BUDAMA; Aim. Ausholzen, Ausâsten, Besc- hneiden (n.), Fr. Taille (f.), emendage (m.), İng. Pruning, lopping, trimming. Ağaçların düzenli ve kuvvetli bir taç (dal ve yaprak) meydana getirebilmeleri, verim çağlarında daha uzun zaman kalabilmeleri, kuvvetten düşmeye başlamış ağaçların yeniden kuvvetlenebilmeleri ve yüksek kaliteli ürün verebilmeleri gâyesiyle yapılan iş.
Odunlaşmış bitkilerde kırık, ezik, hastalık, sık ve eğri büyümekte olan dallar budanarak ağaçlara düzgün şekiller verilir. Meyve ağaçlarında kaliteli çiçek açmasını ve meyve alınmasını etkiler. Bahçelerdeki süs ağaç ve çalılarının budama ile şekilleri ve güzellikleri muhâfaza edilir.
Genç meyve ağaçlan, taçsız olarak düz bir fidan hâlinde dikilir. İlk yıllar, gövdeden çıkan yan dallara dokunulmaz. Sâdece, kök boğazından çıkan sürgünler temizlenir. Ağaç çeşidine göre; şeftali ve kayısılarda ikinci, elma ve armutlarda ise üçüncü yıl şekil verme budaması yapılır. Meyve ağaçlanmn alçak boylu ve kısa dallı olmaları erken ve bol meyve verimini etkiler. Dallar enliliğine büyü- meli (uzayıp gitmemelidir. Alçak boylu meyve ağaçlarında bakım ve meyve toplama kolay olur. Budama ile terbiye edilmiş meyve ağaçları; alçak yapılı, 3-5 ana dallı, tacın alt tarafı bol yapraklı ve meyve dallı olur.
Gençleştirme budaması, ağaçlarda yeniden kuvvetle sürgünler meydana getirerek yeni bir taç teşkil edilmesi için yapılır. Böylece, ağaçta verim yeniden arttırılacağı gibi, meyvelerin de kaliteleri yükseltilmiş olur. İhtiyarlamış ve ölmeye yüz tutmuş ağaçlarda gençleştirme budaması yapılmaz. Gençleştirmede meyve türlerinin budamaya karşı dayanma dereceleri de göz önünde bulundurulur. Zeytin ağacı budamaya karşı en fazla dayanıklı olandır. Bunu dayanma derecelerine göre; armut, erik, elma, şeftali, kayısı, dut ve kiraz ağaçları sırayla takip eder.
Gençleştirme budamasında, ilk olarak kurumuş, sıklaşmış ve birbirine binmiş dallar kesilir. Geri kalan dallarda, kısaltma budaması yapılarak, ağacın tacı küçültülmüş ve yeniden kuvvetli sürgünlerin teşekkülü temin edilmiş olur. Bâzı ağaçlarda, budama yapılması neticesi olarak, çift katlı bir taç teşekkül eder. Böyle ağaçlarda, üst taç atıldıktan sonra, zayıflamış olan alt taç dallarında da kısa budama yapılarak, ağaçta kuvvetli ve dengeli bir taç meydana getirilir. Düzgün bir taç budaması yapıldıktan sonra, iyi bir toprak işlemesi, sulama ve gübreleme ile yeter miktarda meyve dal ve dalcıklarının meydana gelmesine yardımcı olunmalıdır. Ağaçlarda genç dallar, budama makası veya serpet (bağ bıçağı) ile budanır. Genç dallar kesilirken, bir odun gözün tam üstünden, tırnak bırakmayacak ve düz bir şekilde kesilir. Budamada tırnak bırakmamak esastır. Tırnak bırakılırsa bu zamanla kurur.
Yaşlı dallar, daim alt tarafından yarılmamasma dikkat ederek, mutlaka testere ile kesilmelidir. Testere ile kesim bittikten sonra, yara yeri keskin bir serpetle perdahlanır. Perdahlanan yaralar aşı mâcunu ile sıvanır. Perdahlanan ve aşı mâcunu ile sıvanan yaralar çabuk kapanır. Budamanın kış ve yaz budaması olmak üzere iki zamâm vardır:
Kış budaması: Ağaçların dinlenme devresinde yapılan budamadır. Soğuk yapmayan yerlerde kış budamasına bütün kış devâm edilebilir. Kışları sert geçen yerlerde, şiddetli soğukların geçmesi beklenmelidir. Böyle yerlerde, gözler uyanmadan evvel, şubat sonları ile mart başlarında yapılabilir.
Yaz budaması: Kış budamasından sonra, ağaçların yaşlı kısımlarında budanan yerlerin kenarlarından, lüzumsuz sürgünler çıkabilir. Yaz başlarında bu lüzumsuz sürgünleri kesmek veya kısaltmak îcâb eder. Bu sûretle ağaçlarda kuvvet israfı önlenmiş olur. Şeftâli ve asmalarda, gözler uyanmadan önce ilkbahar başlangıcında budama yapılır.