wiki

ABDÜLVEHHÂB.I ŞA ‘R Â N İ

Mısır’da yetişen İslâm âlimi ve evliyânın büyüklerinden. İsmi, Abdülvehhâb olup, babasının ismi Ahmed’dir. İmâm-ı Şa’rânî ve Kutb-i Şa’rânî lakablarıyla da meşhûr oldu. 1493 (H. 898)te Mısır’ın Kalkaşend kasabasında doğdu, 1565 (H. 973)’de Mısır’da vefât etti. Kâhire’de küçük yaşta ilim tahsiline başladı. Henüz yedi yaşındayken Kur’ân-ı kerîmi ezberledi. Zamânının büyük âlimlerinden maddî ve mânevî ilimleri okudu. Zekâsı, çalışkanlığı ve anlayışıyla hocalarının gönlünü feth etti. Kendisine ilim öğreten ve feyz veren âlimlerin arasında; şeyhülislâm Zekeriyyâ el-Ensârî, Aliyyü’l-Havâs, Ef- dalüddîn, Muhammed Mağribî, Haşan Irakî gibi meşhûr âlimler de vardı. Genç yaşında hadîs ve fıkıh ilimlerinde üstâd oldu. Mısır’daki Şâfiî âlimlerinin en yükseklerinden oldu. Tasavvuf ilminde de yetişerek pekçok velînin feyz ve teveccühlerine kavuştu. Zamânında yaşayan âlimler ve halk onun derslerinde ve vâzlarında bulunarak çok istifâde ettiler. Ezher Câmiinde civâr yerlerden akın akın gelenlere ders verdi. Çok talebe yetiştirdi. Pekçok kerâmetleri görüldü. Kendisine zamânının kutbu (en büyük evliyâsı) olduğu bildirildi. Aleyhinde konuşanlar rüyâlarında îkâz edilir ve düşmanlıktan vaz geçerlerdi.
Abdülvehhâb-ı Şa’rânî’nin Tabakât-ül- Kübra adlı eserinin kapak sayfası.
‘a m
J l tSj^ jtu Jjit .u. oyl J
^•Ul s

JJ jL, j . jp\ ^İJİ)
UJI f \\oi – » ırvr
Abdülvehhâb-ı Şa’rânî’nin Kitâb-ül-Yevâkit vel-Cevâhir adlı eserinin ilk sayfası.
Bunlardan biri, Şeyh Sa’deddîn Sanâdidî idi. Bu zât, Ahmet Bedevî’nin kabri yanında okunan mevlitte Şa’rânî’nin bulunmasını hiç hoş karşıla- mamıştı. Kalbinden bu hâli Ahmed Bedevi’ye şikâyet etmişti. Gece rüyâsında Resûlullah’ın, Şeyh Şa’rânî’yi kucaklayıp bağrına bastığını gördü. Şa’rânî’nin iki memesinden süt akıyor ve mevlîd- de bulunanlar kana kana bu sütü içiyorlardı. Re- sûlullah’ın karşısında duran Ahmed Bedevî de: “Yardım isteyen Abdülvehhâb’ı ziyâret etsin” diyordu. Bu zât rüyâdan uyanınca tövbe etti. Abdülvehhâb Şa’rânî’nin en yakın talebelerinden oldu. Darda, sıkıntıda ve hasta olanların sığınağı ve mânevî doktoru idi. Cenâb-ı Hak, onun duâla- rı bereketiyle belâları, sıkıntıları kaldırırdı. Cinlere de fetvâ verirdi. Cinler müşkillerini 75 sualde toplayıp kendilerine getirdiler ve dediler ki: “Ey şeyhülislâm, bizim âlimlerimiz bunlara ce- vâb veremedi ve bunların hakikatini ancak insân- ların âlimleri bilir dediler.” Onlara cevap olarak Keşf-ül Hicâb ver-Rân an Vechi Es’ilet-il Cân kitâbını yazdı. Bu eser, yazdığı meşhûr kitaplarından biridir. Allahü teâlâ Abdülvehhâb-ı Şa’rânî’ye pekçok ihsanlarda bulundu. O, güneşin batışından doğuşuna kadar cansız eşyânın ve hayvanların teşbihlerini duyardı. Allahü teâlânın izniyle hiç bir mahlûktan korkmazdı. Yılandan, akrepten, timsahtan, hırsızdan, cinden ve benzerlerinden korkmaz, dînin emirlerine ve yasaklarına uygun olarak onlardan uzak dururdu. Yavuz Sultan Selîm Hanın Mısır’ı fethi sırasında hazır bulundu. Resûlullah efendimizin zâhir ve bâtın ilimlerinde vârisi olan Abdülvehhâb-ı Şa’rânî çok sayıda pek kıymetli kitablar yazdı. Bu kitablann en kıymetlisi dört mezhebin fıkıh bilgilerini bir araya topladığı El-Mîzân-üI-Kübrâ adlı kitâbıdır. Bu ki: tabında mezheblerin birleştirilemeyeceğini delil
Yeni Rehber Ansiklopedisi 107
ABDÜRRAHÎM ARVÂSÎ
leriyle îzâh etmiştir. Evliyâ hayatlarını anlatan Et-Tabakât-ül-Kübrâ adlı eserinden başka, El- Envâr-ül- Kudsiyye adlı eseri de vardır. El-Ec- vibet-ül-Merdiyye, EI-Bahr-ül-Mevrûd, Ed-Dii- rer-ül-Mensûre, El-Kibrit-üI-Ahmer de kıymetli eserlerinden bâzılarıdır. Esmâ-ül-Müellifin adındaki kitapta pekçok eserinin isimleri yazılıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir