Türk
edebiyatında tanınmış bir roman yazan. 1888’de
Kahire’de doğdu. Manisa ve Aydın dolaylarında yaşamış
Karaosmanoğlu soyundan gelmektedir. İlköğrenimini
Manisa’da gördükten sonra İzmir idadisini
bitirmeden ailesiyle yine Mısır’a döndü. Orada İskenderiye
Firerler mektebinde okudu. 1908’de İstanbul’a
gelip yerleşti. Fecr-i Âtî topluluğuna katıldı. Bir aralık
edebiyat ve felsefe öğretmenliği yaptı. Millî Mücadele
yıllarında Anadolu’da dolaştı. Mardin ve Manisa milletvekilliği
yaptı. 1943’de Prag, Lahey, Tahran ve Berlin
elçiliklerinde bulundu. 1960’dan sonra Kurucu Meclis
üyesi ve 1961’de Manisa mebusu seçildi. Son yıllarında
hâtıralarını kaleme aldı. 13 Aralık 1974’de Ankara’da
öldü. İstanbul-Beşiktaş Yahya Efendi mezarlığına
defnedildi.
Öğrenimi düzenli olmayan Yakup Kadri hiçbir
okuldan diploma alamadı. Edebî kültürünü okuduğu
eserlerden edinmiştir.
Yakup Kadri, 1909’dan 1915’e kadar ilk yazılarında,
bir Fec-i Âtî’ci olarak Servetifûnun dil ve üslû
buna özenmiş, çok terkipli, süslü olarak yazmıştır.
1915’ten sonra Ziya Gökalp’ın sadeleşme prensiplerini
benimseyerek her yeni çıkan eserini biraz daha duru
dille yazdı. Cümleleri uzun, sağlam, bol mecazlı ve esrarlıdır.
Kavramları, maddesinden çok mânâsına vermeye
çalışır. Ahenkli cümleleri vardır. Bunu sağlamak için de
yapmacılığa kaçtığı olmuştur. Cümlelerinde asıl göze
çarpan çok sıfat kullanmasıdır. “ Ve,” “Ki” bağlaçlarını
çok kullanır. Yazılarında Fransızca kelimeler çoktur.
Bol bol mecaz, süslü, örtülü ve işitilmemiş sözler bulma
ve bilhassa hayvanlara dayanan teşbihler yapma merakı
üslûbunun başka özelliğidir.
Yakup Kadri nesir yazarı olarak daha başarılı eserler
vermiştir. Edebiyata ilk defa küçük hikâye ile baş- ladı. Sonra roman yazdı. Yakup Kadri mensur şiir,
tiyatro, deneme, makale, hatıra, monografi, hikâye ve
roman tarzında eserler vermiştir Hikâyelerinde İstanbul
dışına çıkan ilk yazardır. Mısır, Batı Anadolu bunlara
çevre olmaktadır. Kurtuluş Savaşı devrine ait
düşman zulümleri ve yıkık, yanık yurdumuz ile cephede
Mehmetçik ve cephe gerisinde dul, yetim, ihtiyar kişiler
hikâyelerinin çoğuna konu olmaktadır. Yazarın romanını
besleyen kaynaklar, kendi özel hayatı, duygu, fikir
ve hâtıraları ile milletimizin geçirdiği tarih dönemleri ve
büyük hadiselerdir. Kişilerin dış görünüşlerine değer
vermez. Bunları birkaç tasvirle geçiştirir. Bazan
önemli bir kıyafet, çehre ve vücut özelliğini yakalayarak
oradan ruh tahliline girer. Hep bir hayal, fikir ve umut
peşinde koşan kahramanlar, kötü bir hakikatle karşılaş
tıklarında üzülürler. Yazar hep karamsar kişileri
seçmiştir.
Yakup Kadri için, kuvvetli bir hikâye ve roman
yazan demek yerinde olur. İlk romanı da 1922’de yayınlanan
“ Kiralık Konak”tır. Yakub Kadri’nin diğer
yazarlardan daha ilgi toplayan tanınmış romanları
“Nur Baba” ile “ Yaban”dır.
Yaban’mda, Birinci Cihan Harbinde sakatlanmış
olan bir subayın, kendi emirerinin köyünde kaldığı sıralardaki
duygulannı; Ankara isimli romanında ise İstiklâl
Mücadelesinden sonra A nkara’nın gelecek
zamanlarının ve Cumhuriyetin yirminci yıldönümüne
kadar olan Ankara’yı anlatır.
Yazann ilk eserleri arasında bulunan bazı küçük ve
büyük hikâyeleri de “Bir Serencam” isimli kitabında
toplandı. Bunlar yazarın Mısır’da geçen çocukluk hatı
ralarından yankılar taşıyan uzun ve romantik hikâyelerdir.
Garp gözüyle şarkın kabataslak bir tablosu halinde
düzenlenen mektup şeklindeki nesirleri de “Alp
Dağlanndan” isimli eserindedir. İkdam Gazetesi’nde
neşrettiği milli mücâdele devrine ait makaleleri
“Ergenekon” isimli bir ciltlik kitabındadır. Bu eserlerde
yazarın milli hassasiyeti daha iyi ve daha açık şekilde
görülür.
Mensur Şiirleri: Erenlerin Bağından (1922), Okun
Ucundan (1940).
Tiyatroları: Nirvana (1909), Veda (1909), Sağanak
(yayınlanmamıştır) ve Mağara (1933).
Denemeleri: Miss Chalfrin’in Albümü (1926), Alp
Dağlanndan (1942).
Hâtıralan: Zoraki Diplomat (1955), Anamın Kitabı
(1957), Vatan Yolunda (1958), Gençlik ve Edebiyat
Hatıraları (1969), Politika’da 45 Yıl (1968).
Hikâyeleri: Bir Serencam (1913), Rahmet (1923),
Milli Savaş Hikâyeleri (1947) kitaplannda toplamıştır.
Romanları: Kiralık Konak (1922), Nur Baba (1922),
Hüküm Gecesi (1927), Sodom ve Gomore (1928),
Yaban (1932), Ankara (1924), Bir Sürgün (1937), Panaroma
(1953), Hep O Şarkı (1956)’dır.
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU
17
Haz