İbn Âbidin de el-Makdisî’ye uyarak şöyle demiştir: «Eğer bu namazı kılmak böyle bir yanlış anlayış ve fesada sebeb olursa açıkça kılmmamalıdır; havas bunu evinde kılmalıdır.» (49) b) İkinci grupta olan zevat bid’at esasından yürüyerek zuhr-i âhirin kılınmasını meneden ve günah sayanlardır. Şevkânî, Sünen-i Ebû-Dâvud şârihi allame M. Şemsuddin el-Azimâbâdî, Cemâlüddin el-Kasimi, Mustafa el-Galâyini, Ali eşŞebrâmellisi, M. Reşîd Riza el-Huseynî(50) gibi zevatın içinde bulunduğu bu grubun delilini şöylece hülâsa etmek mümkündür: «Bâtıl olduğunu bilerek cuma namazı kılmak haramdır; cumanın sahih olduğuna marnlıyorsa öğle namazını kılmaya ihtiyaç yoktur; böyle bir namaz (zuhr-i âhir) sahâbe, tâbiûn ve müctehid imamlar devrinde kılınmamıştır; dinde olmayan bir ibâdeti âdet haline getirip ona yamamak bid’attır; bunu yapan günahkâr olur…»
İSLÂM’IN IŞIĞINDA GÜNÜN MESELELERİ
12
Ara