PARAPLANÖR; Aim. Segelflugzeug (n), Fr.
Paraplaneur (m), İng. Paraglider. Aerodinamik
şekilde kumaştan yapılmış olup, kumanda telleriyle
yelken gibi idâre edilerek uçmaya yarayan
âlet.
Paraplanörlerin ortaya çıkmasıyla, insanların
“kuş gibi” uçma hayâli gerçekleşmiştir. Çağlar
boyu birçok insan, çeşitli biçimde kanatlar takıp
uçmayı denemiştir. Ne var ki, bazı bilgilerden
mahrum olan bu kişiler başarılı olamamış, kimi de
yaralanmıştır.
Hızla gelişen bu sporun teknik alandaki en
önemli adımını, ABD’de Nasa’da çalışan ilim
adamlarından Francis M. Rogallo attı. Rogallo, insanlı
uzay araçlarında uçurtmalardan yararlanma
konusunda araştırmalar yapmıştır. Bu düşünce,
uzay araçları için kabul edilmedi, ama Rogallo’nun
çalışmasıyla elde edilen buluşlar, 1970 yılından
bu yana Kaliforniya’da gelişmekte olan
paraplanör sporunu ortaya çıkardı.
Günümüzde kullanılmakta olan paraplanör,
Nasa tarafından denenmiş olan modelden geliştirilmiştir
ve yapımcısının hatırasına, rogallo adıyla
da anılır. Dünyânın en basit uçma aracı olan rogallo,
beş buçuk metre uzunluğunda bir omurgaya
çapraz olarak ortasından takılan, gene aynı
uzunluktaki bir ikinci parçadan meydana gelir.
İki kanat çubuğu, önden, omurganın ucuna takılır
ve geriye doğru A harfi meydana getirecek biçimde
uzanarak, orta parçaya bağlanır. Tam önünde,
“trapez” denilen bir denetim çubuğu bulunur.
Denetim çubuğu, omurgaya ve kablolarla aracın
köşelerine bağlıdır.Paraplanör, denetim çubuğunun itilip çekilmesiyle
veya iki yana hareket ettirilmesiyle yönlendirilir.
Paraplanörün ağırlığı yaklaşık 18 kg
olup, aracı kullanan kişi, araçtaki en büyük ağırlığı
meydana getirdiğinden, bir sarkaç gibi sallanarak
trapezi hareket ettirip paraplanörü istenilen
yükseklikte tutar. Sözgelişi, trapezin itilmesi aracın
burnunun havaya kalkıp, hızının düşmesine sebep
olur.
Paraplanörle uçuşta, sporcu önce kolonlarla
araca bağlanır. Ardından, paraplanörü havaya kaldırır
ve bir tepeden aşağı koşmaya başlar. Tepenin
eğim açısı süzülme açısından büyükse, rüzgârın hızı
saatte 23-26 km’yi bulur ve araç havalanır. Rüzgârsız
bir günde, paraplanör yavaşça tepenin dibindeki
düzlüğe iner. Ama yukarı doğru rüzgâr
esiyorsa, planörün daha uzun süre havada kalması
sağlanabilir. Bu durumda araç, tepeye paralel konuma
getirilir ve hava akımı içinde yol alınır.
Rogalloların hem yapımı ve kullanımı çok
kolaydır, hem de elde taşınabilecek biçimde katlanabilir.
Ne var ki, biçimleri sebebiyle pek verimli
sayılmazlar. Bütün planörlerde (normal
veya paraplanör) verim oranı süzülme açısıdır.
Verimin yüksek olması demek, kaybedilen her
yükseklik birimi sırasında alınan yolun uzun olması
demektir. Normal planörlerde 50:1 oranında
süzülmeye ulaşılır; oysa bu oran, paraplanörlerde,
4:1 dolayındadır. Verimi geliştirmek
için yapılan çalışmalarda kanatların uçak kanatlarına
benzetilmesiyle süzülme açısının 1 0 :l’e
ulaştığı görülmüştür. Yeni türler hızla yaygınlaşmaktadır.
Bunların, pahalılığına ve taşıma
zorluğuna rağmen, rogalloların yerini alacağı
sanılmaktadır.
PARAPLANÖR
21
Eki