wiki

OSMAN TURAN

OSMAN TURAN; Selçuklu devri Türk târihi ve
medeniyeti araştırmalarıyla tanınan bilim adamı.
1914’te Trabzon’un Çaykara kazâsının Soğanlı köyünde
doğdu. Babası, Birinci Cihân Harbinde Kafkasya
cephesinde şehit düşen Haşan Ağadır. İlkokulu
Çaykara’da, ortaokulu Bayburt’ta okudu.
Trabzon’da başladığı liseyi Ankara’da bitirdi.
1933’te Dil ve Târih-Coğrafya Fakültesinin Ortaçağ
Târihi Kürsüsüne girdi. DTCF’den 1940’ta
mezun oldu. Ortaçağ Târihi Kürsüsüne asistan
olup, Ortaçağ Türk-İslâm Târihi derslerini okuttu.
1941’de Oniki Hayvanlı Türk Takvimi adlı teziyle
doktorluk pâyesini kazandı. 1944’te doçent,
1951’de de profesör oldu.
Osman Turan, hocası Ord. Prof. Fuad Köprülü’yle
berâber Demokrat Parti saflarında siyâsete
atıldı. 27 Mayıs 1960 ihtilâli sonrasında tevkif
edilip, on altı aydan fazla Yassıada’da kaldı. Adâlet
Partisi kurulunca, tekrar siyâsete atıldı. 1965 seçimlerinde
Adâlet Partisinden Trabzon milletvekili
olup, meclise girdi TBMM’de Türklerin millî ve
mânevî meselelerinin müdâfaasını yapıp, Adâlet
Partisinde genel başkan yardımcılığına kadar yükseldi.
1969’da siyâsî hayattan çekildi.
Osman Turan, 1941’de yayınlanan Oniki Hayvanlı
Türk Takvimi eseriyle ilim âleminde tanındı.
1948’de Paris’te toplanan Milletlerarası Şarkiyatçılar
Kongresinde Selçuklular Türkiyesinde Toprak Hukûku adlı tebliği okundu. Bu tebliğinde,
Osmanlı Devletinde tatbik edilen hukûkî,
idârî, askerî ve zirâî idârenin temelini teşkil eden
mîrî sistemin, Selçuklu Türkiyesinde mevcut olduğunu
ortaya koydu. 1948-1950 yıllarında Paris
ve İngiltere’nin başşehri Londra’da araştırmalarda
bulundu. Selçuklular ve Türkiye târihi ve medeniyeti
çalışmalarını toplayıp, 1958’de Türkiye
Selçukluları Hakkında Resmî Vesikalar, 1965’te
Selçuklular Târihi ve Tü rk -İs lâm Medeniyeti,
1969’da Türk Cihân Hâkimiyeti Mefkûresi Târihi,
1971’de Selçuklular ve İslâmiyet ve 1973’te
Doğu Anadolu ve Türk Devletleri Târihi adlı
eserlerini verdi. Osman Turan eserlerinde, Selçuklular
târihini, İslâm âlemini ve medeniyetini dâhilî
ve hâricî düşmanlardan koruyan Türklerin nasıl
yükseldiklerini ve dünyâ çapındaki rollerini
aydınlığa kavuşturdu. Zorlu ve mücâdeleci bir hayâtın
sonrasında ilim âlemine kıymetli eserler bırakarak,
17 Ocak 1978 târihinde İstanbul’da vefât
etti. Verimli bir çağında vefât eden Osman Turan,
Osmanlı hânedânından Sâtıa Sultanla evliydi.
Osman Turan, kimden gelirse gelsin ve kime
karşı olursa olsun haksızlıkların karşısına dikilirdi.
Bu vasfıyla yalnız değerli bir ilim adamı değil,
aynı zamanda her haksızlığa bilhassa devlete ve
millete karşı olan hareketlere karşı çıkan hakîkî bir
aydın olarak tanınmaktadır. Yassıada’da iken tutukluları
hor ve hakîr gören kumandan Tarık Güryay’a
attığı tokat sebebiyle halkın gözünde bir
kahraman gibi sevildi. Ancak Osman Turan’ın
Yassıada dönüşü bir zamanlar profesör olarak bulunduğu
Ortaçağ Kürsüsünde vazîfe almak istediği
hâlde ideolojik sebeplerle reddedilmesi Türk
halkı ile aydınlar arasında hoşnutsuzluk meydana
getirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir