İslam

YAHUDİLERİN PEYGAMBERİMİZE DÖRT SORUSU

Yahudî âlimlerinden bir takmaları bir gün, Peygamberimizin yanma gelerek: «Yâ Muhammed! Biz, sana Peygamberden başkasının bilemeyeceği dört soru soracağız.

Eğer, bunların cevâbım verebilirsen, sana tâbi olur, sana inanır ve seni tasdik ederiz!» dediler.

Peygamberimiz : «İstediğinizi sorunuz. Eğer ben, o soruların cevaplarım size bildirirsem —bu yolda Allâh’a söz vermiş olacağınız için— beni tasdik etmeniz, bana tâbi ve Müslüman olmanız gerekir!» buyurdu. Yahudî âlimleri : «Evet!» dediler.

Peygamberimiz : «Haydi, istediğiniz şeyi sorunuz!» buyurdu.

Yahudî âlimleri : «Erkeğin nutfesinden meydana gelen çocuğun, anasına niçin benzediğini (kız olduğunu) bize büdir?» dediler.

Peygamberimiz : «Allâh hakkı için, vaktiyle Allâh’m îsrâü oğullarına olan nimetleri hakkı için, doğru söyleyiniz!

Siz, erkek nutfesinin beyaz ve koyu, kadın nutfesinin san ve ince olduğunu, bu iki nutfeden, hangisi üstün gelirse, Allâhın izniyle bunun, nut-fe sâhibine benzemeye sebep olduğunu bilmez misiniz?» buyurdu.

Yahudî âlimleri : «Allâh hakkı için, evet!» dediler.

Peygamberimiz: «Allâhım! İkrarlarına şâhid ol!» buyurdu.

Yahudî âlimleri : «O Ümmî Peygamberin uykusu nasıl olduğunu, senin nasıl uyuduğunu bize bildir!» dediler.

Peygamberimiz : «Allâh hakkı için, vaktiyle Allâh’m îsrâil oğullarına olan nimetleri hakkı için, doğru söyleyiniz!

Siz (O Ümmî Peygamberin, gözleri uyur, kalbi uyanık durur) dediğini bilmez misiniz?» buyurdu.

Yahudî âlimleri : «Allâh hakkı için, evet!» dediler.

Peygamberimiz : «Allâhım! Şâhid ol!» dedikten sonra, «işte, benim uykum da, böyledir : gözlerim uyur, kalbim uyanık durur!» buyurdu.

Yahudî âlimleri : «Daha Tevrat indirilmeden önce, İsrail’in, (Hz. Yâ-kub’un) kendisine hangi yiyeceği haram kıldığım da, bize bildir!» dediler.

Peygamberimiz: «Allâh hakkı için, vaktiyle Allâh’m Îsrâil oğullarına olan nimetleri hakkı için, doğru söyleyiniz!

Siz, onun, en sevdiği yiyecek ve içeceğin deve eti ve sütü olduğunu, onun, ağır bir hastalığa tutulup hastalığının uzamasından şikâyetlendiği

ni, eğer, Allâh bu hastalığından kurtarırsa —Allâh’a şükran borcu olarak— en sevdiği yiyeceği ve içeceği —ki devenin etini ve süttinii— kendisine haram kılmayı adadığım bilmez misiniz?» buyurdu.

Yahudi âlimleri : «Allâh hakkı için, evet!» dedüer.

Peygamberimiz : «Allâhım! Şâhid ol!» dedüer.

Yahudî âlimim : «Sen, bize Ruhdan da, bügi ver?» dedüer.

Peygamberimiz : «Allâh hakkı için, vaktiyle Allâh’m tsrâü oğullarına olan nimetleri hakkı için, doğru söyleyiniz.

Siz, Onun Cebrâü olduğunu, Onun bana geleceğini, geldiğini bilmez misiniz?» buyurdu.

Onlar, yine : «Allâh hakkı için, evet!

Fakat, Yâ Muhammed! O, bize düşman bir Melektir.

Sâdece şiddet ve kan dökmek için gelir.

Eğer, sana gelen Melek, o, olmasaydı da, rahmete, nebâta, yagmur’a müvekkel olan Mikâü olsaydı, sana tâbi olur, seni tasdik ederdik!» dedüer.

Yüce Allâh, bu Yahudi âlimleri hakkmda indirdiği âyetlerde şöyle buyurdu :

«Söyle onlara : (Her kim, Cebrail’e düşmansa, İyi bilsin ki, onun bu düşmanlığı yersizdir.

Çünld, Cebrâü, Onu (Kuriân’ı), kendinden önceki (Kitab ve Sahife) leri tasdik edici, Mü’minlere sırf hidâyet ve müjde olarak senin kalbine Allâh’m izniyle indirdi.

Her kim, Allâh’a ve Allâh’m Meleklerine, Besililerine, Cebrâü ve Mi-kâfl’e düşman olursa, iyi bilsin ki, Allâh da, böyle kâfirlerin düşmanıdır.

And olsun ki, Biz, Sana apaçık âyetler gönderdik.

O âyetleri, ancak (hak yolundan çıkan) fâşıklar inkâr ederler.

Onlar, her söz verdikçe, içlerinden sâdece bir kısmı mı bu sözü bozup atıyor?

Hayır! Bir kısım değil, onlann çoğu imân etmiyorlar.

Onlara, Allâh tarafından, yanlanndaldni tasdik eden Peygamber geldiği zaman, kitab verilenlerden bir gürûh, sanld bümiyorlarnuş gibi Allâh’m kitabmı arkalarına attılar.

Onlar, Süleyman’ın saltanatı zamanında, şeytanların uydurup oku-duklan şeylere (sUıire) tâbi oldular. (Bakare: 97-102)» (1).

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir