Aynı sinyalin belirli anlardaki değerleri alınarak oluşturulan sinyalin frekansa göre değişimi.

 

Aynı sinyalin belirli anlardaki değerleri alınarak oluşturulan sinyalin

frekansa göre değişimi.
r “rai verinin elektriksel ifadesi

.fiğerinı almak yerine çok kü-_ bir zaman aralığındaki demirleri kullanılmaktadır. Bir -”md’1 sinyal kare dalgaya

raian sinyal küçük bir zaman malığında iletilecek sinyalle ;-vnı genliğe sahipken, diğer

istenilene yakın bir sonuç elde etmenin en basit yöntemi analog sinyali bir kare dalgayla çarpmaktadır. Eğer kare dalga sadece çok kısa bir süre için sıfırdan farklı değer alıyorsa çarpımla elde edilen sinyalin bu kısa süre içinde hemen hemen sabit bir değer aldığı düşünülebilir. Elektronikte gerekli kare dalgalar transistörlerin kullanıldığı anahtar devreleriyle elde edilmektedir.

iletim Yöntemleri

Analog iletişimde AM ve FM gibi modülasyonlarda farklı yöntemler kullanıldığı gibi dijital sistemlerde de iletilen sinyalin zaman içinde de-

istenen sinyal b-Taşıyıcı sinyal c-PAM sinyali d-PDM sinyali e-PPM sinyali
ni belirlemede kullanılır. Elde edilen sinyal bir kare dalgavı andırmaktadır, ancak genliği sabit değer ¿lnıanı„ktadır. K i

ğunda sabit bir genliğe sahip değildir. Bu aralıklardaki genliği iletilmek istenen sırmalın

genliğine eşittir.

Kullanılan diğer iki yöntemdeyse, vurumun genliği sabit tutulurken, sinyalin sıfırdan farklı konumda kalma süresi iletilecek sinyale göre belirlenmektedir. Bunlardan ilki PDM yöntemidir. Bu yöntemde vurumun sıfırdan farklı kalma süresi iletilecek sinyalin genliğine göre değişmektedir. Eğer sinyalin belirli bir andaki genliği ne kadar büyükse oluşturulan sinyalin sıfırdan farklı konumda kalması o kadar uzatılmaktadır. Ancak sinyal, bir sonraki genliğin belirlenmesinden önce mutlaka sıfır değerine çekilmektedir. Bu yöntem sonucunda oluşturulan sinyali gözümüzde canlandıracak olursak. sabit voltaj değerine sahip ancak genişliği değişen dikdörtgen şeklinde tepeler oluşacaktır. PDM ismi de oluşturulan dikdörtgen tepenin yani vurumun değişken bir genişliğe bir başka deyişle sıfırdan farklı konumda değişen süreler boyunca kaldığını göstermek için kullanılmaktadır. Genliğin sabit tutulduğu diğer yöntemse PPM’dir. Bu modülasyon sonucunda, elde edilen sinyalde sabit süreli vurumlar oluşmaktadır. Ancak bu vurumun ne zaman gönderileceği, iletilmek istenen sinyalin genliğince belirlenmektedir. Biraz açacak olursak, oluşturulan vurumun genişliği sabittir, ancak sinyaj#* lin sıfır seviyesinde kalma süresi değişmektedir.
ğişen özellikleri taşıyıcı sinyaller üzerindeki etkileri farklı şekillerde oluşturulabilir. Bu farklı etkiler tıpkı AM ve FM’de olduğu gibi kullanılan yöntemin adını belirlemektedir. Kullanılan yöntemlerden biri PAM’dır. Bu yöntemde
Yukardaki bütün yöntemlerde sinyaller kesikli zaman aralıklarında iletilmektedir. Ancak iletilmek istenen sinyalin genliği sürekli değişim göstermektedir. PCM adı verilen yöntemde ise sinyalin genliği de kesikli veriler olarak iletilmektedir. Bunun için ilk önce iletilmek istenilen sinyalin belirli anlardaki genliği belirlenmektedir. Daha sonra bu genlik değeri dijital değerlerle, yani 0 ve 1 değerleriyle ifade edilmektedir. Bunun için belirli bir genlik aralığı yani maksimum bir genlikle minimum bir genlik aralığı 2 parçaya ayrılmaktadır. Bu da genlik aralığının ikilik sistemde n haneli sayılarla ifade edileceği anlamına gelmektedir. Buradaki n sayısı kaç bitlik bir sistem kullanılacağını göstermektedir. Aralık 2 parçaya ayrıldığından iletilmek istenilen sinyalin genliği, hangi aralığa denk geliyorsa, o parçanın 2’lik sistemdeki ifadesiyle eşleştirilir. Bu da belirli bir bilgi kaybı anlamına gelmektedir. Ancak bu hata payı insanların algılayamayacağı düzeydedir. Bit sayısı artırıldıkça hata payı da düşünülmektedir. Bunu daha iyi anlamak için bir sinyalin genliğinin 1 ile 16 arasında değiştiğini ve bu aralığın iki bitle (n=2) ifade edileceğini düşünelim. Bu durumda 1 ile 4 arası 00, 5-8 arası 01 vb olarak ifade edilir, bu durumda sinyalin farklı iki farklı andaki genliği 2 ve 3 olsa bile 00 ile ifade
edilecektir. Sistem 2 ile 3 arasında ayrım yapmadığından bilgi kaybolacaktır. Ancak daha önce değindiğimiz gibi hata payı insanlar tarafından algılanamayacak kadar küçüktür. İletilecek sinyalin genlik değeri ikilik sistemdeki eşitine çevrildikten sonra, bu sayıyı oluşturan 0’lar ve 1 ’1er sembollerle iletilir. Ornegm 0 1ar sıfır voltajıyla ifade edilirken, 1 değeri sıfırdan farklı bir değerle iletilir.

Algılayıcı ise n bitlik veriyi aldıktan sonra bu sayıyı genlik değerine çevirir ve istenilen sinyali elde etmiş olur. Dikkat edilmesi gereken iletilecek sinyalin bir sonraki andaki genliğine bakılmadan önce bu n tane sembolün iletilmesidir.

Burada kısaca dijital sistemlerde hangi modülasyon yöntemlerinin kullanıldığı anlatıldı. Daha doğrusu sinyali ileten kısımda neler yapıldığına değindik. Ancak algılayıcı kısımda bu sinyallerden gerekli sinyallerin nasıl elde edildiğine değinilmedi. İletilen bilgiler sürekli olmadığından algılayıcının bilginin ne zaman geldiğini anlaması bir başka değişle eş zamanlılığı sağlaması ise bir başka yazı konusu yapmaya değecek kadar ilgi çekicidir.

Kaynaklar

Haykin S., Communication Systems, John

Wiley and Sons, 1983 Carlson B.A., Communication Systems,

McGraw Hill, 1986.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*