wiki

Cevap :

Faizin tarifinde «karşılığı bulunmayan fazlalık» unsuru vardır. Menfi faiz ise «karşılığı bulunmayan eksikliktir», islâm hukukunun ortaya koyduğu faizin tam zıttıdır. Bu sebepledir ki «faizsiz ödünç alanların ödeme yaparken enflâsyon farkım ödemeleri gerekir, aksi halde borçlu kalırlar, tam ödeme yapmamış olurlar» denilmiştir. Akit yapılırken düşük de olsa bir faiz kabul edildiği, böyle bir kredi anlaşmasına imza atıldığı zaman —sonunda faiz ödenmeyecek de olsa başta, akit esnasında— faiz kabul edilmiş olmaktadır, işte düşük faizli, uzun vâdeli —vâde içinde enflâsyonun, faizini sıfıra, hatta daha aşağıya indirdiği— kredilere imza atma konusunda söz konusu olan «başta faizi kabul etme olayı» bizi uzun zaman tereddütte bırakmıştı. Nihayet bir hadîs problemi çözdü ve tereddüdümüzü giderdi. Hz. Âişe, Berire isimli bir cariyeyi satın alıp âzâd etmek istemiş, cariyenin sahipleri ise islâma göre caiz ve geçerli olmayan bir şart ileri sürmüşlerdi (hukuka göre azâd eden lehine doğması gereken velâ hakkının kendilerinde kalmasını şart koşuyorlardı). Hz. Âişe durumu Peygamberimize aksettirdi ve problemi nasıl çözebileceğini sordu. Rasûlullah (s.a.): «Onu satın al ve âzâd et, ileri sürdükleri şartı da kabul et; sonunda velâ hakkı şüphesiz âzâd edene aittir…» buyurdu. (Buhârî, Mukâteb, 1, 2, 4.) Bu olayda Peygamberimiz, islâma uymayan, hukuka aykırı bulunan bir şartı, Hz. Âişe’nin yerine getirmeyeceğini bildiği halde —akit esnasmda— kabul ettirmekte, âdeta «kabul et, nasıl olsa yerine getirmeyeceksin» demektedir. Nitekim daha sonra bir hutbe îrad ederek «Allah’m kanununa aykın olan bu gibi şartların hükümsüz olduğunu» açıklamıştır. Bu hadîsi açıklayan âlimler (Aynî, Umde, C. VI, s. 250; îbn Hacer, Feth, C. VI, s. 117-118) çeşitli yorumlar getirmişlerdir: Bu tehdittir, kınamadır, Hz. Âişe’ye mahsus bir ruhsattır… diyenler olmuştur. Ancak daha tutarlı olan şu yorumlar bize ışık tutmaktadır: a) Böyle bir şartı kabul etmek serbesttir; Peygamberimizin emri bunun mubah olduğunu bildirmek içindir. Sonuç islâma uygun olacağma göre başta bunu kabul etmenin bir sakıncası yoktur, b) Bu hadîs şöyle bir kaideye temel teşkil etmektedir: «Ortada iki mahzur (mefsedet, kötülük) varsa, bunlardan büyüğünü gidermek için küçüğüne göz yumulur.» Bu hadîsi ve mezkûr yorumlan gördükten sonra şu kanâate vardık: Zamanla enflâsyonun sıfıra, hatta sıfırın altına düşürdüğü faize başlangıçta, akit yapılırken, anlaşma imzalanırken «evet» demek, sonunda bu faiz ödenmeyeceği için

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir