Genel

Bilim Polisi Yardımcısı

Bilim poıisı

YARDIMCI 01UY0H

Theo LÖBSACK

Örneğin: Birkaç yıl önce Landshut yakınla­rındaki Traunitz Şatosunda meydana gelen yangınla ilgili soruşturmayı yürüten Alman Yetkili Makamlarınca, olayda bir kasıt olabileceği kanısının uyandığı açıklanmıştı. Telâfisi mümkün olmayan birçok sanat eseri alevler arasında mahvolmuş, ancak yangının nedeni bir türlü bulunamamıştı. Burada araştırmayı yürütenlere laboratuvarlarda yapılan kimyasal analiz metod- iarı yararlı olmuştu. Laboratuvarlarda inceleme­lerini yürüten kriminolog teknisyenler, suyun içine batırılarak kaynatmaya mahsus elektrikli çubukta, aletin 14 saat süre ile fişte kalması sonucu meydana gelen pas tabakasının kalınlı­ğından olayın elektrik kontağı sonuçu cereyan ettiğini kamtlayabilmişlerdi.

Heyecandan Ürperme ve Titremeler Artık Bir Manâ İfade Etmemektedir

Bugün çok tabiî görülen konular, yaklaşık on yıl öncesine kadar birçok roman ve ütopik

 

filimlere konu teşkil etmekteydi. O zamanlar uygulamada daha başka deliller önemsenmek- teydi. örneğin: Suçluda, sorguya çekildiği sırada görülen asabî ve öfkeli davranışların değerlendi­rilmesi, bu husus gözönünde bulundurularak yapılıyordu. Gerçekten günümüzün Şarlok Hol- mes’u sübjektif etkilenmelerden uzak kalarak konuya eğilmektedir. Bu etkilenmeler nadiren onun yanılmasına sebep oluyorsa da, o ortada henüz mevcut olmayan delillerin veya müşterek suç unsurlarının araştırılmasın devam etmek zorunluğundadır.

Günümüz kriminologlarının uyguladıkları yöntemler oldukça soyuttur. Bu yöntemlere egzotik bir deyişle “sesin bıraktığı görüntüleri”, yapısal röntgen analiz metodlarını örnek verebi­liriz. İpuçlarının delillere dönüştürülmesinde en yararlı olabilecek metod, örneğin: mikroskop altında bile belirgenlik sınırının dışında kalan ve araştırılmasının yapılmasını gerektirecek ipucu

‘ ’ İ->.’

verebilecek eleman veya maddelerin ortaya çıkarılmasına çalışılmasıdır. Bu metod için “Nötron Faaliyet Analizi” deyimi kullanılmak­tadır.

Herhangi bir madde parçacığı nötron etkilen­mesiyle reaktörde radyoaktif hâle getirilebilmek­tedir. Bir başka deyişle, parçacıklarda mevcut olan kimyasal elementler radyoaktif izotoplara dönüştürülmektedir.

özel olarak uygulanan kanıtlayıcı metodun yardımıyla değişik izotop türleri, birbirlerinden ayrı olarak, ozilatörün buzlu camında belirlene- bilmektedir. Böylelikle kısa sürede, tür ve miktar olarak araştırmaya tabi tutulan elementlerin sınıflandırılması yapılmış olmaktadır. Bir diğer olayda ise, bir banka soyguncusunun ayakkabı bağındaki toz, onun suç mahallinde mevcut olan toz ve kırıntılara benzer olmasının kanıtlanması halinde tutuklanmasına sebep olabilmektedir.

“Faaliyet analız metodu” silâh kullanmaktan oldukça hoşlananlar için uygulanan ve laboratu- var çalışmalarında memnuniyet verici sonuçlar veren bir sistemdir. Tabanca ile yapılan atıştan sonra, silâhı tutan eldeki deri üzerinde, eserde olsa, baryum ve antimon izleri kalmaktadır. Eğer atış tüfekle yapılmışsa, o zaman yüz derisi üzerinde de bu elementlere rastlamak müm­kündür

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir