Yol, Yesrib’e ulaştı. Artık Yesrib, Yesrib olarak kalmayacak;
Medinetü’r-resûl adını alacaktı; yani Peygamber şehri. O peygam
ber ki kendisini evlerine davet edenlerin hiçbirini kırmak iste
miyordu; Kasvâ adındaki devesini kendi başına bıraktı ve onun
önünde çökeceği eve misafir olacağını bildirdi. Fakat Kasvâ, bir
arsaya çöktü. Bunun üzerine Allah’ın elçisi^ oraya en yakın
haneye misafir oldu. Bu bahtiyar hane, Ebu Eyyûb el-Ensarî’nin
eviydi. Devenin çöktüğü arsaya da Mescid-i Nebevî’nin yapılma
sına karar verildi. Daha sonra Rcsûlullahfa’s) Hz. Zeyd’i Mekke’ye
gönderdi ve orada kalan aile fertlerini de Medine’ye getirtti.
Kısa bir süre sonra Hz. Peygamber(sa-s) ve arkadaşları hep bir
likte çalışarak mescidi yapmaya başladılar. Peygamberimiz^
de ashabıyla birlikte çalışıyor, taşları, ağaçları taşıyarak onlara
yardımcı oluyordu. Mescidin yapımı kısa sürede tamamlandı.
Resûlullah’ın<sa-s) evi de bu mescide bitişik odalardan meydana
geliyordu.
Mescidin güney duvarı boyunca Suffe denilen bir gölgelik bulun
maktaydı. Suffe gündüzleri bir okul şeklinde kullanılan, geceleri
ise barınacak yeri olmayan, kimsesiz, bekâr, Medine’ye göç etmiş
ilim talebelerinin kalabileceği bir yerdi. Burada kalanlara ashâb-ı
Suffe denirdi. Peygamberimiz!?as) onların ihtiyaçları ile yakından
ilgilenir ve zengin müslümanları onlara yardıma teşvik ederdi.
Ve Medine
11
Ağu