Genel

SPENCER

SPENCER
Herbert Spencer
kullanılarak, son derece geniş bilgiler elde edilebilir. Bu tekniklerin hemen hepsi, bulucularının adlarıyla ya da kullanılan ışınımın adıyla anılır.
SPENCER, Herbert (1820 Derby-1903 Brighton), İngiliz filozofu ve toplum kuramcısı. Öğretmen olan babası ve bir din adamı olan amcası tarafından eğitildi. Gençliğinde öğretmen, gazeteci ve inşaat mühendisi olarak çalıştı. Biyoloji, sosyoloji, antropoloji ve psikoloji ile ilgilendi. Mühendis olarak demiryollarında çalıştığı dönemde tünellerin açılması sırasında ortaya çıkarılan fosilleri inceledi. Bu incelemeleri, onu evrim konusunu, özellikle de Lamarck’ın evrim kuramını incelemeye götürdü. Evrim anlayışını “sentetik felsefe sistemi” adı altında toplamaya çalıştı. Görüşlerinin temelini 1860’ta yazdığı “First Princip-les”da (İlk İlkeler) ortaya koydu. Daha sonraki kitaplarında bu ilkeleri biyoloji, psikoloji, sosyoloji, etik ve yönetime uyguladı. Darwin’in doğai ayıklanma görüşünü benimsemekle birlikte, organik evrimde, kazanılmış özelliklerin de daha sonraki kuşağa geçtiğini ileri sürdü. Ona göre felsefe, diğer tüm bilimlerin temel genellemelerine kaynaklık eden birleştirilmiş bir bilgi bütünüydü. İnsanlar yalnızca görünüşleri bilebileceklerinden, olgular dünyası altında yatan gerçeklik bilinmeyendir. Din ve bilim bu nihai Bilinmeyen’i kabul eder; onun niteliği hakkındaki ipuçlarını, zor ve erk hakkındaki öznel deneylerimiz sağlar. Zor kavramının içinde enerjinin korunumu ve evrim yasası saklıdır. Evrim belirsiz, tutarsız bir homojenlikten, belirli ve tutarlı bir heterojenliğe geçiştir. Spencer, evrimi, gelişmenin doruğuna
Baruch de Spinoza
ulaştıktan sonra dağılma ve dağılmayı da yeniden evrimin izleyeceği döngüsel bir süreç olarak görüyordu. Spencer’in, bilimleri ansiklopedik bir özetle birleştirme çabası, 13. yüzyılda Thomas Aquinas’in, bilgiyi teolojik bir bağlamda birleştirme girişimine benzetilmiştir. Bilimsel gelişme Spencer’in kimi alanlardaki görüşlerini eskitmişse de etik ve siyaset kuramı alanında bireyciliğin savunucusu ve her tür sosyalizmin şiddetli muhalifi olmasıyla önemini korumuştur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir