Sömürge dönemi, XVII. yy’da Virginia ve Massachusetts’teki yerleşimlerle başlar., 17401ı yıllarda, dinsel bir canlandırmacılık olan «büyük uyanış»a ve bundan sonraki döneme kadar uzanır. İlk Amerikan edebiyatı, Püriten-kalvenc: öğretinin egemenliği altında olmasına rağmen, dini konularla sınırlı değildi. Dinsel yazılarla daha dünyevi olan vakayinameler, Yeni Dünya’nın fiziksel ve ruhsal güç gerektiren çevresini aşan olağanüstü bireylerin tarihidir. Bu ilk yazarlar, tarzı ve belagati saptadılar ve daha sonraki Amerikan edebiyatının başlı ca ilgi noktalarına önceden ışık tuttular. Amerika’ya yerleşen ilk kuşak vajizler, dinsel risalelerin, güncelerin yanı sıra kendi yükümlülüklerinin tarihini yazdılar. Önde gelen dinsel tartışmacılar John Cotton, Anne Hutchinson, Roger Williams ve john Winthrop’tur. Winthrop’un önce History of New England from 1630 to /649(1630’dan 1649’a Yeni Ingiltere Tarihi) adıyla yayınlanan Journals (Günce), bugün bile bellibaşlı tarihsel kaynaklardan biridir. Bunu, William Bradford’un History of Plimouth Plantation (Plimouth Tarım İşletmesinin Tarihi, 1856’da basıldı), Edward Johnson’ın History of New England (Yeni İngiltere Tarihi, 1654) ve Thomas Morton’ın saygısızlık ve müstehcenlik imalarıyla ötekilerden farklı olan New English Canaan’ı (Yeni İngiliz Vadedilmiş Ülkesi, 1637) izledi. Kalıcı edebi nitelikleri olan Güney tarihleriyse yüzbaşı JohnSmith’in The Generali Historie of Virginia’ sı (Virginia’nın Genel Tarihi, 1624) ve çok daha sonra William Byrd’ün History of the Dividing Line’lydı (Sınır Çizgisinin Tarihi – 1728’den sonra oluşturuldu ve yeniden üzerinde çalışıldı ama ancak 1841’de basıldı). Püriten yazarlar dinsel ve öğretici temalara yöneldiler. Amerika’da basılmış ilk kitap Bay Psalm Book: The Whole Book of Psalmes Faithfully Translated in to English Metre’d\r (Köy İlahi Kitabı: İngiliz Veznine Sadıka Kalınarak Çevrilmiş Eksiksiz İlahi Kitabı, 1640), Püriten yaklaşımı sürdürdü. Bu arada, gerçekten başarılı ve biraz da az katı, daha az Püriten bir vurguyla yazılmış şiirler, The Tenth Muse Lately Sprung Up in America’y\ (Amerika’da Bu Yakınlarda Ortaya Çıkan Onuncu Müz, 1650) yazan anne Bradstreet’ten ve şiirleri 1939’a kadar keşfedilmeyen Edward Taylor’dan geldi. Püriten dini inancına geçiş deneyimini tanımlayan ruhani otobiyografiler, püriten mizacına daha uygundur: Thomas Shepard’ın The Sincere Convertü (Gönülden Din De ğiştiren, 1640) bunların ilklerindendir. Jonathan Edwards’in ilk kez 1765’te, ilahiyatçı Samuel Hopkins’in 8Life of the Rev. J. Edwards’inda (Peder J. Edwards’in Hayatı) yayınlanan Personal Narrative’iyse (Kişisel Öykü), sonunculardandır. Sömürge döneminin hatırlanmaya değer yapıtları, Yeni Dünya’daki hayat koşullarını tasvir ediyordu. Kızılderililer eline esir düşenlere ilişkin öykülerin ilki ve en iyi bilineni, Mary Dowlandson’un Captivity and Restauration’ udur (Esaret ve Kurtuluş, 1862). Günceler arasında, Sarah Kemble Knight’ın at sırtında Boston’dan New York’a yaptığı seyahatin öyküsü ve Samuel Sewalhn günceleri (1673 ile 1729 arasını kapsarlar), sömürgelerdeki hayatı betimler. Püriten edebiyat idealiyse en iyi biçimde Cotton Mather’in devasa kilise tarihi olan Magnalia Christi Americana, or the Eccslesiastical History of New England from its first Planting in the New Year 1620; :into the Year of our Lord 1698′ iyle (Magnalia Christi Americana, ya da 1620 Yeni Yılındaki ilk Ekimden Efendimizin Yılı 1698’e kadar Yeni İngiltere’nin Kilise Tarihi, 1 702) özetlenir. Bu özet, çok aşırı bir belagatle Amerika’yı ve onun dindar Püriten önderlerini yüceltir. Aynı biçimde yoğun bir dindarlık, Jonathan Edwards’in XVIII. yy. başlarındaki yazılarına da egemendir. Edwards, ruhani otobiyografisinin yanısıra, her ikisi de John Locke’un felsefesini içine almaya çalışan A Treatise Concerning Religious Affections (Dini Sevgi Üzerine İnceleme, 1746) ve Freedom of the Will (İrade Özgürlüğü, 1754) ile ve şimdiye kadarverilmişen ünlü cehennem ateşi vaazı olan Sinners in the Hands o f an Angry 408 ABD (EDEBİYAT) God (Gazaba Gelmiş bir Tanrının Elinde Günahkarlar, 1714) ile de tanınır. Genç Benjamin Franklin de Edwards ile aynı dönemde yazdı. Bonifacius, or Essays To Do G o o d u (Bonifacius, ya da iyilik Yapmak Üzerine Denemeler, 1710) gibi yapıtlardan edindiği özdeyiş niteliğindeki bilgeliği de büyük ölçüde içeriyordu. Aynı biçimde Franklin, Autobiography sinde (Otobiyografi) de, Püriten ruhani otobiyografi yazarlarına özgü biçimde, insanın eylemleri konusunda duyduğu kaygıyı yansıtıyordu. DEVRİM EDEBİYATI Amerikan Devrim dönemi 1760ların başında yurtseverler arasındaki ilk çalkanışlardan, Anayasa’nın kabul edildiği 1787’ye kadar uzanır. Püritenlerin karakteristik bir özelliği olan şevk ve tartışmacılık bu dönemin başlarında Jonathan Mayhew’un vaazlarıyla, yurtseverlerin siyasali risalelerinde hissediliyordu. Risaleci adı verilenler içinde en önemlileri, tartışmaya açık ve genellikle taşkın beş risale yazan James Otisi, 1767 ve 1768’de gazetelerde yaygın biçimde yayınlanmış ve “Pennsylvanialı Bir Çiftçi” imzalı bir mektup dizisi yazan John Dickinson; ve siyasi risaleler değil de felsefi edebiyat olarak kabul edilmesi daha uygun uzun bir yapıt dizisinin ilki olan A Dissertation on Canon and Feudal LaWun (Kilise Yasası ve Feodal Yasa Üzerine Bir Tez, 1765) yazarı John Adams’dır. Ancak sömürgelerde en büyük devrimci etkiyi sağlayan ve ülke dışında da en fazla ilgi toplayan, Thomas Paine’in Amerikan bağımsızlığını savunan Common Sense (Aklı Selim) adlı risalesi oldu. Devrimin kendisi, çoğu kral taraftarlarına karşı hiciv niteliğinde saldırılardan oluşan bir yurtsever nazım dalgasını teşvik etti. Hicivleri en popüler olan John Trumbull’un 1775’te yazıp 1782’de genişlettiği Tory politikasının gülünç bir hicvi olan M’Fingal’d\r. Devrim dö neminin ortak şiir konularından biri olan, Amerika’nın yakın gelecekteki büyüklüğü, Philip Freneaunun Hugh Henry Brackenridge ile birlikte yazdığı, Princeton Koleji 1771 diploma töreni şiirinin başlığında da ifade edilmiştir: On the Rising Glory of America (Amerika’nın Yükselen Görkemi Üzerine, 1772). Amerikan edebiyatı bu dönemde de daha çok tarihler, muhtıralar, kişisel günceler, mektuplar ve devrim ruhu ile yazılmış siyasi yazılardan oluşuyordu. Afrikalı bir köle olan ve bugün Amerika’nın ilk önemli karaderili yazarlarından biri sayılan Phillis Wheatley’in yapıtları bunun istisnasını oluşturur. Onun özgün sayılmayacak ama iyi işlenmiş Poems on Various Subject, Religious andMoraïx (Çeşitli Dini ve Ahlaki Konular Üzerine Şiirler) 1773’te Londra’da basıldı. Devrin çeşitlilik gösteren düzyazıları arasında bir Quaker olan John Woolman’in Journaï\ (Günce, 1774); Fransa doğumlu Jean de Crevecoeur’ün Letters of an American Farmed (Amerikalı Bir Çiftçiden Mektuplar, 1782), William Bartram’ın Florida’lar, Georgia ve Carolina’lardaki gezilerini anlattığı Travels’ı (Seyahatler, 1791) ve John Adams’ın karısı Abigail Adams’ın Devrim dönemi mektupları vardır. Ama belki de bu dönemin en iyi hatırlanan yapıtları, Thomas Jefferson’ın Declaration of Independence’ı (Bağımsızlık Beyannamesi) ile başlayan devlet evraklarıdır. 1787 ve 1788’de Alexander Hamilton, John Jay ve James Madison, yeni anayasayı savunan ve The Federalist (Federal) adı altında toplanan 85 (denemeyi ortaklaşa yazdılar. İlk Amerikan tiyatro oyunu, William Godfrey’in The Prince ofParthia’s\ (Part Prensi, 1765), sömürgelerde tiyatroya uygulanan ahlaki sansüre karşın, bu dönemde ortaya çıktı. Serbest nazımla yazılmış destansı bir trajedi XVII. yy. sonu ve XVIII. yy. başında Boston’un önde gelen ilahiyatçısı Cotton Mather, çoğu Masschusetts sömürgesinin püritan dinini savunan 450’yi aşkın edebi yapıt yazdı. İleri görüşlü bilimsel incelem eleriona Londra’daki Royal Society’de (Kraliyet Derneği) üyelik kazandırdı. olan oyun, ilk kez 1767’de sahnelendi. Bunu Royall Tyler’ın Amerika Birleşik Devletlerinde ilk sahne komedisi olan ve ilk sahne Yankee’si Jonathan’ı sunan The Contrastı (Çelişki, 1787) izledi.
SÖMÜRGE EDEBİYATI
04
Eyl