BRONZ;
Aim. Bronze, Fr. Bronze, İng. Bronze. Bakırın önemli bir alaşımı. Önceleri bakır ve kalaydan meydana gelen bakır alaşımlarına bronz denilmekteydi. Bununla birlikte bronz terimi modern kullanımda bakırın bakır-nikel, bakır-beril- yum ve bakır-çinko (pirinç) alaşımı dışındaki bütün alaşımları için kullandmaktadır. Pirinç bakırın çinkoyla yaptığı alaşımdır. % 10 çinko ihtivâ eden pirince ticârî bronz da denilmektedir. Bronz târihî bir öneme sâhiptir. Bilinen en eski alaşımlardandır. Eldeki tarihi bilgilere göre ilk defâ M.Ö. 3500 yıllarında Ortadoğuda îmal edilmiştir. Ancak yaygın bir şekilde kullanımı M.Ö. 1000 yıllarında başlar. Bu devirlerde bronz, silah ve âlet yapımında (özellikle bıçaklar, makaslar, çekiçler vs.), bunun yanında sanat eserlerinde ve süslemelerde kullanılmıştır. Bronz bakırdan daha serttir, daha kolay erir ve kalıba daha kolay dökülür. Bâzı bronzlar demirden de serttir. Bu tür bronzlar silâh namlusu ve makina yataklarının îmâlinde kullanılır. Âlet ve silâhlarda demir alaşımlarının daha çok kullanılmakta olması, demirin bakır ve kalaya oranla daha bol bu- lunmasındandır. Bakırın içinde bâzı metallerin çö- zünebilme sınırları vardır. Meselâ berilyum % 2, silisyum % 5, kalay % 15 ve çinko % 38 nispetinde çözünebilir. Bir metalin miktarı çözünme sınırının üzerinde olduğu zaman alaşım homojen olmaz. Bunun yanında nikel ve alüminyum gibi sınırsız olarak bakırla karışabilen metaller de vardır. Silisyum, alüminyum ve kalay bronzda en fazla bulunan elementlerdir. Bu metallerin nispeti arttıkça alaşımın sertlik ve direnci artar. Ancak parlaklığı azalır. Bronzda az bir miktarda bulunabilen diğer mühim elementler de mangan, demir, kurşun ve fosfordur. Fosfor bronzu, pompaların, vanaların ve burçların yapımında kullanılır. Bronzun çok kullanıldığı alanlardan biri de metal para îmâlidir.