wiki

çini

Beyaz kilden yapılıp, fırında pişirilen, yüzeyi sırlanmış
levha. Genellikle duvar kaplaması olarak kullanılan çininin
ortaya çıkışı Eski Mısır’a ve Mezopotamya’ya dayanır.
Çini adı önceleri Çin’de yapılan ve OsmanlIların
“fağfuri” dedikleri yarı saydam Çin porselenleri anlamında
kullanılmış, ayrıca ışığı geçirmeyen pişmiş toprak
yapıtlar, Türkistan, Orta Asya, İran halkının günümüzde
de kullandığı gibi “kâşi” deyimiyle anılmıştır.
Çininin sırlanma ve renklendirme tekniğinde, genel
olarak iki teknik uygulanır: Sıraltı tekniği ve sırüstü tekniği.
Sıraltı tekniğinde, pişmiş toprağın üstüne ince bir
astar tabakası sürülüp, üstüne süslemeler yapılır. Sonra
bu süslemelerin de üstüne sır sürülüp, pişmiş toprak fırında
pişirilir. Sırüstü tekniğinde, pişmiş toprağın üstüne
önce saydam olmayan bir sır sürülür. Sonra fırında pişirilip,
üstüne boyayla süslemeler yapılır. Ardından yeniden
fırına verilip, ikinci bir kez pişirilir.
Çini bardak, tabak, vazo ve süs eşyaları yapımında
kullanılmıştır; ama en yaygın kullanım alanı, mimarlıkta
duvar kaplaması olarak kullanılmasıdır. Türk mimarlığında
kullanılışı Uygurlara kadar uzanır. Karahanlılar ve
Gazneliler de, bezemelerinde çiniye büyük bir ustalıkla
yer vermişlerdir. Ancak, mimarlıkta dengeli kullanılışı,
İran’da Büyük Selçuklu uygarlığıyla başlamıştır. Anadolu
Selçukluları, çiniyi genellikle çokgen büyük levhalar
(asıl çini) ve küçük parçalar (mozaik) halinde kullanmışlardır.
Anadolu Selçukluları döneminde çininin kaplama
olarak kullanıldığı yapıların başlıcaları arasında
Konya’da Karatay medresesi ve Sırçalımedrese, Tokat’ta
Gökmedrese, Eski Malatya’da Ulucami, vb. sayılabilir.Osmanlı çiniciliği, İstanbul’un fethine kadar çoğunlukla
Selçuklu geleneğini sürdürmüş, en önemli çinicilik
merkezi İznik olmuştur. Osmanlı çiniciliğinin en parlak
dönemini yaşadığı XVI. yy’da, Süleymaniye, Rüstempaşa,
Sokullumenmetpaşa camileri gibi çok sayıda yapı,
olağanüstü güzellikte çinilerle bezenmiştir. Özellikle
Sultanahmet camisinde, 20 000’i aşkın çini kullanılmıştır.
Osmanlı çini sanatı XVII. yy’dan başlayarak gerilemeye
başlamış, XVIII. yy’da Osmanlı sarayı, çini gereksinmesini Avrupa’dan karşılamaya koyulmuştur.
Günümüzde Türk çiniciliğinin merkezi Kütahya ilidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir