i. (ar. fehm’den istifham). [Zihinde meydana gelen] Soru: Dudaklarındaki giryende bûseler, yâhût / O gözlerindeki nili sükût-ı istifhâm (Ahmed Hâşim). Hulâsa her çelişme, her soru, her istifham başka bir cevap bekliyordu (§. S. Aydemir). || Sorup anlama, sorma, anlamak için sorma. — Gram. Esk. Bk. soru. || İstifham-ı inkârı, (veya inkârı istifham), olumsuz yönden soru sorma. || Edat-ı istifham, soru edatı. || İstifham işareti, soru işareti. + Istifhamat çoğl. i. Esk. Sorular, sorup anlamalar. ♦ İstifham! sıf. Esk. Soru ile ilgili,
İSTİFHAM
09
Eki