DÜ$ÜK sıf. (düşrHek’ ten diiş-ü-k). Düşmüş
olan. DüşUk fiyat. || Aşağıya sarkmış,
sarkık: Atından, indi. Geniş omuzlu,’ orta
boylu, ‘ düşük bıyıklı, esmer bir adamdı
(Ömer Seyfeddin). Düşük mide. || Mec.
Yaşayışı, içinde bulunduğu toplumun ahlâk
anlayışına uymayan: Düşük bir kadin. |]
Görevinden zorla uzaklaştırılmış: Düşük
iktidar. Esk. Sâkıt. || (Söz -veya yazıda) Belli
dil kurallarına uymayan: Düşük cümle.
|| i. Zamansız ve ölü olarak doğan bebek:
Üçünde de düşüğü görmeye büyük bir merak
peyda oldu (H.R. Gürpınar).
— çeş. dey. Düşük etek (veya eteği düşük),
.pasaklı kadınlar için kullanılan deyim.
|| Çenesi düşük
— Jinekoloji. Düşük sonrası (lat. post-abortum),
çocuk düşürmeden sonraki dönem:
Düşük sonrası sakatlıklar.
— Meteorol. Düşük basınç.
— Oto. Düşük basınç, pistonun emme sırasındaki
hareketiyle, patlamalı bir motorun
silindirinde ve emme borularında meydana
gelen kısmî boşluk. (Depresyon da denir.)
— Para. Düşük para, ağırlığı kanunla belirtilen
miktar tutarında olmayan para.
— Sil. Düşük çaplı, çapı, atıldığı silâhın
namlusunun çapından küçük olan mermilere
verilen ad.
— Tıp. Düşük sonrası.
– 1
— Meteoirol. Bir düşük basınç bölgesinde
basınç, dışarıdan merkeze doğru azalır
ve eşbasınç çizgileri kapalı eğriler çizer.
Yer’in ekseni etrafında dönmesiyle, Kuzey
yarımkürede sağa doğru sapan düşük basınç
gradyanı rüzgârı, saat ^brelerinin ters yönünde
eşbasınç çizgilerine paralel olarak esen
bir rüzgâr haline gelir. Güney yarımkürede
ise ters yönd[e eser. Bu olay antisiklonlarda
görülen durumun tersidir.
Sürtünme olmadığından denizlerde ıüzgâı
eşbasınç çizgilerine paralel olarak eser, bu
olay merkezdeki barometre çukurunun dolmasını
engellediği için, denizlerde meydana
gelen düşük basınçlar ve antisiklonlar daha
uzun sürer. Yatay gradyan, antisiklonlardakinden
daha kuvvetli olduğundan daha şiddetli
rüzgârlar, eser. Yükselme hareketleri
basıncın düşmesine yol açar. Alçak tabakalarda
merkeze doğru yönelen hareketler,
yükselmede merkezden uzaklaşmaya sebep
olur.