OSMANLILARIN KÖKENİ

OSMANLILARIN

KÖKENİ

OsmanlIların kökeni konusu günümüzde bile birçok yönüyle tartışmalıdır. Osmanlılara ad veren Osman Bey’den önce babası Ertuğrul Bey’in, Alaeddin Keykubat I döneminde Selçuklu – Har-zemşah mücadelesinde rol oynadığı söylenir. Kayı boyu Yassı Çimen Sa-vaşı’ndan sonra Alaeddin Keykubat I tarafından Ankara dolaylarına, sonra Eskişehir-Bilecik araşma yerleştirildi. Osmanlı soyunun bağlı olduğu Kayı boyunun Anadolu’ya Alparslan zamanında geldiği söylenmekteyse de, Moğol istilasıyla XIII. yy’ın ilk yarısında geldiği gerçeğe daha yalandır. Ma-veraünnehir’de yaşayan Kayılar, Cengiz Han istilasıyla İran ve Azerbaycan yolunu izleyerek Doğu Anadolu’ya girdiler. Bazı kaynaklar, Van gölünün kuzeyinde Sürmeli Çukur denen bölgede bir süre kaldıklarını belirtir. Bir söylentiye göre de, Kayı boyu Azerbaycan yoluyla Doğu Anadolu’ya girmiş, güneye yönelerek Halep yöresine geldiği sırada boy beyi Süleyman Şah’m Caber Kalesi dolaylarında ölü-
mü üzerine parçalanarak, bir bölümüyle gene Maveraünnehir’e dönmüş, ötekilerse Ertuğrul Bey’in başkanlığında yeniden Doğu Anadolu’ya, oradan da Orta ve Kuzeybatı Anadolu’ya geçmişlerdir.

UÇ BEYLİĞİ DÖNEMİ

Anadolu, Selçuklularla Bizans’ın sürekli olarak savaş yaptığı sınır uçtur ve savaş yapılan yörelerde bulunan beyliklere uç beyliği deıiir. Bizans sınırında “cihat” ve “gaza”yı(İslamlık uğruna verilen savaş) Türkmen beylikleri yürütmekteydi. Bunların arasından, toprak ve nüfus yönünden küçük olan ama dinamik bir yapıya ve stratejik bir konuma sahip bulunan Kayı uç beyliği Eskişehir-Bilecik sırasında Domaniç yaylası ve Söğüt kasabası dolaylarında bulunuyordu. Bu bölgeye 1230’dan hemen sonra yerleştikleri kabul edilirse, Kayı boyunun uç
beyliği de o tarihte başlamış demektir. Kayı boyunun başmda bulunan Ertuğrul Bey’in yarım yüzyıllık bir süre beylik yaptığı ve 1281’de ölümüyle oğlu Osman Bey’in Kayı uç beyliğinin beyi olduğu bilinmektedir. Osman Bey’in kişisel çabası ve atak bir kişiliğe sahip olması dolayısıyla küçük uç beyliği, kısa zamanda Bizans’a karşı-etkili bir mücadeleye girdiği gibi, öbür Türk beylikleri arasmda da kendinden söz ettirir duruma geldi. Osman Bey kendisine bağlı ve cesur komutanlarıyla kısa sürede Bilecik, Yarhisar, Karacahisar gibi kaleleri elde ederek beylik topraklarım genişletti. 1299’da bağh olduğu Anadolu Selçuklu Devleti tahtının boş kaldığı bir anda bağımsızlığını ilan etti. Böylece Kayılann uç beyliği dönemi sona ererken bağımsız Osmanlı beylik dönemi başladı. Bundan sonra daha önce bir uç beyi olan Osman Bey Bizans sınırlarında kendisi uç beyleri atayan bir bey durumuna geldi (Bkz. OSMAN I).

BEYLİK DÖNEMİ

Müslümanların Hıristiyanlarla karşılaştığı bölge olan Anadolu’nun kuzeybatı yöresi XTV. yy. başlarında sürekli mücadelelere sahne olmakta, henüz denize sınırı bulunmayan Osmanlı beyliği, Osman Bey’in başkanlığında Bizans tekfurlarıyla çarpışmaktaydı.

Günden güne gücü artan ve büyüyen beylik Anadolu Selçuklu Devleti’nin Moğol baskısı altında otoritesini yitirerek yıkılması ve boşta kalan Türk-menlerin akın akın bu yöreye gelmesiyle daha da güçlendi. Beylik döneminin ilk başarısı Yenişehir kalesinin fethi oldu. Osman Bey beylik merkezini buraya taşıdı. Birçok mücadeleden sonra bölgenin en büyük merkezi olan Bursa fethedildi (1326). Aynı tarihte Osmanlıların kurucusu Osman Bey, Söğüt’te öldü. Oğlu Orhan Bey, Bursa’yı beyliğin merkezi yaptı. Bizans’a karşı fetihlerim sürdürdü. İlk Osmanlı parası bastırıldığı gibi, ilk yaya ordusunun çekirdeği kuruldu, yasalar ilk olarak derlendi. İznik ve İzmit alınarak Marmara kıyılarına ulaşıldı ve Bizans’ın karşısına çıkıldı. Bu arada Bizans imparatoru da Peleka-non denen yerde Orhan Bey tarafından yenildi (1329). Osmanlı beyliği, 1345 yıllarında Balıkesir ve çevresindeki Karesi beyliğini topraklama katınca, Ege, Marmara ve Karadeniz’ de sınır elde etti. Bizans birkaç kale dışında Anadolu’dan atıldı. Beylik olgunluk dönemine ulaştı. Osmanlılar bu dönemde Bizans’la başedebüdiği gibi gerektiğinde ona yardım etmek, iç işlerine karışmak gibi etkinliğe de sahipti. Nitekim, 1353’te Orhan Bey’
in büyük oğlu Süleyman Paşa, Osman-lı desteğiyle Bizans tahtına geçen Kantakuzenos’a yapılan yardıma karşılık verilen Çimpe kalesinden hareketle Rumeli’ye geçmiş, Gelibolu’yu fethetmiştir. Osmanlılar gene bu dönemde Bizans imparatorunu Bulgar ve özellikle Sırp tehlikesinden de korumaktaydı. Osmanlıların Rumeli’ye geçişleri, beyliği artık devlet olma niteliğine ulaştırdı (Bkz. ORHAN BEY).

OSMANLI DEVLETİ’NİN GENİŞLEMESİ

1353’te Rumeli’ye geçişten birkaç yıl sonra, Bizans, Osmanlılar tarafından Avrupa yakasından da sarıldı. Sırp kralı Stefan Duşan’ın ani ölümüyle rahatlayan Bizans, Süleyman Paşa’nın Rumeli hareketiyle bu kez Osmanlı baskısını üzerinde duydu. Çimpe üssünden hareket eden Süleyman Paşa hızla Gelibolu yarımadasını işgal etti. Kısa sürede Malkara, Keşan ve Tekirdağ, Osmanlıların eline geçti. OsmanlIların Anadolu’da şuurları Ankara’nın Ahilerin elinden 1354’te alınmasıyla Orta Anadolu’ya kadar uzandı. 1359’da Süleyman Paşa’nın bir av sırasında ölümü, Rumeli fethinin duraksamasına yol açtı. Rumeli harekâtını kardeşi Murat I yürüttü. Orhan
Bey’in de 1362’de ölüı rat I’in padişah olara si, Rumeli’de fethedil zans tarafından geri a sini doğurdu. Mur ye geçerek durumu di Lüleburgaz alındı; bolu açılmış oldu. Bu ar; ne geçmiş olan Anka; dı. Ardından Murat I’: dan Evrenos Bey ve H rede Keşan, İpsala, 1\ ğaç ve Dimetoka’yı alı de toplanan Bulgar kuvvetlerini dağıtan J yi fazla bir direnme £ çirdi (1363) ve ora( meler yaptı. Lala Şa: lerbeyliği rütbesini Bulgaristan’ın fethir Trakya’nın fethini d bıraktı. Gümülcine’ı fethi Bizans’ın Osma parak Rumeli’deki O ğini tanımasına yetti nin OsmanlIlardan j papanın çağrısıyla 1 turuldu. Macar, U1e lerinden oluşan Haç ne yürümekteyken ‘ nin keşif için görevi bey, ani bir gece ba yok etti. Bu savaşa
Orhan Bey’in Bursa’daki türbesi.
Orhan Bey

şı denir (1364). Savaştan sonra Rumeli’ye geçen Murat I, Edirne’yi başkent yaptı. Osmanlı ilerleyişi sürdürülerek Bulgarların elinde bulunan Kızılağaç, Yanbolu, Samakov, Süzebolu, Aydos ve Karinâbad alındı, Bizans’tan da Hayrabolu, Pmarhisar, Vize ve Kırk-lareli fethedilerek bu kesimde de Karadeniz’e ulaşıldı. Murat I’in Rumeli’ de hızla ilerleyişi ve Osmanlı gücü karşısında kalelerin birer birer düşmesi, Bulgar kralı İvan Şişman’ı (Sus-manus) Osmanlı egemenliğini kabul etmek zorunda bıraktı. İvan Şişman, kızkardeşi Mara’yı Murat I’e vererek akrabalık kurdu (1370). Bu sırada, Türk tehlikesine karşı Bizans imparatoru İoaımes V.Roma’yagiderek papanın huzurunda mezhep değiştirdi ve yardım istedi. Türklerin Rumeli’yi aşarak Balkanlar’a girmesi Sırpları da kaygılandırdı. Sırp-Bulgar birleşik kuvvetlerinden oluşan ikinci Haçlı ordusu Osmanlıların üstüne yürüdü. Çirmen’de bu ordu dağıtılarak tüm Makedonya Türk istilasına açıldı (1371), Türk akıncıları bundan sonra Adriya denizi kıyılarına ulaştılar. Sırp despotu Lazar, Osmanlı egemenliğini kabul etti (1374). Avrupa’dan eli boş dönen Bizans imparatoru da Murat I’e bağımlılığını bildirdi. Özellikle Bal-kanlar’daki Türk ilerleyişi sürdükçe değişen gereksinmelere koşut olarak devlet örgütünde de yeni düzenlemeler yapıldı. Orhan Bey zamanında kurulan Divan geliştirildi. Osmanlılarda ilk vezir olarak kabul edilen Süleyman Paşa’dan sonra, Lala Şahin Paşa bu makama beylerbeyi olarak getirildi.

Ayrıca Çandarlı Kara Halil Hayrettin
Paşa gene Murat I döneminde kurulan kazaskerlik makamında bulundu. Daha sonra sadrazam oldu. Yeniçeriliğin ilk çekirdeği de Çandarlı tarafından kuruldu.

Osmanlılar Rumeli’de her fethettikleri yere Anadolu’dan Türkmenler getirerek yerleştirdiler. Balkanlar’daki fetihler hızla ilerlerken Orhan Bey döneminde başlanan Anadolu birliğini kurma çalışmaları Murat I tarafından sürdürüldü. Murat I Germiyanoğlu Süleyman Şah’ın kızı ile oğluBayezid Fi evlendirdi. Çeyiz olarak Kütahya, Tavşanlı, Simav ve Emet verildi. Ayrıca Hamitoğullarından Yalvaç,Yenişehir, Akşehir, Seydişehir ve Şarki Karaağaç satın alındı. Germiyanoğul-ları da Osmanlıların üstünlüğünü kabul etti. Osmanlılar savaş-satm alma-evlenme yoluyla Anadolu Türk birliğini kurma çalışmalarım yürüttüler, Anadolu’daki katılmalar, buradaki halka kitle halinde yeni fethedilen Balkanlar’daki bölgelere yerleşme olanağını verdi. 1380’den sonra Balkanlar’daki fetih hareketi, Çandarlı Kara Halil Hayrettin, Kara Timurtaş Paşalar ile Evrenos Bey tarafından yürütüldü. Sofya, Niş, Manastır OsmanlIların eline geçti. Bu sırada Avrupa’da Osmanlılara karşı ittifaklar yapılmaya başlandı. Bu ittifaklara Anadolu Selçuklu Devleti’nin mirasçısı olduğunu ileri süren Karamanoğul-ları da katıldı. Karamanoğlu Alaettin Ali Bey’in Beyşehir kalesine saldırması Murat Fin Karamanoğuiları üstüne yürümesine yol açtı. Karaman beyi, kayınpederi olan Murat I’in elini öptü. Karamanoğlu sorunu da bir süre için çözülmüş oldu. Balkanlar’ da Osmanlı ilerlemesi sürerken, Po-leşnik’te Kara Timurtaş Paşa komutasındaki Türk kuvvetlerininSırp despotu Lazar tarafından yenilgiye uğ-ratılmasmdan cesaret alan Haçlılar, Osmanlı topraklarına girdiler. Murat I, Çandarh’yı Bulgarlar üstüne göndererek Haçlılarla birleşmelerini önledi. Haçlıları Kosova’da karşıladı (1389). Bir gün boyunca devam eden meydan savaşı özellikle şehzade Ba-yezid’in ( ya da Bayezit) çabuk hareketleriyle Haçlı ordusu tamamen yok edildi. Savaş alanını gezmekte olan padişah yaralı bir Sırp tarafından öldürüldü (Bkz, MURAT I, HÜDAVEN-DİGÂR). Kosova’da duruma egemen olan Yıldırım Bayezid I, düşmanı izlemekte olan kardeşi Yakub’u saltanat kavgası olmaması için öldürttü. Koso-va zaferinden hemen sonra Paşa Yiğit ve Firüz Bey’e Bosna ve Vidin yörelerine akınlar yaptırttı. Sırp despot-
luğunu ülkesine katmamasına karşın, daha sıkı denetim altına aldı. Anadolu’ya geçerek Aydmoğlu, Saruhan, Menteşe ve Hamitoğulları beyliklerine son verdi. Anadolu’ya ikinci seferi Karamanoğuiları üstüne oldu. Karamanoğlu gene affedildi (1391). Aynı yıl içinde, yedi ay süren Bizans kuşatması yapıldı. Zor durumda kalan Manuel II Palaiologos çok ağır Os-manlı koşullarım kabul etti. Selanik fethedilerek İşkodra’ya kadar Arnavutluk ve Eflak’a akınlar yapıldı. Bayezid I üçüncü Anadolu seferim yaparak Amasya’yı aldı. İkinci Bizans kuşatması Haçlı seferine yol açtı (1396). Macar kralı Sigismond’un komutasında Fransızlar ve Almanların da yer aldığı Haçlılar Niğbolu’yu kuşattılar. Kalenin yardımına koşan Bayezid I, Haçlıları yendiği gibi birçok soyluyu da tutsak aldı. Niğbolu zaferinden hemen sonra üçüncü Bizans kuşatması için AnadoluHisarı’nı yaptırdı (1397), Bayezid I Anadolu’ya yeniden yönelerek Akçay SavaşıylaKaramanoğulla-rı beyliğine, Kayseri ve Sivas’ı da alarak Kadı Burhanettin beyliğine son verdi. Böylece Anadolu birliği gerçekleştirilmiş oldu. Doğu Anadolu’da Fırat’a dayanan Osmanlılar Dulkadir beyliğini egemenlik altma aldılar. Bayezid 11400’de dördüncü kez Bizans’ı kuşattı. Ancak bu sırada doğuda Os-manlı Devleti’ni tehdit eden Timur tehlikesi belirdi. Cengiz Han İmpara-torluğu’nun kalıntıları üstünde kişisel çabalarıyla bir imparatorluk kuran Timur, İran, Irak ve Azerbaycan’ı da. alarak Anadolu kapılarına dayandı.

Bölgesel hükümdarların da kışkırtma

sıyla iki Türk hükümdarı Ankara’nın Çubuk ovasında karşılaştılar. Kendisine çok güvenen Bayezid I, Kara Tatarların savaş sırasında Timur ordusuna geçmeleri sonucunda Timur’a yenildi (1402) ve Timur Anadolu’dan ayrılmadan önce öldü (1403) [Bkz. BAYEZİD I, YILDIRIM].

Ankara Savaşı’yla başlayarak Mehmet Çelebi’nin (Mehmet I) tek başına Osmanlı Devleti’ne egemen olmasına kadar geçen süreye Osmanlı tarihinde Fetret dönemi (Zayıflama dönemi)
MEHMET I

Beşinci Osmanlı padişahı (Edirne, 1389?-Edime, 1421).

Bayezid I’in oğlu olan Mehmet I (Çelebi Mehmet), babasının 1402’de Ankara Savaşı’nda yenilerek Timur’a tutsak olması üzerine başlayan saltanat çekişmesinde (Fetret devri) duruma egemen oldu.

Ankara Savaşı’nda Bayezid I’in yanında bulunan Mehmet I, bozgun üzerine komutasındaki kuvvetlerle Amasya’ya çekilmişti. İsa Çelebi Balıkesir, sonra Bursa’yı ele geçirdi. Musa Çelebi, Bayezid I’in cenazesini Bursa’ya getirerek kenti bir süre elde ettiyse de bırakmak zorunda kaldı. Rumeli bütünüyle Süleyman Çele-bi’nin elindeydi. Timur ise Anadolu’ dan çekilirken tüm Anadolu Türk beyliklerini yeniden kurmuştu. Mehmet I önce ağabeyi Süleyman Çelebi’ yi padişah tanıdıysa da bir süre sonra kendi padişahlığını ilan ederek para bastırdı (1413).

İsa Çelebi’yi Bursa’da yenen Mehmet I, kente egemen oldu. Süleyman Çe-
denir. Fetret dönemi Bayezid I’in dört oğlu arasındaki saltanat kavgasının başgösterdiği dönemdir.

Bayezid I’in ölümünden sonra Musa Çelebi Bursa’da, İsa Çelebi Balıkesir’ de, Mehmet Çelebi Amasya’da, Süleyman Çelebi de Rumeli’de hüküm sor-dü. Kardeşler arasında on bir yıl boyunca amansız bir taht kavgası sürdürüldü. Bu savaşlara Osmanlı Devleti’nin komutanları, Anadolu beylikleri, Bizans İmparatorluğu ve Balkanlar’daki bağlı hükümetler de zaman
lebi Edirne’den Bursa üstüne yürüyünce, Mehmet I Amasya yöresine çekildi. Süleyman Çelebi’yle birlikte hareket eden İsa Çelebi, Anadolu’da Mehmet I’e yenilerek öldürüldü. Mehmet I, anlaşma yaptığı kardeşi Musa Çelebi’yi, Süleyman Çelebi’ye karşı Rumeli’ye gönderdi Ancak Süleyman Çelebi’yi yenen Musa Çelebi, padişahlığını ilan etti. Musa Çelebi, İstanbul’u kuşattıysa da Mehmet I’in Rumeli’ye geçmesi üzerine kuşatmayı kaldırdı. Mehmet I iki kez daha Rumeli’ye geçerek kardeşiyle yaptığı üç savaşın sonuncusunu kazandı. Musa Çelebi boğduruldu (1413). Mehmet I, daha Fetret devrinde başladığı Anadolu beyliklerini ortadan kaldırma girişimlerini sürdürerek Aydınoğulla-n beyliğini yıktı, Karamanoğullarını iki kez yendi. Germiyan, Menteşe ve Hamitoğulları beyleri Osmanlıların egemenliğini kabul ettiler. Venedik ile ilk kez Marmara denizinde açık deniz savaşı yapıldı (1416). Mehmet I, üst üste Balkanlar’da sefere çıkarak Osmanlı egemenliğini sağlamlaştırdı, Eflak ve Sırplar üzerine seferler yaptı. Anadolu’ya geçerek Canda-roğuUarını cezalandırdı. Bu arada ayaklanan Şeyh Bedrettin yakalanarak idam edildi (1420). Bayezid I’in Timur tarafından rehin alman oğlu Mustafa Çelebi, Semerkand’dan dönerek saltanatın kendi hakkı olduğunu ileri sürdü. Yenilince Bizans’a sığındı ve yapılan anlaşmayla Bizans’ ta tutuldu. Mehmet I, Eflak üstüne yürüyerek,Mustafa Çelebi’ye yardım eden Eflak voyvodasının topraklarına girdi. Bir süre sonra 1421’de öldü. Cenazesi Bursa’daki Yeşil Türbe’ye gömüldü.

Mehmet I, ülkeyi Fetret devrinden çıkartıp Osmanlı Devleti’nin Anadolu’ da ve Rumeli’de, Ankara Savaşı’ndan önceki otoritesini sağladığı için Os-manii Devleti’nin ikinci kurucusu olarak da kabul edilir.
zaman katıldı. Bu denli kf Anadolu Türk birliğinin t karşın Osmanlı Devleti’n pısı ve Rumeli’ye verdiği c layı Rumeli’de çözülme oL döneminden çok kısa bir Osmanlılar gene Rumeli’d çimde tutundular ve otoı lar. Ne var ki, Ankara Sa ladığı rahatlamayla Bizar ha yaşayabildi. Kardeşlf dan 1413’te başarıyla çil Çelebi Anadolu’ya yürü; manoğulları da içlerinde re Anadolu Türk beyliklt altına aldı. Venedik’le c yaptı. Rumeli’ye geçerek ve Eflak’ı yeniden Osman bağladı. Saltanatının so Şeyh Bedrettin ve şehzadı yanlarıyla uğraştı. 142 üzerine yerine Murat II Bu arada Bizans’ta rehin yezid I’in oğlu şehzade ] meli’ye salıverilerek Edi çıktı. Murat H’nin ilk sal şehzade Mustafa isyanın la geçti. Musa Çelebi’ni beşinci kuşatmasından s( altıncı kez kuşattı (1422] küçük kardeşi şehzade başkaldırmasıyla karşıla şatmayı kaldırmak zorun rat II ordularını Eflak, ! vutluk ve Sırbistan ü derdi.

Bu ülkeler egemenlik e

Murat I ve Bayezid I dön duğu gibi Türk akmcıla kıyılarına kadar akmlaı lar. Murat II Venedik’le nizde olmak üzere beş

‘.h Sultan
uaMr *S**,r7!tf’in n’â t^sermastm t mr m-«,.rya!ür
(1430), Selanik Venedik’ten almdı, Venedik’le ittifak yaptığı gibi Bosna ve Sırbistan işlerine karışan Almanya-Macaristan imparatoruyla savaş yapıldı. Tuna’mn güneyi kesin olarak Osmanlıların eline geçti, Erdel’e kadar akınlar düzenlendi. Bunların arasında özellikle Evrenosoğlu Ali Bey’ in yaptığı akınlar etkili oldu. OsmanlIlara karşı Macarlarla ittifak yapan Karamanoğlulları üzerine yürüyen Murat II, bir kez daha Karamanoğul-larını sindirdi ve bazı topraklarım aldı. Belgrad kalesi Evrenosoğlu Ali Bey tarafından kuşatıldı, Macarlarla savaş sürdürüldü, Macar başkomutanı Hunyadi Yanoş’un îzladi derbendinde Osmanlı ordusunu bozması, Kara-manoğullarının Avrupa’yla uğraştıkları sırada OsmanlIlara sürekli saldırıları,Murat II’yi Macaristan ve Lehistan ile barışa zorladı, Segedin Anlaşması imzalandı [1444). Çok yorulan Murat II, tahtı oğlu Mehmet Il’ye bı-
raktı. Bunu fırsat bilen Avrupaiılar bir Haçlı seferi düzenleyerek Türk topraklarına saldırmakta gecikmediler. Ordunun başına yeniden geçen Murat II, Haçlıları Varna’da karşıladı (1444). Ladislas’ın savaş sırasında öldürülmesi ve Macarların dağılması, savaşın sonucunu belirledi. Edirne’de ikinci kez tahta çıkan Murat II, Mora ve Arnavutluk işleriyle uğraştığı sırada, Varna yenilgisinin acısını unutamayan ve intikam almak isteyen Hunyadi Yanoş yeniden bir Haçlı seferi düzenledi. Alman, Leh ve Macar-lardan oluşan Haçlılan dört yıl arayla ikinci kez Kosova’da karşılayan Murat II, üç gün süren meydan sava-
şım kazandı (1448). 1451’de ölen Murat IFnin yerine ikinci kez Mehmet II padişah oldu (Bkz. MURAT II).

İMPARATORLUK DÖNEMİ

Mehmet II, Avrupa hükümetleriyle ve Karamanoğullarıyla barış yaptıktan sonra, Bizans kuşatmasının hazırlıklarına girişti. Anadolu Hisarı’nın karşısına Rumeli Hisarı’m yaptırdı. Balkanlar’dan gelebilecek yardımları önlemek için ordu hazırladı, Mora üstüne akınlar yaptırttı, Muslihiddin, Sa-ruca Sekban ve Macar Urban’a başta şahi adı verilen top olmak üzere büyük toplar döktürdü. Kuşatma planlarım Edirne’de kendisi yaptı. 53 günlük (6 Nisan-29 Mayıs) bir kuşatmadan sonra 29 Mayıs 1453’te İstanbul’u fethetti. İstanbul’un fethi Orta-çağ’ın kapanarak Yeniçağ’ın başlamasına yol açtı. Osmanlı Devleti imparatorluk düzeyine yükseldi.İstan-bul’u almasından dolayı “Fatih” unvanım alan Mehmet II, 1453-1459 yıl-
lan arasmda Belgrat dışında, Sırbistan’ı, 1460’ta da Mora despotluğunu aldı. Ege’deki adaların birçoğu OsmanlI İmparatorluğu’na bağlandı. Fatih Anadolu’da sırasıyla 1459’da Amasra’yı, 1461’de Candaroğulları beyliğim ve Trabzon Rum İmparator-luğu’nu elde ederek Anadolu’nun kuzey kıyılarının fethini tamamladı. 1467’de Karamanoğuiları beyliğine son verdi. 1473’te Otlukbeli Meydan Savaşı’nı Akkoyunlu Uzun Haşan Bey’e karşı kazandı ve Doğu Anadolu’nun bir bölümünü aldı. Ankara Sa-vaşı’yla dağılan Anadolu birliğini, gerçek anlamda yeniden kurdu. Denizaşırı fetihlere de girişerek, 1475’te Kefe’yi Cenevizlilerden alıp Kırım Hanlığı’m Osmanlı İmparatorluğu’na bağladı. 16 yıldır karada ve denizde sürdürülen Osmanlı-Venedik savaşma son verilerek Arnavutluk kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı (1479). Gedik Ahmet Paşa’yı İtalya yarımadasının güneyine göndererek Ot-ranto’yu işgal ettirdi. Bu olay İtalvo’

im fethinin başlangıcı oldu (1481). 30 yıllık saltanatı boyunca 17 ülkeyi Os-manlı topraklarına katan Fatih Sultan Mehmet yeni bir sefere giderken Gebze’de öldü (1481) [Bkz. MEHMET II, FATİH SULTAN].

Fatih’in yerine Amasya sancak beyi Bayezid II (ya da Bayezit II) geçti (1481) ama Konya sancak beyi şehzade Gem (Cem Sultan) de padişah olmak isteyince Osmanlı tarihinde yeni bir taht mücadelesi ortaya çıktı. Cem Sultan Konya’dan Bursa’ya gelerek padişahlığını ilan ettiyse de Bayezid Il’ye yenilerek Mısır’a kaçtı; yeniden Anadolu’ya, oradan da Rodos ve İtalya’ya gitti. Yıllarca Avrupa hükümdarlarının elinde tutsak yaşayan Cem Sultan, 1495’te Napoli’de öldü. Bayezid II, 14 yıl boyunca Cem Sul-tan’ın kendisini tahttan indireceği kaygısıyla yaşamıştı. Bayezid II dönemi Osmanlı tarihinde sönük bir dönem olaraknitelendirilir.Bunun nedeni olarak, padişahın devlet adamlığı ve komutanlığının zayıflığı ile Cem Sultan olayı gösterilebilir.

Bu dönemde Memluklarla yapılan ve altı yıl süren savaşları çoğunlukla Memluklar kazandı (1485-1491). Tunus sultanının araya girmesiyle savaş sona erdi. Bayeâid U’nin Cem olayından dolayı Avrupa Hıristiyan hükümetleriyle ilişkilerini bozmamasına-karşm Hersek ve Boğdan onun zamanında kesin olarak elde edildi. 1499-1502 yıllan arasmda Osmanlı-Venedik savaşı oldu. Kemal ve Burak Reislerin deniz savaşlarında yararlıkları görüldü, Mora kıyılarında Venediklilerin elinde kalan Modon, Koron, İnebahtı kaleleri alındı. Bayezid Il’nin durgun siyaseti, Şah İsmail’in Anadolu’da yandaş kazanmasına, OsmanlIlara karşı Şiiliği yayarak isyan çıkartmasına yol açtı. Şah Kulu, Şah İsmail adına Osmanlı otoritesine karşı Anadolu’da ayaklandı. İsyan güçlükle bastırıldı, bu arada sadrazam Hadım Ali Paşa, isyancılar tarafından öldürüldü. Şah İsmail’in Anadolu’da yandaş toplaması, tehlikeli isyanlar çıkartması, buna karşı Bayezid H’nin devlet işleriyle ilgilenmemesi oğulları Ahmet, Korkut ve Selim arasmda daha babalarının sağlığında saltanat kavgasına yol açtı. Bu mücadele sonunda, Trabzon sancak beyi iken duruma müdahale eden şehzade Selim, babasını tahtından indirerek padişah oldu (1512). Kardeşleriyle mücadeleyi sürdüren Selim I, kısa sürede bu sorunu kendi lehine çözümledi. Yavuz Sultan Selim I, önce Anadolu’daki Şii sorununu çözümleyerek İran seferine çık-
tı. Çaldıran Meydan Savaşı’nda Şah İsmail’i yenerek Doğu Anadolu’nun tümünü Osmanlı ülkesine kattı (1514). Ertesi yıl sadrazam Hadım Sinan Pa-şa’p Maraş, Elbistan yöresindeki Dulkadir beyliği üstüne göndererek bu beyliği ortadan kaldırdı. 1516’da Selim I, ordusunun başında güney seferine çıktı. Memluk sultanı Kansu Gav-ri’ye Mercidabık Savaşı’nda ağır bir darbe indirerek Suriye ve Filistin’i aldı. İstanbul’a dönmeyerek kışı Halep’ te geçiren Selim 11517 Ocağında Sina çölünü geçerek genç Memluk sultanı Tomanbay’ı Kahire kapılarında Ridaniye’de yendi. Mısır bütünüyle Osmanlıların eline geçtiği gibi Mekke-Medine ve tüm Hicaz, Osmanlı egemenliğini kabul etti. Selim I ile birlikte İslam halifeliği Osmanlı padişahlarına geçti (Bkz. MEMLUKLAR). Özellikle donanmayı güçlendiren Selim I, yeni bir sefere hazırlandığı sırada öldü (1520) [Bkz. SELİM I, YAVUZ SUL-
BAYEZİD H
Sekizinci Osmanlı padişahı (?, 1448-Dimetoka, 1512).

Mehmet ITnin oğlu olan Bayezid D, genç yaşta Amasya valiliğinde bulundu. Otlukbeli Savaşı’nda (1473) Os-manh ordusunun sağ kanadına komuta etti. Babasının ölümü üzerine, Konya valisi olan kardeşi Cem’den daha önce hareket ederek tahta geçti (1481) ve Cem ile on dört yıllık bir taht kavgasına girişti. Bu sırada özellikle Avrupa’ya karşı hareketsiz kaldı, ama Hersek ve Boğdan’ın bazı bölümleri onun döneminde Osmanlı ülkesine katıldı. Cem’i hükümdar gibi
TAN].

Selim I’in ölümü üzerine Maı
karşılamaları, Karamanoğul ramaları, Hindistan’dan k gelen hediyelerin Kahire’d ması gibi sorunlardan dola luklarla altı yıllık savaşla: 1491’de yapılan barış Dulki larının Osmanlı himayesini mesiyle, Çukurova’daki bazı kutsal kentlerin vakfı olarak lara kalması koşullarını iç* Öte yandan, Venedik’le ı (1499-1502), donanmanın güı nemde artırıldı, Mora kıyılar don ye Navarin OsmanUaı geçti. Osmanhlara karşı ba layamayacağını anlayan Ven nş istemek zorunda kaldı. Bayezid Il’yi bundan sonra ran en önemli olay Akkoyun] ti yerine kurulan Safevi De kurucusu Şah İsmail oldu. Ş il’in kışkırttığı Anadolu isyan zadelerin, Bayezid ITnin sa saltanat mücadelesine başlaı yol açtı. Bu mücadele,sonra Il’yle oğlu Selim arasında sii lim’in yenilmesine karşm Ye rin isteği üzerine Bayezid II, luna bırakmak zorunda kald Tahttan uzaklaştırılan padi lenmek için Dımetoka’ya gidi dü.

Bayezid II, iyi bir öğrenim sancak beyliği yaptığı Amasy bilim ve kültür merkezi olma niyle, bilim ve kültürle uğrj Çok dindar olduğu için Sofu unvanlarıyla anılır.
Selim I (Yavuz Sultan Selim)

si Süleyman I (Kanuni Sultan Süleyman) tartışmasız olarak tahta geçti. Osmanlı tahtında 46 yıl kalacak olan Süleyman I’e Fatih’in Kanunname’si-ni gereksinmeye göre geliştirerek yeni düzenlemeler yaptığından “Kanuni” unvanı verildi. Avrupalılar ise onu Muhteşem Süleyman diye anarlar.

Osmanlı İmparatorluğu Süleyman I döneminde doruk noktasına ulaşmıştır. Saltanat kavgası olmamasına karşm Süleyman I’in ilk yıllarında bazı isyanlar oldu. Selim I’in ölümünü haber alan Şam valisi Canberd Gazali bağımsızlığım ilan ederek ayaklandı. Süleyman I, gönderdiği kuvvetlerle isyanı bastırdı (1521), Belgrat, Rodos üstüne seferler düzenledi. Kanuni döneminin ikinci isyanı Mısır’da çıktı. Mısır valiliğine atanan vezir Ahmet Paşa bağımsızlığını ilan edince, sadrazam İbrahim Paşa komutasındaki Os-manlı kuvvetleri isyanı bastırdı (1524). Bundan başka Anadolu’da çı-
kan Baba Zünnun ve Kalenderoğlu isyanları da bastırıldı. Belgrat’ın alınışı Macar kralı Lajos Il’nin OsmanlIlara düşmanca davranmasına yol açtığı gibi Fransa kralı François I de Lajos Il’nin akrabası olan Habsburglar-dan Alman imparatoru Kari V’in (Şarlken) elinde tutsak olmasından dolayı Kanuni’den yardım istedi. Kanuni, 1526’da ilk Macaristan seferine çıktı. Macar kralı Lajos IFyi Mohaç Meydan Savaşı’nda ordusuyla birlikte yok etti ve Macaristan OsmanlIların eline geçti. Kanuni. Zapolya Ja-nos’u Macaristan kralı olarak tahta oturttu. Ama Kari V’in kardeşi ve ölen Macar kralının akrabası olan Avusturya arşidükü Ferdinand, Macar tahtı üstünde hak ileri sürerek Budin’i işgal etti. Kanuni, Budin üstü-
ne yürüdü. Macaristan yeniden Zapolya janos’a verildi. Karşısında düşman bulamayan Kanuni, Avusturya’ mn başkenti Viyana’yı kuşattıysa da (1529) kuşatma topları getirmediği için kent alınamadı. Bu kuşatma dolayısıyla Avrupa dehşet içinde kaldı. Almanya’ya kadar şiddetli akınlar yapıldı. Kanuni’nin çekilmesini fırsat bilen Ferdinand, yeniden Budin’e saldırdı. Kanuni, Alman seferine çıkarak Yukarı Macaristan, Avusturya ve Güney Almanya topraklarına geçti. Ferdinand ve Kari V, Kanuni’nin karşısına çıkma cesaretini gösteremediler (1532). Ferdinand barış istemek zorunda kaldı ve 1533’te barış imzalandı.

Şah İsmail’in ölümünden sonra İran tahtına geçen Şah Tahmasb’m Avru-

3089
r «lir

Lehistan (Polonya) 1573 Osm. Him. 1672 Osm. Him.
Ihman I dmal (1299-1326)

(Una fcy Mmi (13261362) ttwot fl timi (142I H5I)

Mriımt U döMtni (I4S1-I48!)

Bejrcdt II. Selim i «nemi (JUMS28) Söfeym» I tam* (1520 1S64) 156616» oım
Venedik
T ra blu c garp im .
Tunus
mim
Tunus

1534/74
Cerbe

*»560
Trabtosgarp
Kuruluşundan en geni, sınırlarına kadar Osmanlı tmparatorluğı
Tebriz, İbrahim Paşa kuvvetleri tara-fmdan almdı. İstanbul’a dönülmeye-’ ~ i ç ‘ – rek ertesi yıl Bağdat üzerine gidildi.
Bağdat, Kanuni’ye teslim ol Bu sırada Kari V, Andrea Dc manii kıyılarına saldırttı. B rine Cezayir’i fethederek Cı kümdarı olan Barbaros E Paşa donanmasıyla İstanb Kanuni’nin huzuruna çıka: yir’i Osmanlı İmparatorluğu tı. Kanuni de Barbaros’u Ce lerbeyliğine ve Osmanlı deryalığına [amiral) atadı (: nuni, 1537’de Barbaros’un < ğı Korfu seferini yaptı. Barb reddin Paşa komutasmdak: donanması 1538’de Avrup yan birleşik donanmasıyla P karşılaştı. Barbaros, Andrı yı bu deniz savaşmda yenert lılara elli yıllık Akdeniz ege sağladı (Bkz. BARBAROS i DİN PAŞA). Aynı tarihte M Hadım Süleyman Paşa K emriyle Portekizlilere karşı rini yaptı. Kanuni, Avrupa 1 cephesini bölmek amacıyli dostluğuna önem veriyordu lara ilk kapitülasyon 1535’ Barbaros Hayreddin Paşa’ çois I’in Kari V’ekarşımüca yardım için görevlendirdi
Süleyman I (Kanuni Sultan Süleyman)
Kanuni Sultan Süleyman’ın Viyana kuşatmasını gösteren bir resimleme.

3090
pa devletleriyle OsmanlIlara karşı ittifak girişimlerinde bulunması ve düşmanca tavır takınması Kanuni’nin İran seferine çıkmasına yol açtı. Öncü olarak sadrazam İbrahim Paşa’yı gönderen padişah, asıl Osmanlı kuvvetleriyle Safeviler üstüne yürüdü.

1541’de Cezayir’e saldırdı. Osmanlı-Fransız donanması Kari V’in elindeki Nice’i kuşattı (1543). Kanuni 1538’de Kara Boğdan seferini yaptı. Macar kralının 1540’ta ölümü Avusturya arşidükünü harekete geçirdiyse de Kanuni Budin üstüne yürüyerek Macaristan sorununu çözdü ve Macaristan’ın büyük bir bölümü Osmanlı eyaleti haline getirildi. Avusturya ile 1547’de 1533 koşullarına göre barış yapıldı. Kanuni 1548 ve 1553 yılların-
da İran üstüne iki sefer daha yaparak Doğu Anadolu ile birlikte Erivan, Tebriz ve Bağdat’ın Osmanlılarda kalmasını sağladı. Bu arada şehzade Mustafa’nın isyanıyla uğraştı. Safeviler-le 1555’te Amasya Anlaşması yapıldı. Bu tarihlerde Osmanlıların Süveyş donanması Pîri, Murat ve Şeydi Ali Reislerin komutasında Hint seferlerini yaptı. Turgut Reis Trablusgarb’ı Osmanlı ülkesine kattı (1551). Avusturya ile sürdürülen savaşa 1562’de
son verildi. 1566’da Kanuni ordularının başına geçerek yönettiği on üçüncü seferini Avusturya’nın elinde bulunan Zigetvar üstüne yaptı ve kuşatma sırasında 46 yıllık saltanattan sonra öldü (Bkz. SÜLEYMAN!, KANUNİ SULTAN).

Yerine oğlu Selim II (Sarı Selim) geçti. Selim II dönemi sadrazam Sokullu Mehmet Paşa’nın iyi yönetimi sayesinde Osmanlı İmparatorluğu’nun en parlak dönemi olan Kanuni döneminin bir devamı niteliğini taşır. Bu dönemde önce Avusturya ile barış yapıldı

(1568). Yemen, Özdemiroğlu Osman Paşa, Lala Mustafa Paşa ve Koca Sinan Paşa’mn çalışmalarıyla OsmanlIlara bağlandı (1568). Sokullu Don-Volga kanal tasarısını gerçekleştirmek için Ejderhan seferini düzenledi

(1569). Kıbrıs, Lala Mustafa Paşa’nın on bir aylık kuşatmasından sonra fethedildi (1571). Ancak Kıbrıs’ın önemini kavrayan Avrupa, adayı Osmanlı kuşatmasından kurtarmak için düzenlediği Haçlı donanmasıyla İnebahtı’ da Osmanlı donanmasını yaktı (1571).
Bu olayla, Osmanlıların Akdeniz egemenliği sona erdi. Kaptanıderyahğa getirilen Kılıç Ali Paşa 1574’te Tunus’u Osmanlı topraklarına kattı. Selim ITnin 1574’te ölümünden sonra Osmanlı tahtına oğlu Murat III geçti.

DURAKLAMA DÖNEMİ

Murat IITün saltanatının ilk yıllarında devlet yönetimi sadrazam Sokullu Mehmet Paşa’nın elindeydi. Venedik ve Avusturya barışı yenilenirken Lehistan sorununa karışan Sokullu, Er

del beyi Bathory’yi Lehistan kralı seçtirerek bir süre Lehistan’ın Osmanlı himayesinde kalmasını sağladı. Sokul-lu’nun son dönemlerinde Osmanlı-İran savaşları başladı. On iki yıl süren bu savaşlar, 1590’da İstanbul Anlaşmasıyla (Ferhat Paşa Anlaşması) sona erdi. Kuzeydoğuda Osmanlı sınırları Hazar Denizi’ne ulaştı. Bu savaşlarda sadrazam Özdemiroğlu Osman Paşa büyük yararlılıklar göster-
di. Toprak kazancına karşm söz konusu savaşlar Osmanlı Devleti’ni yıprattı. 1568’den beri sürdürülen Avusturya barışı 1593’te savaşla bozuldu ve 1606’ya kadar aralıklı olarak sürdü (Bkz. MURAT III).

1595’te ölen Murat IlI’ün yerine Mehmet III (Eğri Fatihi) geçti. Devlet işleriyle olduğu kadar askerlik işleriyle de ilgisi olmayan padişah, askere cesaret vermesi için ordunun başmda
Avusturya seferine götürü kalesi alındı. Haçova’da A ya karşı verilen meydan sava zulan Osmanlı ordusu, yağı lan AvusturyalIları arkadan yendi (1596). Kanije ve Est< İeleri fethedildi. Kanije’yi gi isteyen Avusturya ordusu, Haşan Paşa tarafından yen ratıldı. Murat III döneminde Celali isyanları Anadolu’ya: kargaşaya neden oldu. Gene döneminden başlamak üzen lu ocaklarının çıkarttığı isj İstanbul’un güvenliğini sars otoritesini ve merkez yöneti siz dürüma getirdi. Bu d Avusturya ve İran cephesinc yenilgilere yol açtı. Artık yük nemindeki başarılar görülen 1603’te ölen Mehmet IIl’ün y met I padişah oldu. Avustur pılan savaşlar eşit koşullarh di. 1606’da yapılan Zitvator ması Avusturya karşısında üstünlüğünün kalktığını belgi met I’in tahta çıktığı sırada İran savaşı 1611’de sona manii Devleti İstanbul Anlaş aldığı yerleri Safevilere ge 1617-1618’de yapılan savaşı İran savaşları 1622’de yen: layarak 1639’a kadar sürd I döneminde Anadolu’da C izlenmesine girişildi. Sadraz cu Murat Paşa, bu isyanları 1 da bir hayli etkili oldu. Ama nedenlerine inilmediği için Kapıkulu ocaklarının hareke dolu’da Celali isyanlarına z man ortam hazırladı.
Topkapı Sarayt’nm birinci avlusunu canlandıran bir minyatür
Murat III

MEHMET Dİ

On üçüncü Osmanlı padişahı (İstanbul, 1566-İstanbul, 1603).

Babası Murat m’ün ölümü üzerine sancak beyi bulunduğu Manisa’dan gelerek tahta geçen (1595) Mehmet Iü’ün (Eğri Fatihi) ilk saltanat yıllarında Eflak beyi Avusturya’nın kışkırtmasıyla ayaklanmıştı, ayrıca Avusturya savaşı da sürüyordu. Padişahın, şeyhülislam Hoca Sadettin Efendi’nin de isteğiyle sefere çıkması asker üstünde olumlu etki bıraktı. Ordu, Eğri kalesini kuşatarak aldı. Haçova’da Avusturya ile meydan savaşma tutuşan Osmanlı ordusu bozuldu, ama geri hizmetlerde bulunan birliklerin, yağmaya dalan AvusturyalIlara saldırmaları, bozulan Os-manlı ordusunun durumunu düzeltti; böylece yitirilmekte olan savaş kazanıldı (1596). Çarpışmalar sürerken sadrazam değişiklikleri de birbirini izledi. Tiryaki Haşan Paşa’mn da çabasıyla Osmanlılar Kanije kalesini aldı (1601). Komutanlığını Tiryaki Haşan Paşa yapmaktayken Avusturya arşidükü Kanije’yi kuşattı ama Tiryaki Haşan Paşa’nın kaleden çıkarak saldırması üzerine yenilmekten kurtulamadı. Bu sırada Karayazı» Ab-dülhalim, Celali olarak Anadolu’da güvenliği bozdu. Sipahiler de İstanbul’da ayaklanarak birkaç kişinin idam edilmesine neden oldular. Avusturya savaşları sürerken padişahın son zamanlarında İran’la yapılan barış bozuldu, savaşlar başladı. Şah Abbas Osmanlı kuvvetlerini yenerek Tebriz’i elde etti. Bu arada padişah Mehmet IH öldü ve savaşlar oğlu Ahmet I döneminde de sürdü.
AHMET I

On dördüncü Osmanlı padişahı (Manisa, 1590-İstanbul, 1617).

Mehmet lITün oğlu olan ve onun ölümüyle 1603’te tahta çıkan Ahmet Fin ilk saltanat yıllarında Avusturya ve İran savaşları sürmekteydi. Batı’da Avusturya’ya karşı kısmen başarı sağlayan Lala Mehmet Paşa, Ester-gon’u fethetti (1605). Daha sonra sadrazam olan Kuyucu Murat Paşa, Zit-vatorok Anlaşması’m yaptı (1606). Tiryaki Haşan Paşa ile birlikte Kuyucu Murat Paşa Anadolu’da Celalileri öldürttü. İran savaşlarına komutan olarak gönderilen Sinan Paşa,Şah Ab-bas’a Van’da yenildi, ordusu bozuldu. Murat Paşa bir yandan Celaliler Ue mücadele ederken bir yandan da İran savaşlarını yönetti. Nasuh Paşa’ nin sadrazamlığında İran ile anlaşma yapıldı.

İradesi güçlü bir padişah olan Ahmet

I, Mimar Sinan’ın yetiştirdiği mimar Mehmet Ağa’ya, Sultanahmet Cami-si’ni yaptırttı. Onun döneminde Fatih Kanunnamesi’nin tersine kardeş katlinin önüne geçildi. Saltanata Osma-noğullarının en büyük ve en akıllısının geçmesi kabul edildi. Osmanlı şehzadeleri bundan böyle taşraya sancak beyliğine gönderilmedi, sarayda sanki bir tutsak yaşamı sürdürmeye başladılar. 1617’de ölen padişahın yerine yeni düzenleme gereği kardeşi Mustafa I geçti.
Ahmet I’in 1617’de ölümünden sonra Mustafa I padişah olduysa da akli dengesinin yerinde olmadığı anlaşılınca, onun yerine Osman II (Genç Osman) tahta çıkartıldı. Lehistan’ın Ef-
MUSTAFA I
On beşinci Osmanlı padişahı (Manisa, 1591- İstanbul, 1639).

Mehmet IlI’ün oğlu olan ve Ahmet I’ in 1617’de ölümü üzerine, akıl dengesi yerinde olmamasına karşm tahta çıkan Mustafa I döneminde Valide Sultan devlet yönetimini elinde bulundurdu. Akli dengesinde düzelme olmayınca, Osman XI tahta geçti (1618). Mustafa I sarayda dört yıl tutsak yaşamı sürdü. Genç Osman olayıyla öldürülen Osman Il’nin yerine yeniden padişah oldu (1622). Devlet yönetimi gene Valide Sultan’ın elindeydi. Ama İstanbul ve Anadolu’da Genç Osman’ın öldürülmesine karşı çıkanlar ayaklandılar. Ülkenin düzeninin bozukluğu sürdü. Bu durumda padişahın tahtta kalmaması gerektiği üstünde duran devlet adamları onu tahttan indirdiler (1623).
lak ve Erdel işlerine karışması 1620’de Osman Il’nin, Lehistan seferine çıkmasına yol açtı. Osmanlılar Leh ordusunu yenerek Hotin kalesini kuşattılar. Ama ikinci savaş Yeniçerilerin disiplinsizliği dolayısıyla başarısızlıkla sonuçlandı. Dönüşte, padişah Yeniçeri ocağını kaldırmak istedi. Durumu öğrenen Yeniçeriler Osman II’yi tahttan indirerek öldürdüler (Bkz. OSMAN H) ve Mustafa Fi yeniden tahta geçirdiler. Padişahın Yeniçeriler tarafından öldürülmesi Sipahilerin isyanına neden oldu. Bu arada Erzurum valisi Abaza Mehmet Paşa da Osman Il’nin öldürülmesi nedeniyle yıllarca süren ayaklanmayı başlattı. Mustafa Fin ikinci saltanatı da uzun sürmedi. Tahttan indirilerek ye

‘ rine henüz 11 yaşında olan Murat IV getirildi (1623). Murat IV’ün çocukluk dönemi dışta îrari savaşlarıyla, içte İstanbul ve Celali isyanlarıyla kargaşa içinde geçti. İran savaşları yer yer yenilgilerle sürdü. Devlet yönetimi Valide Kösem Sultan ve birkaç ocak ağasıyla vezirin elinde kaldı. Gençlik çağına gelen padişah annesini ve öbür devlet adamlarını çevresinden uzaklaştırarak yönetimi eline aldı (1632). İstanbul’un güvenliğini, Kapıkulu ocaklarının disiplinini sağladıktan sonra İran üstüne iki sefer yaptı. Revan ve Bağdat alındı. İran ile bugünkü sınırlara çok yakın bir sınır kabul edilerek Kasr-ı Şirin Anlaşması yapıldı (1639) [Bkz. MURAT IV].

Murat IV’ün ölümüyle tahta İbrahim
geçti (1640). Deli İbrahim lan hükümdarın sekiz yıllı Murat IV dönemindeki güv siplinin ve düzenin boı Valide Sultan ile Ocak ağ£ tidarı ele geçirmelerine yc rica Cinci Hoca, padişahı] gesinin yerinde olmayışım lanarak devlet içinde büy ve servete sahip oldu. İsta taşrada yer yer isyanlar bs 1645’te başlayan Osman savaşında Girit kuşatıldı, leşinin Silahtar Yusuf Pa$ dan alınmasına karşm, Çan ğazınm Venedikliler tarafıı tılması ve Girit’e yardımın Girit’teki orduyu zor duruı tı.

1648’de tahttan indirilen İbrahim’in yerine henüz yedi yaşındaki oğlu Mehmet IV (Ava Mehmet) getirildi. Çocuk padişahın ilk yılları valide sultanların mücadeleleriyle geçti. Bu mücadelede Valide Turhan Sultan başarı kazanarak devlet yönetimine egemen oldu, Kösem Sultan öldürüldü. Saray ağalarıyla devleti yöneten Valide Turhan Sultan sık sık sadrazam değiştirdi. Bu arada mâliyeyi düzeltme girişiminde bulunan Tarhuncu Ahmet Paşa başarılı olamadı ve İstanbul’da Yeniçeri ve Sipahi isyanları birbirini izledi. Anadolu’da yer yer Celali isyanları sürdü. Girit’e yardım gönderilmediği için, Venedikliler, Çanakkale önündeki adaları da işgal ederek boğazı bütünüyle kapattılar. Turhan Sultan yeni sadrazam aramaktayken, Köprülü Mehmet Paşa Osmanlı tarihinde ilk kez koşullu olarak bu makamı kabul etti, şiddetli davranarak duruma egemen oldu ve boğazı Venediklilerden temizledi, Girit’teki orduya yardım gönderildi, İstanbul’da ve taşrada güvenliği ve devlet otoritesini sağladı, devlete karşı isyan eden Rakoçi’yi cezalandırdı ve isyan bastırıldı. Köprülü’nün Er-del’de uğraştığı sırada Halep valisi çevresine Celalileri toplayarak ayaklandı ama bu isyanlar da bastırıldı (1658). Köprülü Mehmet Paşa’nm ölümü üzerine oğlu Fazıl Ahmet Paşa, sadrazamlığa getirildi (1661). Köprülü Fazıl Ahmet Paşa içte ve dışta babasının yöntemlerini izledi. Babasının döneminde başlayan Avusturya savaşım sürdürdü. Sefere çıkan sadrazamın Uyvar’ı kısa sürede fethetmesi Avrupa’da heyecan yarattı. Zerinvar kalesini de elde eden sadrazam St. Gotthard’da Raab suyunu geçerken Avusturya’ ordusunun baskım sonucu yenilgiye uğradı ve Uyvar’a çekilmek zorunda kaldı. Ama yapılan anlaşma Osmanlılar için uygundu (1664). Fazıl Ahmet Paşa Avusturya dönüşü Girit savaşıyla ilgilendi. Kan-diye’yi iki yıllık bir kuşatmadan sonra düşürdü ve Girit’i elde etti. (1669).

Osmanlı egemenliğindeki Ukrayna Kazaklarına Lehistan’ın saldırısı padişahın da katıldığı sefere yol açtı. Kameniçe kalesi alındı, Galiçya ve Po-dolya topraklan işgal edildi. Kırım hanının aracılığıyla Bucaş Barışı yapıldı (1672). Jan IH Sobieski’nin barış koşullarım kabul etmemesi bazı çarpışmalara yol açtıysa da Bucaş Anlaş-ması’mn yenilenmesiyle savaş sona erdi (1676). Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmet Paşa’nm ölümünden sonra, gene Köprülülerden Merzifonlu Kara
MEHMET IV

On dokuzuncu Osmanlı padişahı (İstanbul, 1642-Edirne, 1693).

Babası sultan İbrahim’in tahttan indirilerek öldürülmesi üzerine altı yaşında tahta çıkan (1648) Mehmet IV’ ün (Avcı Mehmet) saltanatının ilk yıllarında Köprülülerin sadrazamlığına kadar Büyük Valide Kösem Sultan, Hatice Turhan Sultan ve Kapıkulu ocak ağalan devlet yönetiminde söz sahibi oldular. İki valide sultan arasındaki saray içi mücadele Kösem Sultan’ın öldürülmesiyle son buldu. Valide Turhan Sultan bundan böyle saray ağalarıyla devleti yönetti. Bu arada Girit savaşı da sürüyordu. Venedik’le yapılan deniz savaşım Os-manlı donanması yitirdi. Sadrazamlar ya azlediliyorlar ya da öldürülüyorlardı. Tarhuncu Ahmet Paşa’nm sadrazamlığı döneminde mali sorunlara el atıldı. Sadrazam bütçenin gelir ve giderini gerçek olarak ortaya koydu, bütçe açığının kapatılacağı
Mustafa Paşa sadrazamlığa getirildi. Mustafa Paşa Ukrayna Kazakları sorununa çözüm için Rusların üstüne yürüdü, Çehrin kalesi alındı. İmparator Leopold’unMacarlara baskı yaparak mezhep değiştirmeye zorlaması üzerine Macar soylularından İmre Tökeli’nin Merzifonlu’dan yardım sağlaması Osmanh-Avusturya barışını bozdu. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa İmre Tökeli’yi Orta Macaristan kralı seçti (1682). Ertesi yıl, tüm hazırlıklarını tamamlayarak Avusturya üstüne yürüdü, savaş toplantısında Kırım hanının, devlet adamlarının ve
kaynaklan belirledi aı den gidecek olanlar h< onu kötülemeye başla lahatçı sadrazamın Sadrazam değişiklikle ni izledi. Kapıkulu oc£ buldukça ayaklanıyor çesiyse sürekli israf Devlet, Kapıkulu aske larını ödeyemeyecek ı ve maaşlar ayan düşi ğıtıldı. Bu durum üzer: Padişah ayak divanına birçok saraylının idam lanmanm bastırılabilı met IV’ün emriyle iste: leri Sultanahmet Mej nara asıldı (cesetler, a bir masal ağacının im meyvelerim andırdığı Vakvak olayı [Vaka-yı da Çmar olayı] dendi) rit komutanı Deli Hü sadrazamlık mührü gö yoldan geri döndürük tan yeniden sadrazam ladı. Köprülü Mehmel ve ilk kez koşullu olar: ğa gelen Köprülü, içte letin saygınlığını artır razamlık yaptıktan so: iu Fazıl Ahmet Paşa (c ha sonra da Merzifonl fa Paşa (yedi yıl) geçti. nu gene devleti zor d müş, Budin ve tüm Ma< miş, Lehistanve Vened yı, kale ve topraklan Avusturya’nın Belgrat ne karşm Mehmet IV c ilgilenmiyor, av peşini Bu durum İstanbul’da şı ayaklanmaya neden met IV tahttan in dirile ne’ye gönderildi ve y kalan bölümünü tutsa! di. 1693’te de öldü.
komutanların sözünü Viyana’yı kuşattı (16) Almanya içlerine çel hükümetlerinden desı Lehistan kralı jan III na’mn yardımına koşt hatalı tutumu, Kırım h; ma kırgınlığından dolî

III Sobieski’nin kuşatm manii ordusunu arkaç ve bozulmaya yol açtı, Budin’de de toparlana rat’a çekilmek zorundi zam Belgrat’ta idam et boyu elde edilmiş olan

Osmanlı İmparatorluğu’nun karışık dönemlerinde, devlet düzenini yeniden sağlamada başarılı olmuş sadrazamlar yetiştiren aile.

KÖPRÜLÜ MEHMET PAŞA’nın (?, 1575- Edirne, 1661) sadrazamlığından önce padişah Mehmet IV’ün annesi Turhan Sultan, saltanat naipliğini elinde tutuyordu. Sultan İbrahim’in (Deli İbrahim) 1648’de tahttan indirilerek öldürülmesinden sonra İstanbul’da ve taşrada ayaklanmalar başgösterdi. Çanakkale boğazını tutan Venedikliler, 1645’ten beri sürdürülen Girit savaşında Osmanlı ordusuna yardım gönderilmesine engel oluyordu. Bu durum sadrazamların sürekli değiştirilmesine yol açtı. Valide Sultan’a sadrazamlık için önerilen Halep valiliğinden emekli Köprülü Mehmet Paşa, sarayın devlet işlerine karışmaması, istediği kişilerin işbaşına getirilmesi, hakkındaki şikâyetlerde kendisinin dinlenmesi koşullarıyla görevi kabul etti (1656). İlk iş olarak donanmayla gittiği Çanakkale’de Venediklerle yapılan savaşta amiral gemisi batırılarak, Venediklilerin çekilmesini ve boğazın açılmasını sağladı. Girit’te savaşmakta olan Osmanlı kuvvetlerine yardım edildi, ama Kandiye kalesi düşürülemedi. Bu arada Edirne’de bulunan padişah, Erdel’in korunması için Köprülü’yü çağırdı. Erdel beyi Rakoçi, devletten izin almadan Lehistan üstüne yürümüş ve İsveç’le ittifak yapmıştı. Er-del’e yürüyen Mehmet Paşa, Kırım ve Lehistan kuvvetlerinin de yardımıyla Erdel topraklarının bir bölümünü ele geçirdi; Rakoçi kaçtı (1658). Köprülü, padişahın çağırması üzerine İstanbul’a ve oradan da Anadolu’ya geçti. Halep valisi Abaza Haşan Pa-şa’nın çevresinde toplanan Celaliler ve Köprülü’ün disiplinine başkaldı-ran Osmanlı paşaları, Bursa’ya kadar tüm Anadolu’yu etki altına alarak padişahtan, Köprülü’nün sadrazamlıktan indirilmesini istediler. Turhan Sultan ve padişah sözlerinde durarak, durumu Köprülü’ye bildirdiler. Yapılan çarpışmalardan sonra ayaklanma bastırıldı, Haşan Paşa ve ileri gelen asiler Halep’te idam edildiler. Köprülü Mehmet Paşa sayesinde ülkede devlet otoritesi kurularak gerçek bir banş ve güven ortamı sağlandı.

KÖPRÜLÜ FAZIL AHMET PAŞA (Vezirköprü, 1635- Çorlu, 1676). Köprü-
lü Mehmet Paşa’nm oğludur. Köprülü Mehmet Paşa’nın başarılı sadrazamlığı, ölümünden sonra oğlunun sadrazam olmasını sağladı. Gençliğinde çok iyi bir öğrenim gören ve birçok önemli yönetim görevlerinde bulunan Fazıl Ahmet Paşa, çok genç yaşta müderris oldu. Sadrazamlığa getirildikten sonra Erdel ve Avusturya işleriyle uğraşarak, Avusturya ve Almanya’nın Erdel işlerine karışmaları ve bazı kaleleri almaları üzerine barışı bozdu ve Avusturya üstüne yürüyerek Uyvar’ı ve birkaç kaleyi aldı (1663). Ama Raap suyu yakınlarında Saint-Gotthard’da Türk ordusu pusuya düşürüldü. Birçok kayıp verilmesine karşm durumu düzelten Fazıl Ahmet Paşa, Uyvar’a çekildi. Os-manlılann lehine olan Uyvar Anlaş-ması’nı yaptı (1664). Girit savaşına kesin çözüm getirebilmek için giriştiği hazırlıklardan sonra adaya giderek Kandiye kalesini elde etti ve Girit, Türk topraklarına katıldı (1669). Lehlerin Ukrayna’ya saldırması Fazıl Ahmet Paşa’nm Lehistan üstüne yürümesine yol açtı ve Kameniçe kalesi alındı. Türk orduları Lehistan içlerine girerek Podolya ve Galiçya’yı ele geçirdi. Varşova’ya çok yaklaşan Os-manh kuvvetlerini Lehistan, Bucaş barışıyla durdurabildi, fan III Sobieski’nin anlaşma koşullarını kabul etmemesi üzerine Mehmet IV Lehistan seferine çıktı. Leh savaşları bir süre daha devam etti ve 1676’da anlaşma yapıldı. Köprülü Fazıl Ahmet Paşa sadrazamlığının on beşinci yılında öldü.

MERZİFONLU KARA MUSTAFA PAŞA (Merzifon, 1635- Belgrat, 1683). Köprülü Mehmet Paşa’nm evlatlığı ve damadıdır, bu nedenle Köprülü ailesinden sayılır. Köprülülerden son derece hoşnut olan padişah Mehmet IV, Fazd Ahmet Paşa’dan sonra gene bir Köprülüyü sadrazamlığa getirmek istediğinden Merzifonlu Kara Mustafa Paşa sadrazam oldu. İlk Osmanh-Rus savaşını yaparak Çehrin kalesini alan Kara Mustafa Paşa, Rusya ve Ukrayna işlerini çözüme kavuşturduktan sonra, Viyana üstüne yürüdü. Birçok devlet adamının ordtşnun arkasında düşman topraklan ve kaleleri bırakarak Viyana’ya gitmenin sakıncalarını belirtmesine karşm, hırslı oluşu nedeniyle, uyanları dinlemedi ve ordu bozguna uğradı. Osmanlı ordusunu toplamak için Belgrat’a kadar çe-
kilen Merzifonlu Kara Mustafa Paşa İstanbul’daki düşmanlarınca kışkırtılan Mehmet IV’ün buyruğuyla Belgrat’ta öldürüldü. Viyana bozgunu, Osmanlı tarihinin akışını değiştirerek, yüz elli yılda elde edilen toprakların birkaç ydda elden çıkmasına yol açtı.

KÖPRÜLÜ FAZIL MUSTAFA PAŞA (Vezirköprü, 1637- Salankamen, 1691). Köprülü Mehmet Paşa’nın küçük oğludur. Viyana bozgunundan sonra Budin ve Belgrat elden çıkmış, Mehmet IV tahttan indirilmişti.Savaş-lannOsmanlılann yenilgisiyle sürmesi üzerine tahtta bulunan Süleyman n, ağabeyi Fazıl Ahmet Paşa gibi ilmiye sınıfından yetişen Fazıl Mustafa Paşa’yı sadrazam olarak atadı (1689).

Babası ve ağabeyi gibi güçlü bir kişiliği olan Fazd Mustafa Paşa, önce iç kavgayı düzeltti, devlet otoritesini sağladı. Ülkenin bütün sorunlarına el atarak, halkı ezen birçok vergiyi kaldırdı. Düşük ayarlı para basımına engel oldu. Ticaret işlerini yoluna koydu. Gereksiz masrafları kısarak hâzinede para biriktirdi. Haksız kazanç sağlayanları izletti. Orduda ve yönetimde değişiklikler yaptı.

Köprülü ailesinden birinin sadrazamlığa getirilmesi Osmanlı ülkesinde olduğu gibi Avrupa ülkelerinde de heyecan uyandırdı. Fazd Mustafa Paşa 1690’da Avusturya seferine çıkarak Belgrat’ı aldı. Bu arada, Bulgaristan ve Sırbistan’da düşman eline geçmiş olan kale ve topraklar da alındı.

1691’de Süleyman ITnin ölümü üzerine tahta geçen Ahmet II de Ahmet Paşa’yı sadrazamlıkta bıraktı. Paşa, aynı yd gene Avusturya seferine çıktı, Belgrat üzerinden Macaristan’a girdi, Salankamen’de Avusturya ordusuyla savaşa tutuştu. Sağ kanadın bozulması üzerine askere cesaret vermesi için Ueri atıldı, ahuna isabet eden kurşunla öldü.

KÖPRÜLÜ NUMAN PAŞA (İstanbul, 1670- Kandiye, 1719). Köprülü Fazd Mustafa Paşa’nm oğlu olan Köprülü Numan Paşa da iyi bir öğrenim gördü. Ülkenin çeşitli bölgelerinde beylerbeyliği, valilik ve muhafızlık yaptı. 1710’da sadrazam oldu. Kari XII (Demirbaş Şarl) konusunu çözemediği için azledildi. Girit valiliği sırasında öldü.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*