wiki

LEYLEK (Ciconia)

LEYLEK (Ciconia); Aim. Eigentliche Storch,
Fr. Cigogne, İng. Stork. Familyası: Leylekgiller
(Ciconiidae). Yaşadığı yerler: Eski ve Yeni Dünyâ’nın
sıcak ve ılıman bölgelerinde. Özellikleri:
Boyunları, ayaklan ve gagalan uzundur. Genellikle
gaga ve bacakları kırmızıdır. Gagalarını takırdatarak
anlaşırlar. Ömrü: 70 yıl kadar. Çeşitleri:
Ak leylek, kara leylek, eğer gagalı, açık gagalı,
Hint leyleği, Amerikan leyleği meşhurlarıdır.
Leylekgiller familyasından sulak yerlerde yaşayan,
ayakları, boyunları ve gagaları uzun, göçmen
bir kuş cinsi. Boyları 75-150 cm arasında değişir.
Erkekleri 3-4 dişileri 2,5-4 kg ağırlıktadır.
Ayakları yarı perdelidir. Nehir, göl ve bataklık
kenarlarında gündüz dolaşarak, kurbağa, yılan,
küçük kemirici ve böceklerle beslenirler. Leş yiyenleri
de vardır. Yüksek ağaç, bina ve bacalardayuva kurarlar. Uzun, geniş kanatlı ve iyi uçucudurlar.
Uçarken gagalarını ileri, ayaklarını geriye
uzatırlar. Üreme dönemlerinde eşler birbirine gösteriler
yaparlar. Yuvalarına bağlıdırlar.
Çoğunun sesi yoktur. Gagalarını gürültülü bir
şekilde takırdatırlar. Yurdumuzda en çok rastlanan
ak leyleğin vücudu beyaz, kanatlarının ucu siyahtır.
Uzun gaga ve bacakları kırmızıdır. Sulak
arâzilerdeki yüksek ağaçlarda, yüksek binâlann çatı
ve bacalarında kuru dallardan yuva yapar. Ülkemize
mart ayından îtibâren gelmeye başlar.
Ağustos sonunda büyük topluluklar hâlinde Güney
Afrika’ya göç eder. Dişi 3-5 beyaz yumurta yumurtlar.
Eşler sırayla kuluçkaya yatar. Kuluçka
süresi 30-38 gün arasında değişir. Tüysüz doğan
yavrular sonra tüylenirler.
Kara leylek, ak leylek kadar insanlara yaklaşmayı
sevmez. Yüksek ağaçlı ormanların su kenarlarında
yaşar. Yüksek ağaçlar üzerinde kurduğu
yuvasını, kuru ot ve yosunlarla döşer. Karın ve
kuyruk altı beyaz, vücûdunun üst kısımları siyahtır.
Gagası, ayaklan ve gözünün çevresi kırmızıdır.
Tek tek veya küçük topluluklar hâlinde göç eder.
Yurdumuzun, Kızılırmak ve Yeşilırmak deltaları
yakınında ve Ege bölgesinin sulak orman bölgelerinde
rastlanır. Ak leylek gibi ürer ve beslenir.
Afrika’da yaşayan Marabu, leş yer. Çoğunlukla
akbabalarla berâber bulunur. Leylekler, halk arasında
sevilen ve korunan kuşlardır.
Evliyâ Çelebi, Seyahatname’sinde leylek hakkında
şâhit olduğu bir hâdiseyi şöyle anlatır:
… Sofya şehrinde, Çelebi Câmii nâmındaki
eski mâbedin kurşunlu kubbesi üzerine bir çift
leylek yuva yapıp yumurtlamışlardı. Sofya günlerimizin
birinde Debbaoğlu derler bir eşkıyâ, bu
mâbedin kubbesine çıkıp, leylek yumurtalarını
alıp, yerine iki kara karga yumurtası koyar. Zamanı
gelince iki kara karga yumurtadan çıkar. Bunları
avdan dönünce gören leylek baba hemen dişi leyleğe
bir iki kötek vurup, Sofya şehrinde öteye beriye
feryad-figan ile dolaşır. Lâklakası ile binlerce
leyleği haberdar edip, hepsi Çelebi Câmiininkubbesi üzerinde toplandılar. Bütün şehir, bu nedir,
diye seyre çıktılar. O kadar leylek toplanmıştı
ki câminin üzeri görünmez olmuştu. Her bir
leylek, karga yavrusuna bakıp “lak lak” ederek
güyâ bir şeyler söyler, bu işe kızdıklarını anlatırlardı.
O gün bütün leylekler ne yediler ne içtiler.
Leyleklerin laklakasından şehirde huzur kalmadı.
Sonunda binlerce leylek, karga yavrularına hücum
edip kara kargaları yok ettiler. Leylek anayı da;
”Sen zinâ yapmışsın!” diye gagaları ile parça parça
ettiler. Herkesin gözü önünde câminin tepesinden
ahâliye doğru parçalarını attılar. Leylek babaya,
bir leylek ana vererek hepsi yuvalarına gittiler. Bütün
şehir bu hâle şaşırıp kaldılar. Elbette Cenâb-ı
Hak herşeye bir nizam vermiştir. Melek Ahmed
Paşa dahi perişan duruma çâre olup; “Derhal şakiyi
getirin. Hakkından gelelim.” diye emir vermiş
iken; “Sabredelim. Allahü teâlâ hazretleri Âdil ve
Kahhardır” diyerek beklemeye başladık.
Üç gün sonra, hikmeti İlâhi, o yuva bozucu şaki
Debbaoğlu, yan sarhoş bir hâlde, namus ehli bir
kadının evine girmek isterken, kadının kocası vaziyeti
anlayıp kan başına sıçrar. Hemen dalkılıç
olup, Debbaoğlu’nu yaralar. Sonra bağlayıp, adâlet
meydanına sürer. Bütün ahalî toplanıp etmedik
hakaret bırakmayıp Debbaoğlu’nun cezasını verdiler.
Debbaoğlu yıktığı yuvanın cezasını canı ile
çekmiş oldu. Doğrusu anlayana Allahü teâlânm büyük
ibretidir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir