Şairlerin Mahlasları ve Divanları

ŞAİRLERİN MAHLASLARı

VE DİVANLARI

Divan şairleri, çoğu zaman şiirlerinde adlan yerine mahlas (takma ad) kullanmışlardır. Mahlaslar, içerdikleri anlamlara göre sımflandırıldığında ilginç bir durum ortaya çıkmaktadır: şairin ruhsal bir özeüiğı (Huzurî, Sürurî, Hüznî…), zevk düşkünlüğü (Rindî, Meşrebi…), alışkanlıkları, erdemleri (Azmî, Gayreti…), ustalık ve üstünlükleri (Ulvî, İzzetî, Hakanî…), dinî özlemleri (Fir-devsî, Kevserî…), doğa sevgisi (Bahrî, Necim…), alçakgönüllüleri ve şanssızlıkları (Gubarî, Fakiri, Fuzulî…), mesleği (Kâtibî, Tabi-bî), kapılandığı tarikat (Caferi, Gülşenî…) mahlas seçiminde belirleyici rol oynamıştır.

Divan şairleri, şiirlerini topladıkları kitaplara divan (mürettep divan) demekle yetinmişlerdir (Divan-ı Fuzulî, Divan-ı Bakî..) Küçük divanlara divançe adı verilmiştir (Divatıçe-i Figanî…). Kimi şairler şiirlerini yazılış dönemlerine göre sınıflandırıp ayrı divanlarda toplamışlardır (Ali Şir Nevaî’nin divanları). Şiirlerin divanda yer alış düzeni de belirli kurallara bağlanmış, şiirler büyükten küçüğe doğru sıralanmıştır: kasideler (kasaid), tarihler (tevarih), mu-sammadar, gazeller (gazeliyat), kıtalar (mukattaat), matlalar (ma-talî), mısralar (müfredat), muammalar (muammiyat), lugazlar… Ahmedî, Ahmed-i Daî, Şeyhî Anadolu’da divan düzenleyen ilk şairler arasında sayılır.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*