OSMAN YÜKSEL SERDENGEÇTİ; son
devrin fikir, kültür ve siyâset adamlarından. 1917
yılında Antalya’nın Akseki kazâsında doğan Serdengeçti’nin
babası, müfti Ahmed Sâlim Efendidir.
İlk öğreniminden sonra Ankara Gâzi Lisesini bitirdi.
Ankara Üniversitesi Dil ve Târih Coğrafya
Fakültesine kayd olup devâm ettiyse de, o devrin
idârecileriyle yaptığı mücâdele sonunda son sınıfta
okuldan tardedildi. Üniversite sıralarında
mâneviyâta bağlılığı, mücâdele azmi, korkusuzluğu
ile tanındı. Başta Türk Ocağı olmak üzere
devrin milliyetçi kuruluşlarında faal rol oynadı.
Serhat boylarında düşmana aman vermeyen
akıncı atalarına ad olmuş Serdengeçti’yi* mücâdele
için çıkardığı dergisine isim olarak koydu. Bundan
sonra Serdengeçti lâkabı ile tanınan Osman Yüksel,
bu dergiyi altmışlı yıllara kadar ancak otuz üç
sayı çıkarabildi. On dört senede ancak otuz üç sayı
çıkan Serdengeçti, bundan sonra bir daha çıkmadı. Bağrıyanık adındaki mizah dergisi teşebbüsü
ise, ilk sayısı toplatılıp kapatıldığından devam
etmedi.
Ömrü mücâdele ve sıkıntı ile geçen Osman
Yüksel, 1964 yılında milletvekili olarak parlamentoya
girdi. Mizaç ve düşünceleri îtibâriyle siyâsetten
umduğunu hiçbir zaman bulamayan Serdengeçti,
bir müddet sonra siyâsetten fiilen ayrıldı.
Hicivleri, serdengeçi yazıları ve mücâdelesiyle
pekçok kişi tarafından sevilen Osman Yüksel, 10
Kasım 1983 târihinde vefât etti.
Osman Yüksel Serdengeçti, hayâtın nimetinden
çok külfetine tâlip olmuş, biraz aceleci, süreli
yayınlarında istikrarsız, sevdiklerine karşı son
derece müşfik, düşmanlarına ise korkusuz ve sert,
hep zora tâlip olan bir mîzâca sâhipti. Ailesinden
aldığı sağlam bir millî kültür ve terbiye, onda ömrü
boyunca tesirini sürdürerek, başından geçen
bütün meşakkatler ve giriştiği mücâdeleler işinde
en sarsılmaz tarafı olmuştu.
Osman Yüksel; millete, devlete, dîne düşman
gördüğü her türlü fikir, düşünce,inanç ve icrââtın
en sert tavırla karşısına çıkmış, bilhassa materyalizme
karşı amansız bir mücâdele vermiştir.
Ömrü mahkemeler, hapishânelerle geçmiştir. Ona
göre hastâne, hapishâne ve mezarlık hayâtın üç sacayağıdır.
Şiirlerinde ve nesirlerinde Türk İslâm
kültürünün ana temaları hâkimdir. Bol ve seciyli
üslûbu, yazılarına yarı destanımsı bir hava vermiştir.
Yine aynı üslubuyla bol bol nükte ve hiciv
yapma rahatlığını yaşamıştır. Çok geç ve güç yazan
biri olması sebebiyle, süreli neşriyatı ve kitapları
uzun zaman aralıklarıyla yayınlanmıştır.
Eserleri:
Bu Millet Neden Ağlar, Bir Nesli Nasıl Mahvettiler,
Gülünç Hakikatler, Türklüğün Perişan
Hâli, Mâbedsiz Şehir, Mevlânâ ve Mehmed
Akif.İMPARATORLUĞA MERSİYE
(Rumeli ve Balkanlara dâir)
Bin yıl oldu toprağına basalı
Hayli oldu kılıçları asalı. 9
Bülbüllerin onun için tasalı,
Sazlar kırık, ayar tutmaz telleri,
Biz n’eyledik o koskoca elleri?!.
Yol görünür, hakan emir verirdi.
Dalga dalga ordularım yürürdü,
Hamlemizden dağlar, taşlar erirdi.
Doludizgin aştık nice belleri,
Biz n’eyledik o koskoca elleri?!.
Yıldız doğar, tâlihimiz belirir,
Sabah olur, ulûfeler verilir,
Bir seferde dört kırallık serilir,
Al al ettik, kara kara tülleri,
Biz n’eyledik o koskoca elleri?!.
Ferman çıkar, dalkılıçlar takılır,
Meydanlarda Rabb’e duâ okunur,
Gölgemizden bütün cihan sakınır,
Andırırdık coşkun akan selleri,
Biz n’eyledik o koskoca elleri?!.
Kosovalar, Plevneler bizsizdir,
Yosun tutmuş câmileri ıssızdır.
Boynu bükük minâreler öksüzdür.
Açmaz olmuş kızanlığın gülleri,
Biz n’eyledik o koskoca elleri?!.
Hâlâ görür, geleceği sezerdik!
Bir zamanlar ki Vistül’de gezerdik!
Haritayı biz kendimiz çizerdik!
Fethederdik deryaları, çölleri,
Biz n’eyledik o koskoca elleri?!.
Rodopların ak başları yaslıdır.
Serdengeçti, gönlün artık usludur,
Rüzgarları bile mâtem seslidir.
Zafer, zafer der eserdi yelleri,
Biz n’eyledik o koskoca elleri?!.
(Bu Millet Neden Ağlar)
OSMAN YÜKSEL SERDENGEÇTİ
21
Eki