ÇOK KULLANILAN ŞİFALI ŞİFALI BİTKİLER
ÇOK KULLANILAN
ŞİFALI NEBATLAR
Tıbbi otların toplanması ve kurutulması
DOĞADAN TOPLAMA
İlaç için kullanmak maksadıyla, tıbbi bitkilerin toplanması kolay bir iş gibi gözükür. Halbuki bu işi yapacak olanın tecrübeye ve kâfi miktarda bilgiye sahip olması gerekir. Gerçekten, tecrübesi olmayan bir toplayıcı bir birine çok yakın iki bitkiyi kolayca karıştırabilir. Bu durumda, evine tıpla hiç alakası olmayan, en azından faydasız, belki de zararlı ve hatta zehirli bir nebatı getirecektir.
Şu halde toplayacağımız cinsi, tereddütsüz (şüpheye düşmeden kesin) ayırabilecek kadar tanımalıyız. İyi tanımakla da iş bitmiyor, aynı zamanda bitkinin en çok bulunduğu mıntıkaları, araziyi ve bitkinin hoşlandığı iklimi de bilmeliyiz. Bütün bunların nebatın tesirli maddesi üzerinde katkısı vardır. Bu sebepten dolayıdır ki bazı tıbbi otların ziraatı yapılmaktadır. Yetiştirmek ise, elbette, ayn bir ihtisas konusudur.
Toplarken, nebatı kesin tanımanın dışında şunlarada dikkat etmeliyiz:
1. Ellerimiz ve kullanacağımız kaplar temiz olmalıdır.
2. Bitkinin sadece kullanacağımız kısmı toplanır.
3. Toplarken, çuval, torba yerine küfe, sepet, delikli kutu gibi kaplar kullanılmalı ve bunlara bastırılmadan konulmalıdır.
4. Bir yerdeki şifalı bitkinin tümü toplanılmamalı, tohumluk bırakılmalı ve lüzumlu yerler keserek toplanılmalı. İsraf yapılmamalı, mülkün gerçek sahibi yüce yaratıcımızdan korkulmalıdır.
Kurutma: Toplanan bitkinin muhtevasında değişikliğe sebebiyet vermemek için en kısa sürede kurutulmalıdır.
Her nevi kökler (kazık kök, kütüğümsü, yumru, soğan, soğancık) kuvvetli hava akımı olan havadar binalarda veya havalandırma tertibatlı kurutma fırınlarında kurutulur. Kurutmakta zorluk varsa birkaç parçaya yahut dilimlere ayırarak kurutulur.
Saplar ya ince bir tabaka halinde serilir yahud da gevşek demetler yapılarak münasip yerlere asılır. Yapraklar da ince tabakalar halinde serilerek ‘kurutulur…
İri yaprakları, tütün yapraklarında olduğu gibi yan yana dizerek kurutabiliriz; fakat birbirlerine yapışmamasına dikkat edilmelidir.
ABANOZ AĞACI- (Diosqyros ebenum)
Kaynatılarak elde edilen suyu ile pansuman yapılırsa göze kuvvet verir. Katarakt tedavisinde kullanılır.
– Tozlan, bal ile kanştmlırsa idran söktürür, böbreklerdeki kumları döker.
– Bıçak yaralanna faydalıdır.
– Felç ve kan tutmalarda kullanılır.
– Bağırsak gazlannı çıkanr
– Mafsallarda ve vücûtta dolaşan yel, ağn ve sızılan yok eder,
Kullanılışı: Bir tutam kaynatılır, günde 2 defa birer çay bardağı suyu içilir, sürülür tozu bir çaykaşığı içilir.
ABDEST BOZAN OTU (Peterium spinosum)
Ateş düşürücü olarak kullanılır.
– Göğüs ağnlanna iyi gelir,
– Başağnlannı keser.
– Mideyi güçlendirir.
– Burun kanamasım keser.
– Boğmacayı, öksürüğü balgamı söker.
– Bağırsak gazlannm giderilmesinde kullanılır.
– Mide ekşime ve yanmalanna iyi gelir.
Bademcik şişlerinin inmesine faydası vardır.
– Çıbanları olgunlaştırır.
Kullanılışı: Dahilden alınacaklar için suya damlatılarak gargara, dışarıdan sürülecekler için köklerinin ezilmesinden elde edilecek sıvının yara ve çıbanlara sürülmesi şeklinde kullanılır.
ACIAĞAÇ (Quassiae)
– Ateş düşürücüdür.
– Hazmı kolaylaştırıcıdır.
– İştah açıcıdır.
– Kanamaları durdurur.
– İç organların çalışmalarına yardımcı olur.
– Tükürük ifrazatım artırır.
– Haşaratı kaçırır.
Kullanılışı: Fazla alınırsa baş ağınsı, midede yanma ve bulantı yapar. 10 gr. acıağaç 1 İt. suda birkaç gün bırakılarak elde edilen su, yemeklerden önce yarım çay bardağı alınır.
ACIBAKLA (Lupinus-artamus-Termis)
– Böbrek ve idrar yollan için temizleyici hassası vardır.
– Zorluklan giderir.
– Taş ve kumlann düşürülmesine yardımcı olur.
– Lumbage ve siyatik ağnlanna faydalıdır.
– Besleyicidir
– Balgam söktürür.
– Vücutta fazla tuz birikmişse atar.
– Albumini azaltır.
– Harican kullanıldığında zehiri alır.
– Müzmin başağnlanna iyi gelir.
– Nefes darlığına faydalıdır.
Kullanılışı: Tohumu Sirke ve bal ile kaynatılır, bir gramı içilir. Fazlası başağnsı yapar mesaneye zarar verir. Yakısı haricen olarak kullanılır.
ACI ÇİĞDEM (Colchicum autumnale)
Çayır safranı, sonbahar nergisi gibi isimler de verilen bu güzel çiçek çok zehirlidir; bu sebepten yalnız haricen kullanılır.
Faydalanılan kısımları yumru ve tohumlandır. Romatizma ağnlanna karşı bir tutam acı çiğdem tohumu 2-3 diş sarmısak ile havanda dövülüp tülbent arasında ağnyan kısma sanlır. Türkiye’de pek bulunmaz.
ACI KARPUZ (Citrullus colocynthis)
KÛçük karpuz görünümünde, ot kısmı sürünücü bir nebattır. Meyvelerinde acı maddeler bulunduğundan tadı acıdır. Müshil olarak daha ziyade veteriner hekimlikte kullanılır. Anadolu’da sahillere yakın kumluklarda bulunur.
ACIMARUL (Cicherium endivia)
– Mide hastalıklan ve hazımsızlıkta kullanılır. – Safra kesesinin düzgün çalışmasını sağlar. Kullanılışı: Kökü kurutulup kavrulursa; kahve gibi içilerek, kökü ve gövdesi çizilerek elde edilecek süt, su içerisinde bir miktar alındığında kanı temizler.
ACIYONCA (Menyanthes trifoliata)
– Sinirleri teskin eder.
– Mideyi kuvvetlendirir.
– Hazım cihazının çalışmasını sağlar.
– Karaciğerin çalışmasını güçlendirir.
– Kadınların aybaşı halini düzenler
– Spazmlara karşı tesirleridir.
– Gut hastalığı, romatizma ve migren tedavisinde kullanılır.
– Hormon dengesizlikleri ve menapoz sıkıntılarına karşı koyar..
– Şeker hastalığına karşı etkilidir. Kandaki yüksek şeker oram, kaynamış suyu içildiğinde, normale düşer.
– Haricen kullanüdığmda güçlü bir antiseptiktir.
Kullanılışı: Bir tutamı kaynatılarak günde 1-2 çay bardağı içilir. Nane ve kedi otu ile karıştırıldığında ağn kesici olarak kullanılır.
ADA ÇAYI (Salviae Officinalis)
S.O Labiatae türü 50-100 cm yükseklikte çalımsı bir bitkidir. Ege bölgesinde bu tür yetiştirilmektedir.
Tedavi alanında kullanılabilen Türkiye’de yetişen türler:
1. Salvia triloba batı ve Güney-Batı Anadolu’da yetişir; Bundan Muğla ve Fethiye’de ELMA YAĞI isimli bir yağ çıkarılır.
2. Salvia Aethiopis (Yünlü Adaçayı) Türkiye’de yaygın bir türdür.
3. Salvia Dichroantha Stapf 25-30 cm. yükseklikte ve yine tüylü olan bu tür Batı ve Orta Anadolu’da yaygındır.
4. Salvia multicaulis (Kürt Reyhanı) Doğu ve Güney-Doğu Anadolu’da bol yetişir.
– İştah verir.
– Mikroplu hastalıkların sebep olduğu gece terlemelerini keser.
– Mide ve bağırsak gazlarını gidermede kullanılır.
– Ağız ve boğaz iltihaplarını önler. Diş etlerini tedavi eder.
– Soğuk algınlığına ve sinir hastalığına, yorgunluğa iyi gelir.
– İshali ve kusmaları önler.
– Mide sularının düzenli çalışmasını sağlar.
– Deprasyon ve titremeler için faydalıdır.
– Astım sıkıntılarını giderir.
– Kanama ve kesiklere, yaralara, ülsere iyi gelir.
– Ateş düşürücüdür.
– İdrar yollan taşlanna karşı faydalıdır.
– Adet görme düzensizliklerine ve kadınlann normal olmayan akmtı- lanna karşı kullanılır.
– Kekik , lavanta, hasbalkan ve sarmısak ile kanştmlarak vücut ovu- lursa, mikroplara karşı panzehirdir.
– Uyancıdır, kan dolaşımını etkiler.
– Kansızlık ve nekahat devrelerinde içilir.
– Sinir gerilimine karşıdır. Dinçlik verir.
Kullanılışı: 1 İt. suda kaynatılacaktır. Zindelik için banyo suyuna katılarak, dahilden alacaklar için çay gibi grip ve boğmacaya karşı süt içinde kaynatılarak, diş etleri kanamasını önlemek için bal ve sirke ile karıştırılarak alındığında faydalıdır.
ADAMOTU (Mandragora officinarum)
Hacılarotu, Ademotu, Kankurutan, Köpekotu, Sanem, Abdusselamotu gibi isimler ile de anılır. Kötü kokulu ve geniş yapraklı bir bitkidir.
– Başağnsmı giderir.
– Çarpıntılara, uykusuzluklara iyi gelir.
– Mafsal ağrılarım giderir.
– Şehveti artırır.
– Kanın hararetini azaltır.
Kullanılışı: Bir tutam Kaynatılır, suyu buruna çekilir veya koklanırsa insanı uyutur, tohumlan yutulunca rahim hastalıklarına faydalıdır. Gargarası diş ağnlanna iyi gelir, lapası ağnyan yerlerdeki şikayetleri önler.
ADASOĞANI (Urginea maritima veya Scillae bulbus)
– Öksürüğü keser.
– Sanlığa iyi gelir.
– Karın ağnsmı keser.
– İdrar söktürücüdür.
– Vücutta su toplanmalannı önler.
– Balgamı ve safrayı süzer.
– Sara ve nekrise iyi gelir.
– Bağırsak parazitlerini yok eder.
– Ağız kokulannı giderir.
Kullanılışı: Acı ve zehirli bir bitkidir. Çiçekken kullanılması zararlıdır. Suda ıslanmış kenevir kökü soğanın etrafına sanlıp, yaş iplikle bağlanarak sıcak kül altında pişirilir. İpliğe dizilip havada kurutulup. Tekrar su ile kaynatıldıktan sonra zeytinyağı ve sirke ile kanştmlarak ilaç yapılır. Ama çok zehirli olduğu için, bu soğandan eczahanede hazırlanmış ilâçlan doktor kontrolunda kullanmak lâzımdır.
Zeytinyağı veya sirke ile terbiye edilmeden önce 5-6gr.’mı bal ile karıştırılarak macun yapılırsa nefes yollarını açar, öksürüğü keser, İbni Sina’nın özel terkibi Serkencebin (Sirke ve Bal) ile kanştınlıp yenilirse mide ciğer ve dalak tıkanıklıklanna iyi gelir.
Başağrısı, sara ve nekris için faydalıdır. Tohumu ezilir reçel, bal veya İncirle karıştırılarak yenilirse bağırsakları yumuşatır. Su içerisinde bir gece kalırsa, bu suyu içen fareler ölürler.
Sirke ile karıştırılır, üzerine sürülürse siğilleri yok eder.
Çam sakızı ile karıştırılırsa, ya da zeytinyağı ile kaynatılırsa yakı olur, ayaklardaki çatlak ve buruşukluklara iyi gelir.
Adasoğanından sirke yapılırsa ağızda gargara yapıldığında ağızda sallanan dişleri kuvvetlendirir.
Adasoğanı meyvelerin üstünde bulunursa onları çürütmez.
Zeytinyağında birkaç gün durursa deri hastalıklarına, kelliğe, konaklara iyi gelir.
Adasoğanı
AFYON (Opium)
İslam hekimleri Razi, îbni Sina Vj teskin edici olarak kullanmışlardır.
Çocuklarda kullanılması fevkilad^zararlıctr.
AGAÇ KAVUNU ( Gutruc
Utruç da denilir.
– Ferahlatır ve serinletir
. – Müshil yerine geçer.
– Zehiri yok eder.
– Kirli kam tasfiye eder.
– Ağız kokusunu yok eder.
– Hamile kadınların aş ermelerini önler.
– Kalbi takviye eder.
– Ateşi teskin eder.
– Safrayı^ygurarak ve ishal yolu ile yok eder.
Kullanılışı: Kabuğu sirke ile kaynatılırsa gargarası ağız ve dişlere iyi gelir. Ekşisi (çiğit) denilen kısmı sinirlere zararlıdır, yiyenlere kulunç hastalığı getirir. Tohumlarının 8 gr. ’mı ezilip akrebin soktuğu yere konulursa, zehirlenmeye karşı faydalı olur.
San kabuğundan imal edilen “Macunü’l Ütrüc” kulunca faydalı, iştah açıcı, koku gidericidir. Havayı değiştirir.
AHLAT (Pirus elaegrifelia)
Yaban arrnutu da denilir.
– İshali keser,
– Zehirli hayvan sokmalanna karşıdır.
Kullanılışı: Yemişi olgunlaştıktan sonra yenilir, ya da filizleri dövülerek ışınlan yerin üzerine konulur.
AHU DUDU (Rubus İdaeus)
Ağaç çileği, sultan böğürtleni isimleriyle tanınan ahu dudu Haziran- Temmuz arası çiçek açar. Dikenli çalı görünümündeki bu nebatın açık kırmızı renkli, kokulu meyveleri Temmuz-Ağustos aylarında olgunlaşır.
-Ferahlatıcıdır.
– Öksürüğe iyi gelir.
– Boğaz ağnlanna iyi gelir.
– Yanıklan iyileştirir.
– Ağız, dil ve diş eti ve bademcik iltihaplannı giderir.
– Kam temizler. Kanda şeker miktannı azaltır.
– İdrar söktürür.
– Terleterek toksinleri arttınr.
– Kansızlık ve vereme iyi gelir.
– Üre ve şeker hastalıklan için faydalıdır.
– Göz zafiyetini giderir. – Ayaklardaki şişlikleri indirir.
– Kadınlarda beyaz akıntıyı keser.
– Demir, fosfor, kalsiyum ve brom eksikliklerini giderir.
– Bağırsak tembelliğine, karaciğer hastalıklanna,
– Gut, romatizma ve sinir bozukluklarına, – Kansızlığa ve nekahat devresindeki hastalara iyi gelir.
Kullanılışı: Yarım kilo ağaç çileğine bir kilo su konulup, kaynatılırsa şurup yapılır. Susuzluğu giderir.
50 gr. ağaç çileği 1 İt. suda kaynatılıp soğutulur süzülür suya katılır • gargara yapılırsa ağız, boğaz, bademcik, iltihaplarına iyi gelir.
Pansuman yapıldığında göz hastalıklarına iyi gelir.
300 gr. ağaç çileği, 250 gr. sirke içerisinde 10 gün kalır ve süzülürse yine ağaç çileği şurubu gibi faydalı olur.
Mide ülseri olanların kullanması mahzurludur. Yaprakları ishale faydalıdır. Taze özsuyu, deriyi temizler, korur ve güzelleştirir. Fazla kullanılırsa, kurdeşen krizi yapar, Deri ve sivilcelerdeki kırmızılıklar belirir. Yaprak ve köklerinden toz yapılırsa, diş ilâcı olur. Özsuyu sütle karıştırılarak, güzellik sütü yapılır.