wiki

MUHYİDDİN İSKİLİBİ

ekran-alintisiMUHYİDDİN İSKİLİBİ. on beşinci yüzyılda Anadolu’da yetişmiş olan evliyâdan. Dedeleri Se- merkand’dan gelip Anadolu’ya yerleşmişlerdir. İsmi Muhammed’dir. Babası Ali Kuşçu’nun kar- , deşi Mustafa İmâdî’dir. Şeyhülislâm Ebüssü’ûd Efendinin babasıdır. Şeyh Yavsı Muhyiddîn İski- libî diye meşhûr olmuştur. Doğum yeri ve târihi kesin olarak bilinmemektedir. 1514 (H. 920) sener sinde İskilip’de vefât etti; Kabri orada olup; ziyâ- ret mahallidir. Ali Kuşçu ve Molla Ali Tûsî’den ilim öğrenen Muhyiddîn İskilibî Şeyh Muslihuddm’in derslerine de devâm etti. Daha sonra Şeyh Ibrâhim Tennûrî Kayserî’nin sohbetlerinde bulutıdü.* Tasavvuf yolunda ilerledi. Hocasından üimde ve tasavvufda icâzet (diploma) aldı. Hocasinin emriyle insanlara İslâm dîninin emir ve yasaklarım anlattı. Çok ke
Çorum’un İskilip ilçesindeki Şeyh Yavsî (Muhyiddîn-i İskilibî) Câmii.
râmetleri görüldü. Hacca giderken Amasya’da Şehzâde Bâyezîd (İkinci Bâyezîd) ile görüşüp sohbette bulundu. Bu görüşmede Ona; “Hacdan dönüşte sizi pâdişâhlık tahtına oturmuş buluruz.” buyurdu ve öyle oldu. Muhyiddîn İskilibî hazretleri hac dönüşünde İstanbul’a giderek ilmi ve âlimleri çok seven pâdişâhın taktir ettiği kimselerden oldu. Sultan İkinci Bâyezîd Hanla aralarında kuvvetli bir muhabbet bağı kuruldu. Bu sebeple kendisine “Hünkâr Şeyhi” lakâbı verildi ve öyle meşhûr oldu. Sultan İkinci Bâyezîd Han, Muhyiddîn İskilibî için İstanbul’da bir dergâh yaptırdı. Bu dergah için pek- çok bina ve malı vakf etti. Muhyiddîn İskilibî’nin dergahı gelenlerle dolup taştı. Vezirler, beyler, kazaskerler onun ziyâretine gelip, dergâhında ilim ve edep öğrendiler. , Edirne’ye de giden Muhyiddîn İskilibî ömrü boyunca insanları hak yola dâvet etti. İslâmm güzel ahlâkını öğretti. Ömrünün sonuna doğru İskilib’e döndü. Yüksek ilim ve güzel ahlâk sâhibi olan Muhyiddîn İskilibî dünyâ mal ve mevkiine önem vermezdi. Pâdişâhın veya devlet adamlarının iltifatlarına kavuşmuş olmasına rağmen hâlinde hiçbir değişiklik olmazdı. Her hâliyle doğruluğu halkın gönlünde yer etmişti. Birçok ilimde üstün derecede idi. Âlimler onun yanında konuşmaktan çekinirlerdi. Muhyiddîn İskilibî’nin en büyük fazileti Şeyhülislâm Ebüssü’ûd Efendi gibi, insanlara ve cin- nîlere fetvâ veren bir oğul yetiştirmiş olmasıydı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir