ABANT GÖLÜ

ABANT GÖLÜ

abant gölü efsanesi

abant gölü efsanesi

ABANT GÖLÜ; Türkiye’ nin kuzeybatı kesiminde, Bolu ilinin güney batısmda etrâfı çamlık tepelerle çevrili, tabiî manzarası çok güzel bir göl. Batı Karadeniz sıradağlarına dâhil, Bolu, Düzce ve Mudurnu arasında uzanan Abant Dağlarının kuzey batısında olup, Bolu’nun 34 km güney batısında yer alır. Yüzölçümü 1.28 kilometrekaredir. Denizden yüksekliği 1298 metredir. Abant Deresi vâdisinde heyelân sonucu meydana gelmiş set (tabiî baraj) gölüdür. Suyunun bir kısmı Abant Deresi ile Bolu Çayına dökülür. Suyu tatlı ve durudur. Gölün suyu o derece berraktır ki, 20-25 m derinlikteki taşlar görülür. Etraftaki çamları ve yeşilliği bir ayna gibi aksettirir.

Gölün etrâfı çam, kayın, gürgen ve köknar ağaçları ile süslüdür. Kuzeybatı bölümünde geniş bir alanı kaplayan yarı bataklık, hızla genişleyerek zamanla gölün daralmasına sebep olmuştur.

Kıyı boyunca 7600 m uzunluğunda bir gezinti yolu vardır. Gölde sandal, kayık ve motorla gezilir. Şiddetli kışlarda göl buz tutar. Etrafını çevreleyen dağlar kış sporlarına elverişli olmasına rağmen, bu yönde fazla bir fâaliyet yoktur. Etrafında turistik oteller, dinlenme evleri ve halka açık piknik yerleri vardır.

Göl, İstanbul-Ankara yoluna 25 kilometreyi bulan asfalt bir yolla bağlıdır. Bu yolun her iki tarafı çam ormanıdır. Yayla havası, çam kokusu fevkalâde manzarası ile görülmeye değer bir yerdir.
Abant gölü.
ABAZA HAŞAN PAŞA; Sultan Dördüncü Mehmed Han devrinde Osmanlı târihinin en büyük celâlî isyânını çıkaran âsî reisi. Silâhdar bölüğüne mensup kapıkulu süvârîlerindendir. Anadolu’da Türkmen boylarının ağası olan Haydaroğlu Meh-med’in çıkardığı isyânı bastırarak meşhûr oldu. Bu başarısı dolayısıyla Yeni İl Türkmen voyvodalığına tâyin edildi. Ancak bir süre sonra görevden alınmasına kızarak isyân etti. Gerede ve Bolu arasındaki sâhayı hükmü altına aldı ve bu sırada isyân etmiş olan İbşir Paşa ile birleşerek üzerine gönderilen Katırcıoğlu’nu yendi. Bunun üzerine isyânı-m önlemek gâyesiyle yeniden Türkmen ağalığına tâyin edildi.

Abaza Haşan Paşa, İbşir Mustafa Paşanın sadrazamlığı sırasında ona müşâvirlik görevinde bulundu. Ancak bir takım hâdiselere sebeb olduğundan dolayı İbşir Mustafa Paşa îdâm edilince Abaza Haşan Paşa onun intikamını almak gâyesiyle tekrar isyân etti. Osmanlı ordusu Macaristan seferinde iken büyük bir kuvvetle İstanbul üzerine yürüdü. İsyân hareketinin büyümesi üzerine Sadrâzam Köprülü Mehmed Paşa, Erdel’den İstanbul’a dönmek mecbûriyetinde kaldı.Köprülü Mehmed Paşanın sadrazamlıktan azlini temuı etmek üzere ileri harekâta geçen Abaza Haşan Paşanın üzerine Anadolu serdârı Diyarbakır vâlisi Murtezâ Paşa gönderildiyse de, Haşan Paşa, gelen orduyu Ilgın civârında mağlûb etti. Daha sonra kış bastırıp, ordunun iâşesini te’minde zorluk baş-gösterince, Abaza Haşan Paşa da ordusunu dağıttı. Bu esnada Murtezâ Paşa ile Halep vâlisi Tutsak Ali Paşanın tekliflerine kanarak Haleb’e gelen Abaza Haşan Paşa üzerine bir gece baskını yapıldı. Suç ortakları ile birlikte gerekli cezâyı gördü (1658).

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*