilkbahar odununda ve kalın duvarlı yaz odununda genellikle farklılaşır. Ağaç tacıyla ilişkideki sürgendokular, dalların uzamasını sağlar ve ağacın yüksekliğinin artmasına neden olurlar. Ağaçlar yalnızca bu büyüme uçlarından uzarlar. Bu nedenle, dalların çatalları gibi ağaç üstündeki bir nokta, toprak yüzeyine göre hep aynı yükseklikte kalır. Bir ağacın yaşam çevrimi, rüzgjâr ve hayvanlar tarafından dağıtılacak tohumların gelişmesiyle başlar. Tohum çimlenmeye ya da büyümeye başladığında, fide haline dönüşür. Ağaçlar,

4

 

gelişme evresinde çevre koşullarından oldukça zarar görebilirler. Doğal olarak, birçok ağaç fidesi, bu gelişme evresinde hayvanlar tarafından yenir; aşırı sıcak ya da kuraklık yüzünden yok olur. Yaşamlarını sürdürmeyi başaran ve büyüyen ağaçlar, genellikle ancak 10-30 yıl sonra tohum üretebilirler. Ağaçlar, bölünür dokuları ağaç yaşamını ayakta tutmaya başladıktan sonra, nerdeyse potansiyel olarak ölümsüzdürler. Bu durumda ölüm, çoğunlukla yangın, rüzgâr, yıldırım, kuraklık ya da insanın kesmesi gibi bazı çevre kökenli nedenlerle ya da hastalık ve böcek saldırısı gibi biyolojik nedenlerle olur. Bir ağaç yaşlandıkça, doğrudan ya da dolaylı ölümüne yol açan kabuk bitleri ya da mantar kökenli kök çürümesi gibi böcek saldırılarına ya da mantar hastalıklarına karşı daha da duyarlılaşır. Birçok ağaç, çeşitli nedenler yüzünden ölür. Dışardan gelen, böcek ya da hastalıklar, oldukça yüksek oranlarda ağaç ölümlerine yol açarlar. Ayrıca asit yağmurları biçimindeki çevre kirlenmesi de ağaçları zayıflatıp ölmelerine neden olur. ÇEVRE VE DAĞILIM Nem, sıcaklık ve beslenme koşulları, ağaç türlerinin yerleşme ve büyümelerini etkileyen en önemli çevre öğeleridir. Ormanlar yaygın olarak dünyanın ılıman ve tropikal bölgelerinde yer alırlar ve bu bölgelerdeki uygun yağış ve sıcaklık rejimlerinin

 

5

biryansımasıdırlar(Bk. ORMAN ve ORMANCILIK). Dünyada en yaygın iki orman oluşumundan biri, kozalaklı, yapraklarını dökmeyen ağaçlardan oluşan taygadır; kutup ve askutup bölgelerini kaplar. İkincisi de mevsimlere bağlı olarak dönem dönem kuraklıklar yaşayan ılıman bölgelerdeki savanalarda ağır basan çam-ardıç ormanlarıdır. Afrika, Güney Amerika, Orta Amerika ve Güneydoğu Asya, bir ölçüde tarım nedeniyle hızla yok olma süreci yaşayan yoğun tropikal yağmur ormanlarıyla kaplıdır (Bk. CANGIL ve YAĞMUR ORMANI). Ağaç türleri çeşitli çevre koşullarına katlanabilirler. Çok yavaş büyüyen ağaçlar boy olarak daha küçüktürler; soğuk ve kurak bölgelerde daha yaygındırlar. Dü
şük ısı, büyümelerini önler. Nem baskısı da, yaygın bir biçimde orman sınırı bölgelerini andıran oluşumlara yolaçarakj ağaç büyümesini sınırlar; otlak ve çöl yakınlarındaki bitki topluluğu bu durumun en güzel örnekleridir. Ağaçlar arasındaki çevresel farklılıklar, orman oluşumunun görünümünde de farklılık yaratır. ÖNEM Ağaçlar insanoğluna sağladıkları birçok ürün ve rahatlık açısından oldukça değerlidirler. Ayrıca, birçok ağaç başlıca besin kaynaklarındandır (meyveler). Şeker bile, köken olarak bazı ağaçların besisularından elde edilir. Odun, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, ısınma ve yemek pişirme konusunda başlıca yakıt kaynağıdır. Odundan elde edilen gereçler içinde en önemlileri, kereste, kontrplak ve suntadır (Bk. KERESTE, KONTRPLAK). Odun ayrıca, kâğıt hamuru ve kâğıt üretimindeki başlıca lif kaynağıdır (Bk. KÂĞIT). Bunun yanı sıra ağaçlar, birçok kimyasal maddenin birincil ya da ikincil kaynaklarıdır. Yapay ipek gibi bazı lifler, odun hamurundan elde edilirler. Bazı ağaç türlerinin kabukları başlıca tanen kaynağıdır. Ağaçların daha sayılamayacak kadar çok yararları vardır. Toprağı aşınmaya karşı korurlar ve yüksek nitelikli su sağlanmasının korunmasına yardımcı olurlar. Ağaçların kök sistemleri, toprağın dengesine en büyük katkıyı sağlar. Yaşayan ağaçlar, oldukça değerli yabanıl yaşam ortamları yaratırlar. Ölü ağaçların ayakta kalan gövdeleri bile birçok hayvana barınak olur. Devrilmiş ağaçlar da, besin maddelerinin korunmasında ve çevriminde çok önemlidirler; toprak aşınmasını azaltırlar; yabanıl yaşam ortamı oluştururlar; başka bitkilerin yetişmesine yardımcı ortamlar yaratırlar. Ağaçlar tarım alanlarında koruyucu çitler, kent alanlarında güzel görünümlü ve etkin engeller oluştururlar; aynı zamanda da, doğal ya da yapay birçok görünüme, estetik olarak katkıda bulunurlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir