Genel

TUNCELİ

TUNCELİ, Doğu Anadolu’nun Yukarı Fırat bölümünde il ve bu ilin merkezi olan kent. Kuzeyde Erzincan, doğuda Bingöl ve Elazığ, güneyde Elazığ, batıda Malatya illeriyle sınırlanır. Doğu Anadolu’nun en engebeli illerinden biridir. Bu durumu, bölgenin en yüksek doruklarının bu
il içinde kalmasından değil, fakat ova ve plato düzlüklerinin azlığından ileri gelir. İlin bu topografik özelliği, ulaşım ve tarım hayatında etkili olmuştur. En önemli dağ sırası, ilin kuzeybatısında, Erzincan sınırı üzerindeki Munzurlar ve bunların doğu uzantısını oluşturan Mercan, ve Bağırpaşa dağlarıdır. Bu sıralar, üzerinde bazı doruklar 3.000 m.yi[ aşar. İlin hemen bütün kuzeyini ku-r şatan bu sıralardan, güneye, bugün, doğu-batı yönünde geniş bir göl; oluşturan Keban Barajı’nın kuzey kıyılarına doğru, derin vadilerle parçalanmış bir yöre yayılır. İlde en genişi yeri kaplayan bu yöre, Munzurlar’ı dan gelen Munzur Suyu ile, kaynak-, larını ilin doğu sınırı dışında, Bin-i göl-Karaboğa ve Şeytan Dağları’n-s dan alan Peri Suyu ve kolları tarafın-
2113
TÜNCER
TUNCELİ
Yüzölçümü Nüfusu İlçe sayısı İl trafik kodu
7.774 km.2 133.143 (1990) 7 62
Tunceli’den bir görünüş
dan yarılmıştır. Başlıca ova düzlükleri de Keban Gölü’nün kuzeydoğusundaki bir körfeze karışan bu iki su üzerindedir. Tunceli’nin iklimi kışları oldukça sert ve uzun sürer, yazları, özellikle çukur ova ve vadi zeminlerinde oldukça sıcak karasal bir iklim niteliği taşır. Yıllık yağış tutarları genellikle yüksek ve 1 m.nin üstündedir. Tunceli yeni bir ildir. Cumhuriyet’ten önce, bugünkü Tunceli ili yerinde Elazığ’a bağlı Dersim sancağı bulunuyordu (merkezi Hozat). Bu sancak toprakları daha sonra Elazığ ve Erzincan illerine eklenmiş, fakat 1937’de aynı yerde bugünkü Tunceli ili kurularak Kalan adlı küçük bir yerleşme, ilin merkezi olarak seçilmiştir. Munzur Çayı kıyısında bulunan eski Kalan (bugün ilin adını taşır), daha 1940’ta 1.000’den az nüfusluydu. 1985’teki
nüfusu 18.500’e yakınsa da, yine de Türkiye’nin en az nüfuslu il merkezlerinden biridir. Oysa ilin alanı az çok geniştir (7.774 km.2). Ekonomi bakımından Türkiye’nin en geri kalmış illerinden biridir. Bazı el sanatları (kilim gibi); kereste ve sütten masul besin imalathaneleri dışında, endüstri kurulmamış olduğu gibi, tarımsal üretimler de azdır. Ekonominin en ileri kolunu hayvancılık oluşturur. 1980 üretimlerine göre, toplam tahıl üretimi 43.491 tondur. Baklagiller 3.790, endüstri bitkilerinden şekerpancarı 3.040, toplam meyve üretimi 11.160, toplam sebze üretimi 7.484 tondan ibarettir ve bu sayılar diğer illerle karşılaştırılamayacak denli küçüktür. Hayvan sayılarına gelince: İnek 95.000, koyun
400.000, kılkeçisi 400.000 baş kadardır. Tunceli ili ulaşım bakımından ol-
dukça geri kalmıştır. Demiryollarından hemen hemen yararlanamaz. Kuzeyde, Pülümür ilçesi, doğuya uzanan demiryoluna yakın tek ilçe merkezidir. Başlıca karayolu, kuzeyde Erzurum-Erzincan şosesini, güneyde Elazığ-Bingöl şosesine bağlayan ve il topraklarını (il merkezi üzerinden) kuzey-güney yönünde kesen anayoldur. İlin hemen tüm ilçe merkezleri bu yola bağlanırlar. Fakat bütün bu yollar yüksek geçitlerden aşar, derin vadileri izler ve çok dönemeçlidir ve kış mevsiminde çok kez ulaşıma kapalı kalırlar. Öte yandan Keban baraj gölü, Tunceli il merkezi ve bazı ilçelerinin güney komşusu Elazığ iliyle yol bağlantısını güçleştirmiştir.
TUNCER, Cengiz (1931 Buldan-1981 İstanbul), şair ve romancı. Ortaöğrenimini tamamlayamadı. Askerliğinden sonra İstanbul’a yerleşerek gazeteciliğe başladı. Vatan, Son Posta, Gece Postası, Akşam gazetelerinde sekreterlik, röportaj yazarlığı yaptı. “Bir Cinayetin İçyüzü” röportajıyla Gazetecilik Altın Kalem Armağanı’nı kazandı. Kitap tanıtma yazıları da yayımladığı son gazetesi Akşam’dan ayrılarak e Ya-yınevi’ni kurdu (1968) ve ölümüne kadar bu yayınevinin yöneticiliğini yaptı. Gençlik (İzmir, 1945), Kervan
(1951) dergilerinde yayımladığı şiirlerle adını duyuran Tuncer, daha sonra romana yöneldi. Başlıca yapıtları: “Devriâlem” (T. Dursun ile birlikte, şiirler, 1951), “Sevmek Seni” (senaryo, 1966), “Hacizli Toprak” (roman, 1966), “Kerkenez” (roman,
1971).
TUNCELİ’NİN İLÇELERİ
İlçe İlçe Nüfusu
Merkez 37.655
Çemişgezek 12.559
Hozat 11.643
Mazgirt 21.041
Nazimiye 7.392
Ovacık 15.316
Pertek 18.833
Pülümür 8.704
Toplam (1990): 133.143
TUNÇ, bakır ve kalaydan oluşan alaşım, bronz. Çok eskiden beri (İ.Ö. 4000) bilinir. Eskiden alet ve silah yapımında kullanılan tunçtan günümüzde daha çok makine parçaları ya da heykel yapımında yararlanılır. Adi tunç (% 88-96 Cu, % 4-12 Sn) koyu yeşil renkli bazik bakır karbonat (patina) ile kaplıdır. Bundan çan, heykel, kapı süsleri vb. yapılır. Tunca sertlik kazandırmak ve kolay işlenmesini sağlamak için başka metaller de (alüminyum, demir, kurşun, çinko, fosfor vb.) katılır. Bazı tunçlarda (örneğin alüminyum tuncu) hiç kalay bulunmaz. Alüminyum tuncu (% 89 Cu, % 11 Al) çok hafif, esnek ve kopmaya karşı dayanıklıdır. Altın sarısı renginde olup kararmaz; ev eşyası, süs eşyası ve yay yapımında kullanılır. Fosfor tuncu sürtmeye ya da kimyasal etkenlere bağlı aşınmaya çok dayanıklıdır; bundan supap ve piston yatakları yapılır. Mangan tuncu çok dayanıklı olup gemi pervanesi ve dişli çarklar için elverişli bir malzemedir. Silisyum tuncu (% 95-98 Cu, % 2-5 Si) kolaylıkla tel haline getirilebilir; iyi bir iletkendir ve telgraf teli yapımında kullanılır.
TUNÇAY, Mete (1936 İstanbul), si-yasetbilimci, yazar. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi (1958). Aynı okulda siyasal teoriler asistanı oldu. Doktora çalışması yapmak için İngiltere’ye gitti (1963). Türkiye’ye döndükten sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde doçentliğe yükseldi (1966).
12 Mart 1971’de üniversitedeki görevinden alındı ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nda (DİSK) araştırma uzmanı olarak çalıştı (1971-1972). Kültür Bakanlığı yayınlar daire başkanlığı (1974-1975), Ankara Milli Kütüphanesi müşavirliği (1975-1977) yaptı. 1978 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndeki görevine dönerek öğretim üyesi oldu. 1983’ten sonra “Tarih ve Toplum” dergisini yayımlamaya başladı. Bir süre Hür Berlin Üniversitesi’nde konuk öğretim görevlisi olarak dersler verdi (1987-1988). Başlıca yapıtları; ‘Türkiye’de Sol Akımlar 1908-1925″ (1978), ‘Tür-
kiye Cumhuriyeti’nde Tek Parti Yönetiminin Kurulması 1923-1931″ (1981), “Eski Sol Üzerine Yeni Bilgiler” (1982), “Bilineceği Bilmek” (1984).

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir