Hz. Ömer (R.A.) Medine sokaklarını bir bir dolaşıyor. Acaba dertli kederli bir halkım var mı, endişesiyle Medine etrafında dört dönüyor.Yine böyle devriye gezdiği bir gecede, kulağınabir ses geldi. Sesin geldiği tarafa kulağım verdi. Otarafa doğru yaklaştı. İçerden ihtiyar bir kadm sesigeliyordu:— Kızım! Biraz su getir de süte karıştıralım; bugün süt gözüme çok az geliyor. Fakat kız hayretleriçinde:— Aman anneciğim! Sen neler söylüyorsun!Emirel-Mü’minin sütlere su katmayınız. Diye ilân etmedi mi? İhtiyar anne ısrar eder:— Kızım biliyorsun bizim geçimimiz bu süt iledir. Ben dul ihtiyar bir kadınım, başka bir gelirimizde yok. Süte biraz su koyarsak süt çoğalır, satar veihtiyaçlarımızı alırız der. Allah korkusunu kalbindeyerleştiren iyi kuylu kızcağız:— Anacığım bugün sana ne oldu? Sen eskidenböyle değildin Halîfe duyarsa sonra hâlimiz ne olur?Anne yine ısrar, eder:— Kızım! Gecenin bu saatinde Halîfe uykusunda,bizim burada süte su koyduğumuzu ne bilecek, nereden görecek. O mübarek kız ihtiyar annesini günâhtan korumaya çalışır:— Anneciğim! Bugün sana bir şeyler oluyor! Senböyle değildin! Bu dediğin hileyi Halife görmüyorsa,her şeyi bilen Allah biliyor ve görüyor! ‘Günâhtır sütesu koymayalım! Diyor ve bu sûretle ihtiyar annesinigünah işlemekten kurtarıyor.Hazret-i Ömer, bütün bu konuşulanları dinledi.Sabah olunca hemen gidip o Allah korkusuyla süslenmiş, güzel ahlâklı, iyi huylu ve terbiyeli kızı oğlunaistedi.Hz. Ömer oğlunu o fakir kızla evlendirdi. Hz.Ömer’in o mübârek gelininden öyle nesiller, torunlardünyaya geldi ki, Hz. Ömer gibi adaletli ve tarihte2’nci’Öm er ismini aldı. Bu zat Ömer bin Abdul’Aziz’-dir. Ömer bin Abdul’Aziz; büyük dedesi Hz. Ömer(R.A.) Efendimiz kadar adâleti seven, Allah korkusuyla yaşayan bir muhteremdi.Ömer bin AbdurÂziz’in hizmetçisi soğuk havalarda efendisi Ömer bin Abdul’Âziz için abdest suyuısıtır, ona abdest aldınrdı.Bir gün Ömer bin Abdul’Âziz hizmetçiye:*— Bu sıcak suyu nereden getiriyorsun? diye sordu. Hizmetçi:— Beytül malın (devlet hâzinesinin) mutfağındaısıtıyorum dedi. Ömer bin Âbdul’Âziz:■ ı- . ‘— Suyumuzu ifsad ettin, bozdun (haram karıştırdın) dedi.Sonra gidip Beytül mâlın hazinedarına uğrayıphizmetçinin kaç. günden beri su ısıttığını hesaplayıpbildirmesini emretti, hesap bildirildi. Ömer bin Abdul’Âziz, kendi şahsi parasından odun alıp hâzineyegönderdiÖmer bin Abdul’Âziz’in hanımı Fatıma’dan kocası Ömer bin Abdul’Âzizi sormuşlar. Fatıma:— Onun kadar Allah’dan korkan kimse görmedim. Bazen yatağında Allah’ı hatırlayıp zikrinde, A llah’ın korku ve azametinden kuşlar gibi çırpmıyorve kendinden geçiyor. O derecede ki, ruhunu teslimedecek de Ümmet-i Muhammed halifesiz kalacak diye korkuyorum demiştir.
İZÂH VE AÇIKLAMA:Okuyucu kardeşim! Allah’dan korkmanın işteböyle hayırlı sonuçları ve faydalı neticeleri vardır.Hz. Ömer (R.A.) gelin olarak aldığı o fakir ve yetimkızda eğer zenginlik arasaydı, böyle faziletli bir toruna sahib olamazdı. Hz. Ömer (R.A.) için fazilet ölçüsü *Allah korkusu ve Allah’a karşı son derece saygılı olmaktı. Hz. Ömer, bu fazilet ve nitelikleri o fakirkızda görmüştü. Bütün yoksulluklarına rağmen yinede faziletten ayrılmıyor, sütün çoğalması için su katıp çoğaltma yoluna gitmiyordu. Her kulunun rızkınıverecek olan Allah -olduğuna inanmış faziletli bir kızcağız olan bu fakir kız Halife gelini oldu.