DERBEND TEŞK İLÂ T I; Anadolu ve Rumeli’nin
dağlık bölgelerindeki geçit ve yolları korumak
ve yolcuların güvenliğini sağlamakla görevli
teşkilât. Bu teşkilâtta görevli olanlara derbendci
denirdi.
Kervanları ve yolları korumak için kurulan
İlhanlı tutkavul sisteminden geliştirilen derbend
teşkilâtı, Osmanlı Devletinde 14. asrın sonlarında
kurulmaya başlandı. Derbend tesisleri, etrafı duvarla
çevrili küçük bir kale olup, yanında han, câmi,
mektep ve dükkanlar bulunmaktaydı. Böylece
derbend yakınında köy veya küçük bir kasaba teşekkül
ederdi. Derbendler daha çok yolların kavşak
noktalarına ve merkezî öneme sâhip yerlere yapılırdı.
Bundan dolayı, derbendci olarak yazılan
köy halkı, yaptıkları hizmete göre bâzı vergilerden
veya hepsinden muâf tutulurdu. Derbendler bölgenin
ve yolun emniyetinin sağlanması yönünden
mühim birer tesis olmakla birlikte, ıssız yerlerin iskâna
açık hâle getirilmesi için de kullanılmıştır.
Derbendler, yurtluk ve ocaklık şeklinde timar
yoluyla tasarruf olanlar ile muâfiyet usûlüyle tevcih
edilerek, tehlikeli yerlere yerleştirilip halkın
muhâfazasına memur edilenler olmak üzere hukûken
iki kısma ayrılır. İkinci gruba giren derbendler,
daha çok vakıf ve has toprakları veya
devlet arâzisi üzerinde kurulurdu. Kullanılış yönünden
ise, derbend mâhiyetindeki kuleler, büyük
vakıf şeklindeki derbend tesisleri, han ve kervansarayların
derbend olarak kullanılması, köprü
yakınlarında bulunan derbendler olmak üzere dört
bölüme ayrılırlardı.
Derbendlerde muhâfız olarak Müslüman ve
Hıristiyanlar görevlendirilirdi. Hıristiyan olanlara
martolos denilirdi. Kânûnî Sultan Süleymân
devrinde Macaristan topraklarında birçok Hıristiyan
bu işte kullanılmıştır. Derbendlerde yirmi beş
ile otuz kişilik bir muhâfız bölüğü bulunurdu.
Bunlar, düzenlenen seferlere en az beş kişi olmak
üzere nöbetleşe katılırlardı. Sefere gitmeyenler,
hizmet yerine gidenlere sefer başına elli akçe öderlerdi.
Derbend muhâfızları kendilerine verilen küçük
toprak parçalarını işlerler, kısmen veya tamâmen
vergi muâfiyetine sâhib olurlardı. Derbend
muhâfızları, korudukları yollardan geçenlerden
ücret aldıkları gibi, bölgede soyulan yolculara
da tazminât öderlerdi. Korudukları köyler,
derbend karakollarına adam vermek ve bunların giderlerini
karşılamak mecbûriyetindeydiler.”Derbendler,
görevleri yönünden önemli olmalarına
rağmen, 17. asrın sonlarından îtibâren bozulmaya
başladı. Bu durum, emniyetin bozulmasına ve çevre
köy hattâ kasaba halkının eşkıyâ baskısından korunmak
için yerlerini terk etmelerine sebeb oldu.
Devlet, bu bozukluğu 18. asrın başlarından îtibâren
yeniden düzene sokmaya başladı ve derbendahâlisini eski yerlerine yerleştirdi veya yeni ahâli
sevk etti. Böylece Anadolu’da yollar üzerindeki
harab ve boş hanlar tâmir edilerek müstahkem
bir hâle getirildi. Tâmir sırasında içinde oturacakların
bütün ihtiyâçlarını karşılayacak derecede
îmâr faaliyetlerine de önem verilerek, âdetâ bir kasaba
şeklinde yeniden düzenlendi. Derbend, han ve
vakıf tesislerinin tâmir ve mâmûr hâle getirilmesi
kısmen başarıya ulaştı. Bir müddet sonra ihmâle
uğrayan derbendler, 19. asırda yeniden tâmire
muhtaç hâle geldi. Belli başlı noktalardaki han ve
derbentler tâmir edildi. Osmanlı Devletiyle birlikte,
derbent teşkilâtı da ortadan kalktı.
DERBEND TEŞKİLÂTI
06
Kas