Hz. Peygamberin gelişiyle Medine, sosyal açıdan büyük değişimler yaşamaya başladı.
Islâm’dan önce Medine’de putperest
Arap kabileleri ile yahudi kabileleri birlikte yaşıyorlardı. Şimdi
buna bir de müslümanlar eklenmişti. Bu kadar farklı grupların
bir arada yaşayabilmesi için sistemli bir yapılanmaya ihtiyaç var
dı. Bu ihtiyacı fark eden Resûlullah‘sas) yazılı bir antlaşma hazır
lattı. Bu metinde bir şehrin ortak sakinleri olarak müslümanlar
ve yahudilerin uymaları gereken prensipler ile müslümanların
kendi aralarında tâbi olacakları kurallar belirlendi. Bu antlaşmay
la müslümanlar arasında her türlü yakınlık ve akrabalıktan önde
gelen, din kardeşliği temeline oturan bir birliktelik öngörül
mekteydi. Ayrıca Peygamberimiz^ ihtilâflarda son karar mercii
olarak tanınmakta, yahudilere de şehrin savunmasında müs-
lümanlarla iş birliği yapma sorumluluğu yüklenmekteydi. Hz.
Peygamberin hazırlattığı ve Medine Vesikası olarak bilinen
bu ilk yazılı antlaşma, müslümanların başka toplumlarla beraber
yaşama tecrübesinin de ilk yazılı belgesidir