Alüminyum oksit veya korundum türü kırmızı,
şeffaf, kıymetli taş. Yakutun mavi renkteki korundum
türüne safir (gökyakut) ismi verilmiştir. Elmastan
sonra en sert taştır. Yakutun kimyasal formülü A120 3’
tür. Kristal yapısı rombohedral sisteminde olup, içeri- sinde çatlık gözükmemesine rağmen çok düzgün bir
şekilde kesilebilir. Renkleri kırmızının tonları v,e hatta
mordur. En kıymetli olanları güvercin kanı renginde
olanlardır.
Yakut çok nadir olarak rastlanan mineraldir. En
çok Burma’da bulunur. Yakuta, kireçtaşı, granit ve
yakut toprağı diye adlandırılan yerlerde rastlanır.
Burma’dan başka Afganistan, Seylan, Hindistan, Kamboçya,
Tayland ve Tanzanya’da da çıkarılmaktadır.
Yakut, hidrosyona uğramış olarak cibsit, diyasfor ve
daha da değişmeye uğramış olarak silika bileşikleri
halinde de bulunabilir. Yakut ve safir sun’î yoldan aslına çok yakın özelliklerde
elde edilebilmektedir. Yakut’un çok küçük parçalarının
da sıkıştırılmasından daha büyük parçalar elde
edilebilir. Sunî olarak elde edilen yakudarın içi incelendiğinde
tabii olanda bulunmayan mikroskopik kabarcıklar
ve oyuklara rastlanır. Sentetik olarak elde edilen
yakut ve safir ışıkla birlikte ulturoviyole ışınını ve kızılö
tesi ışının,ı da yansıtmadan geçirdiği için optik sanayinde,
ısıya dayanıklı cam yapımında, çeşitli İlmî ve
teknik cihazlarda kullanılır.
Tarihte yakutun önemi büyüktür. Hindistan, Çin ve
Orta Asya’da Türkler yama, kılıç ve diğer silâhlarını
zümrüt ve yakutla süslemişlerdir. Osmanlı Devletinde
de hanımların küpe, toka, broş, gerdanlık gibi ziynet
eşyalarında yakut daima birinci sırayı almıştır.
YAKUT
17
Haz