Bir genç annesinin sözünü dinlemedi. Dertli kadının gönlü ateş gibi yandı. Gitti, beşiğini getirip önüne koydu:
“Ey eski halini unutan çocuk” dedi.
“Daima ağlayan âciz bir yavruydun. Gece ve gündüz koşardım yardımına.. Şu beşiğin içinde, bir şeye yetmezdi gücün…
Yüzüne konan bir sinekten incinir ve onu kovamazdın.
Ya daha öncesi! Ana rahminde rızkın göbekten gelmez miydi? Göbek kesilince, bir cankurtaran gibi mememe yapışmıştın… Şimdi büyüdün, kuvvet sahibi oldun…
Fakat unutma, uzun sürmez bu güç… Gün gelir insan ölür, mezarın çukuruna girer… Mezardaki böcekler, beynini yerler… Kendinden bir karıncayı bile, yine defedemezsin yavrum.
Hayatta birçok hata; insanın bir zamanlar çocuk oluşunu unutuşundan doğar İnsanı aldatan ne?
Sâdi-i Şîrâzî
Beşiğini Getirip Önüne Koydu
05
Ara