BERÂ BİN ÂZİB; Eshâb-ı kirâmdan ve Ensârın,
yâni Medîneli Müslümanların büyüklerinden.
Ebû Umâre künyesi ile meşhûrdur. Babası; Âzib
bin Hâris, annesi Habîbe binti Ebî Habîbe’dir. Evs
kabîlesindendir. Resûlullah’ın (sallallahü aleyhi
ve sellem) hicretinden önce Medîne-i münevverede
küçük yaşta iken Müslüman oldu. Babası Âzib
de, Sahâbî idi.
Resûlullah sallallahü aleyhi ve selem ile berâber
on dört veya on beş savaşta bulundu. Ancak
yaşının küçük olması sebebiyle Bedr Gazâsına
katılamadı. İran’da Rey ve Tüster şehirleri alınırken
çok kahramanlık gösterdi. Hazret-i Osmân
halîfe olunca, onu Rey şehrine vâli tâyin etti. Hazret-
i Ali ile birlikte Cemel, Sıffîn ve hâricilerle yapılan
savaşlarda bulundu. Hayâtının son zamanlarında
Kûfe’ye yerleşerek dünyâ işlerinden el
çekti. 691 (H. 72)de Mus’ab bin Zübeyr zamânmda
Kûfe’de vefât etti. 305 hadîs-i şerif rivâyet etmiştir.
Buhârî ve Müslim bunlardan 22’sini birlikte
rivâyet etmiştir.
Berâ bin Âzib’in (radıyallahü anh) rivâyet ettiği
hadîs-i şeriflerden bâzıları şunlardır:
Resûlullah’ın sallallahü aleyhi ve sellem, hazret-
i Hasan’ı omuzuna alarak: ” Yâ Rabbî! Ben bunu
seviyorum, sen de sev!11 diye duâ ettiğini duydum.Selâmı yayınız, selâmet bulursunuz.
Müslümanlar birbirleri ile karşılaştıkları Jf
zaman müşâfeha ederlerse günâhları dökülür!
Bir köylü, Resûlullaha (sallallahü aleyhi ve
sellem) gelip; “Yâ Resûlallah! Beni Cennet’e götürecek
bir ameli bana öğret.” deyince, Peygamberimiz
sallallahü aleyhi ve sellem; ” Aç kimseleri
doyur, susuz olana su ver, emr-i mârûf ve nehyi
münker yap, yâni Allahü teâlânm emirlerini,
iyi amelleri insanlara öğret, haram ve yasak
olan kötü şeyleri de insanlardan menet. Bunlara
gücün yetmezse, hayırlı, güzel olmayan sözlerden
dilini sakındır.” buyurdu.
BERÂ BİN ÂZİB
29
Eki