wiki

BELGRAD’IN FETHİ

BELGRAD’IN FETHİ; Orta Avrupa’nın kilidi
sayılan müstahkem Belgrad şehrinin 29 Ağustos
1521’de Kânûnî Sultan Süleymân Han tarafından
Osmanlı Devletine katılması. Belgrad’ın
ilk muhasarası, buranın stratejik önemini anlayan
Sultan İkinci Murâd Han tarafından gerçekleştirildi.
1441 senesinde Avranosoğlu Ali Bey komutasında
bir ordu gönderen Murâd Han, sonra
kendisi de giderek kaleyi altı ay kuşattı. Ancak salgın
hastalığın artması ve zâyiâtın fazla olması,
muhâsaranın kaldırılmasına sebeb oldu.
İkinci muhâsara, Fâtih Sultan Mehmed Han tarafından
yapıldı. Pâdişâh, 150.000 kişilik bir ordu,
200 gemi ve toplarla 13 Haziran 1459’da Belgrad
önlerine vardı. Papanın teşvikiyle Haçlı ordusu kalenin
yardımına gelip içeri girmeye muvaffak oldu.
Yapılan taarruzlardan sonra 22 Temmuz günü kaleye
girildi. Fakat kale içindeki tedbirsiz hareketler sonunda
yapılan karşı hücuma dayanılamayarak geri
çekilindi. Fâtih, askerin başına bizzat geçerek kaleden
gelen taarruzu durdurdu. Pâdişâhın bu muhârebede
yaralanması, askerlerin yorgunluğu, Belgrad
muhâsarasınm kaldırılıp geri çekilmeye sebeb
oldu. Osmanlılar bundan sonraki zamanda devamlı
olarak Belgrad’ın fethi için zaman kolladılar.Kânûnî Sultan Süleymân, Macar Kralı İkinci
Lajos’a gönderdiği elçiye yapılan kötü muâmeleden
dolayı sefer açılmasına karar verdi. Rumeli Beylerbeyi
Ahmed Paşayı Sabach zaptma, Semendre beyi
Hüsrev Beyi Belgrad’ın ablukasına gönderdi.
Kendisi de o tarafa doğru 18 Mayıs 1521 günü İstanbul’dan
hareket etti. Ayrıca Karadeniz Tuna yoluyla
bir donanma sevkedilmişti. Kânûnî Sultan
Süleymân ordusu ile Belgrad yakınlarına ulaşıp
Zemun yakınlarında yüksek bir yere otağını kurdurup,
muhâsara emrini verdi. Günlerce süren şiddetli
ateşten ve çarpışmadan sonra Osmanlı kuvvetleri
8 Ağustos, Ramazanın beşinci günü dış kaleye
girdi. İç kalenin fethi ise biraz daha uzadıysa
da Ramazan’ın 26. Kadir gecesi orası da alındı (29
Ağustos 1521). Fethin ertesi günü Belgrad’a giren
Kânûnî Sultan Süleymân kiliseden çevrilen câmide
Cumâ namazını kıldı. Kale halkından Macaristan’a
gitmek isteyenlere müsâde edildi. Cizye vermeyi kabul
edenler ise yerlerinde bırakıldı.
Tuna ile Sava’nın birleşme noktası olan Belgrad’ın
Osmanlılar eline geçmesi ile, Macar Ovası
Türklere açılmış oluyordu. Belgrad’ın düşmesi ile
etrafındaki bütün kale, palanka ve kasabalar teslim
olup, Osmanlı Devletine katıldılar. Belgrad’ın fethi, Avrupa’da büyük yankılar yaptı. Çünkü burası
Hıristiyanlık âleminin ele geçirilemez kalelerinden
biri kabûl ediliyordu. Avusturya elçisi bu fetihten
otuz sene sonra şunları yazmıştır: “Belgradin alınışı,
Macaristan’ın daha sonra içine düştüğü a c ı,
durumun başlangıcı olmuştur.” Gerçekten de birkaç
sene sonrâ Kânûnî yeniden Macaristan üzerine yürüdü,
Hıristiyanlar bir defâ daha yenildiler ve Macaristan
ortadan kalktı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir