Bir sonraki ku şaktan Bostonlu John Singleton Copley, ilk bellibaşlı yerli yetenek oldu. Yüzey ayrıntılarını ve biçimlerin sağ lamlığını vurgulayan portreleri, Paul Revere gibi önemli Devrimci simaların ve diğer önde gelen Bostonlu ¡yurttaşların canlı bir tarihini oluşturur. Copley 1774’te daha ileri bir akademik eğitim için Londra’ya gitti. Bu kutsal yolculuğunu 14 yıl önce yapmış olan, kendisi gibi Amerikalı Benjamin West, onu stüdyosuna aldı. West ve Copley, Amerikan resminin değerini ortaya koyma çabasının temsilcileridir. İkisi, aynı zamanda, Avrupa’ya göç ederek, daha sonraki kuşakların ressamlarına örnek olmuşlardır. Kral George lll’ün ressamı West, Krallık Akademı- si’nin başkanı oldu ve yabancı bir kentte hem eğitim, hem de halden anlar bir destekçi peşinde olan Amerikalı ressamlara evsahipliği yaptı. West’in portreleri ile tarihi ve dini resimleri İngiliz çağdaşları ile aynı düzeyde değildir; ama, kazandığı başarı Amerikalıların gözünde ressamın seçkin yerini pekiştirdi. XIX. yy’dan önce sivrilen üçüncü ressam da, Charles Wilson Peale’dir. Ressamları harekete geçirebilen bir güce sahip olan Peale, 1795’te Amerika’nın ilk resmî sergisini düzenlemeye yardımcı olduğu gibi, ülkenin en eski müzesi olan, Philadejphia’daki Pennsylvania Gü zel SAanatlar Akademisi’nin de kurucularından biriydi. Ayrıca, hem erkeklerden, hem de kadınlardan oluşan bir sanatçılar sülalesi oluşturdu
Orısekizınci YüzyıljAmerikan ressamları
04
Eyl