YÜK KEŞİFLER

YÜK KEŞİFLER

rtekizliler

– ;an çok önce denizciler Atlas Okyanusuna açıldılar, doğru îskandinavlar Kuzey Amerika’nın doğu kıyılara iz. ancak bu keşiflerinin hatırası sadece halk efsanele-^.Z- XIV. yy’m başlarındaysa Cenovalılar Afrika kıtasının ır.’.zaki Asor, Madera ve Kanarya adalarım keşfettiler.

~ I ve 1405 arasında Kanarya Adaları’m Normandiyalı t : ;”encourt işgal etmiş ve imparatorluğuna dahil etmiş-s -. keşifler unutulduğundan Portekizliler ve Ispanyollar i- – _vsşfinin en büyük aktörleri olarak görünmektedirler, e::-.*. 3 ve tarih onların bu yolculuklara başlamalarına katkılar zz İber Yarımadası Avrupa’nın en güneybatı ucunda ı_: ve Afrika kıyılarının hemen karşısındadır. Öte yan-

t….. -u (Müslümanların Iber Yarımadasından atılması)

ez rirsamlanmıştır. Portekizlilerin ve İspanyolların dini ka-e — veni girişimlerde kendisini ifade fırsatını beklemekteki *ceşif yolculukları bir anlamda Kudüs’ün kutsal top-:r_ :_;rinde tutan Müslümanlara karşı yapılan haçlı sefer-t -: rai bir devamıdır.

-j:-aya kendisini ilk atan Portekiz oldu. Çoğunluğu fa->. _ jrden oluşan bu bir milyonluk küçük ülke küçük olma-aıT’ i- bazı ekonomik avantajlara sahipti: Italyan rekabe-e Kuzey Avrupa ülkeleriyle şarap, zeytinyağı ve ku-r – ; ncareti yapmaktaydı. Macera ruhu ve cesaret bağım-fz. kazanmış bu gururlu ulusun vatandaşları olan deler: ; îgemen bir duygu idi. Nitekim, Portekiz devletinin

il. . ,~9’iara kadar çıksa da (fatih I. Alfonso, o zamanlar bc – ;anmadası’na hâkim Araplar’a karşı kazanılan bir za-c :rza kral ilan edilmişti) krallığın sınırlan ancak 1249’da ere ve güçlü Hıristiyan Kastilya Krallığı’nm hegemonya ıer ;î ancak 1385’te Portekiz’in bağımsızlığını resmileştiren mr:zz zaferinden sonra (çatışmalar daha birçok yıl devam ek : ;a da) ortadan kalktı. O andan itibaren milliyetçi ve di-bsü :aialanan Portekiz halkı enerjisini dışarıya, Kuzey Afur .Lrıslüman topraklarına ve onun ardındaki bilinmeyen s?; i . nneltti.

fearique o Navegador i«mid Henrique) dönemi

t- zz~ ölüm yılı olan 1460’a kadar, Kral I. Joao’nun beşinci Henrique, büyük kâşiflere tavsiyeler veren, onları ü :^rak destekleyen ve Portekizlilerin bu tutkularını ger-

-v.^ermi sağlayan kişidir. Henrique Sudan’da altının ımir-.-r gidebilmek için Fas’ın güneyindeki kıyıları keşfetme-r r=taz Jean’ın krallığım bulmaya karar verdi. Prens Henri-ısr “P maceraları maddî olarak desteklemeye iten bir baş-zs astrologunun onun başka insanlara nasip olmayacak fc î~acağı kehanetinde bulunmasıydı. hrs -ienrique’nin karmaşık bir kişiliği vardı. «Gemici» ola-vnlmasına rağmen, hiçbir yolculuğa katılmadı. Özel İt :; < çilelidir; hiç evlenmedi. Kendini adamasının sembo-Iiiî.» re nefsini körletmek için sürekli olarak prens kıyafetidir- – rir çile elbisesi, at kılından örülmüş bir gömlek giyer-fcc î kapalı karakteri insanları coşturmaktan çok onlara
ŞDLEMAİOS’UN «COĞRAFYA KILAVUZU»

Roma İmparatorluğu sırasında yeryüzünün algılanış biçiminim yerlerin bir endeksini içerir. Önemli bilgi olarak coğ-tnoktarun nasıl tespit edileceğini gösterir. Gerçekten de, Ptole-yeryuzü küresini günümüzde enlem ve boylam olarak tammla-îtafam çemberle koordinatlara bölmüştür. Coğrafya’da bir dün-jfc»ın da bulunur. Asya, Avrupa ve Afrika’yı oldukça doğru bir [gösterse de, İskenderiye’de yaşayan Ptolemaios’un en iyi tanı-ijp Akdeniz’den uzaklaşıldıkça bu kıtalar deforme olur. En bü-tsBi, Afrika’yı güneyinden, Hint Denizi’ni kaplayan ve Asya’ya böyük başka bir güney kıtaya bağlı olarak göstermesidir. Bu Ibolann okyanuslara batmaması için yeryüzünün en az yüzde oluşturması gerektiğini ileri süren Aristo’dan etkilendiğini gös-Aristo aynı zamanda Kuzey Yarımküre’deki kıtalann Gü-lüre’de aynı büyüklükteki kıtalarla dengelenmesi gerektiği-lektedir. Her ne olursa olsun, hiç kuşkusuz Ptolemaios, bi-iaritacılığın babasıdır. Yanlışlan ne olursa olsun, onun dünya H o dönemde onun kitabını okumadan yapılmış haritalardan İB üstündür ve yaklaşık bir yüzyıl değerini korumuştur, ilk kâ-«»sela Krıstof Kolomb, onun eserini okuyarak dünyanın öbür varılabileceğini öğrenmişlerdir.
emir verir nitelikteydi. Müslüman dünyaya karşı duyduğu düşmanlık, döktüğü haçlı enerjisi kendi döneminden çok XII. yy’a aittir.

Prens, 1415’ten itibaren, henüz yirmi yaşındayken, Portekiz’in en güney burnu Sao Vicente’ye yakın Sagres şehrine yerleşti. Oturduğu yerin çevresinde yavaş yavaş gerçek bir denizcilik, astronomi ve coğrafya okulu yarattı. Mümkün i

olduğu kadar çok coğrafî bilgi içeren kitap ve haritalardan oluşan gerçek bir -kütüphane kurdu. Bu derlemeleri ve araştırmaları sayesinde Portekiz keşifleri bilimsel ve orijinal bir karaktere sahip olmuştur. 1416’dan itibaren her yıl bir yolculuk yapıldı. Ancak hiçbir yolculuk bir öncekinin sonuçları öğrenilmeden ve onun vardığı sınırlar aşılmadan yapılmadı.

1433’de, Madeira ve Kanarya Adaları’na öncü gemileri gönderdikten sonra Prens Hen-rique, kaptan Gil Eanes yönetimindeki miye Kanarya adalarının 300 km güneyinde ve Ekvatora doğru bilinen dünyanın sınırını oluşturan Afrika yarımadasının burnu Bojador’u iki misli aşması görevini verdi. Eanes geçilemez olarak bilinen bu burnu geçemeden geri geldi.

Henrique bu yenilgiye kabul etmedi ve aynı görevle onu yeniden geri gönderdi. Ertesi yıl Eanes zaferle geri döndü. Kâşiflerin yolu artık açılmıştı. Henrique tarafından desteklenen kaptanlar Batı Afrika kıyılarında daha da uzağa gidebilmek için cesaret yarışına girdiler.

Ticarî başarıysa hemen hemen anında elde edildi. Afrika’dan gelen ilk geminin yükü fok derişiydi. 1438’de iki gemi Por-

tekize insan yüklü olarak geldi. Prens Henrique için Afrikalılar merak konusuydu ve onlardan olabildiğince bilgi almak istiyordu. Ama başkaları onları hemen köleye indirgemekte daha büyük yarar görmekteydi. 1448’de Portekizliler Bojador Burnu’nun 750 km güneyinde Arguin koyu içindeki bir ada üzerine bir kale yaptılar ve kısa bir süre sonra da, açık artırma yoluyla satılmak üzere 200 siyah tutuklu Lizbon’a getirildi. 1454 yılında papa tarafından da onaylanan, Portekizlilerin Madeira’daki şekerkamışı plantasyonlarında çalıştırdığı Afrikalı köle ticareti başladı.

1460’da ölen Henrique’nin seferleri yeğeni «Afrikalı» diye adlandırılan, 1438 ile 1481 yıları arasında hüküm süren V. Afonso tarafından devam ettirildi. Amcası gibi hırslı olan yeğen bu keşiflerden elde edilecek ekonomik avantajlar konusunda daha uyanıktı. 1469’da Femao Gomes’e, gelecek 5 yılda, yılda 600 km ilerlemek üzere ticaret ve araştırma izni verdi. Böylece kıyıların

3 000 km’si daha keşfedilmiş oldu. Gomes Nijer tuzağını geçti. Hindistan yolu açılmış görünmekteydi! Bu hırslı deniz seferleri döneminde V. Afonso, Afrika kıtasına daha doğrudan akınlar yaptı. Birçok Müslüman Fas hükümdarına karşı kampanyaları kişisel olarak yürüttü ve Arzila zaferini kazanarak 1471’de Tan-ca’yı aldı.

1481’de V. Afonso’nun oğlu II. Joao tahta çıktı. Takip eden yıllarda keşifler Angola ve Namibya’nın kayalık kıyılanna erişti. Her etapta Portekizliler toprak üzerindeki haklannı, -yeni keşfedilmiş toprakların kıyılarına 2 m yüksekliğinde kalker kolonlar dikerek resmileştirdiler: bunlar padrao («koruyucu») olarak adlandırılır.

Ancak Afrika’mn güney ucu keşfedilmeyi beklemekteydi. Lizbon’dan 1487 yılında erzak ve içme suyuyla dolu iki karavela ile hareket eden Bartolomeu Dias, Afrika kıtasının en güney ucunu bulabilmek için ne kadar ileri gitmek gerekirse o kadar gitmekle görevliydi. Üç ay sonra bugünkü Angola kıyılarındaki Angra das Aldeias koyuna vardı ve sonra bilinen toprakları terk etti. Bir ay boyunca gemiler giderek daha şiddetli rüzgârlarla karşılaşarak yavaş yavaş güneye doğru ilerlediler. Dias bu durumda daha iyi denizcilik şartları yakalayabilmek amacıyla batıya doğru yönelme kararı aldı. Beklediği gibi, rüzgâr yükseldi ve gemileri iki hafta boyunca güneye doğru sürükledi. Dias kıyıya erişmek üzere tekrar doğuya doğru yöneldiğinde karayı göremedi ve tekrar ku-
Vaseo de Gama, 1497-1499 arasında yaptığı yolculuk Afrika kıyılannı Hindistan kıyılanna bağlayarak keşifler çağının önemli dönemeçlerinden biri oldu.
Lizbon Limanı. Portekizli denizcilerin keşifleri sayesinde, yüzyıl boyunca baharat ticaretinin kavşak noktası oldu. (XVI. yy’dan kalma gravür.)
217

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*