ça zengin topraklarda yaşayabilen okaliptüs dikilebilir. Amerika Enerji Bakanlığı’na bağlı Bi-yomas Enerji Sistemi fizibilite çalışmalarının önemli kısmını okaliptüs doku kültürü üretimi teşkil etmektedir. Her yıl kesilen altı milyon ağacın yenisini yetiştirebilmek için 2.000 dekar arazi, köklendirilmiş çelikten büyüyecek ağaçlara bırakmalıdır. Oysa yeni sürgün üreten özel hücre topluluğu, her ay deneme tüpünde kendilerinin 10-20 misli fazla sürgün oluştururlar. Teorik olarak doku kültüründe bir tek sürgün, altı ayda bir milyondan fazla sayıya ulaşır. Buna ek olarak, fazla tuza ve hastalıklara dayanıklılık gibi önemli karakteristiği olanların ekonomik bir şekilde seçilmesi mümkündür. Avustralya’da bir bilim adamı, deniz suyunda-kinden daha fazla tuza tolerans gösteren bir okaliptüs türü üretmiştir.
Kuşkonmazda Cinsiyet Sorununa Paydos
Dişi ve erkek kuşkonmazların rastgele çiftleştirilmesi çiftçilerin uykusunu kaçırır. Döllenmiş tohumun ürünleri, genellikle ana babadan birine benzer; kısa, tombul, ince veya uzun olabilir. Çiftçiler değişik zamanlarda olgunlaşan tarla dolusu filizle karşılaşır. Bu tip ziraat riskli ve masraflıdır.
Buna karşılık, doku kültürü. kuşkonmaz tarlasına düzen getirir. Virüssüz
erkek ucu ve aynı uzunluktaki dişi saplarından yeniden üretilen bitkiler, kaliteli tohumun kaynağı olur. Yeni tohum soyundan elde edilen, ölçü ve olgunlaşma hızı yönünden aynı nitelikte (üniform) olan kuşkonmazlar maki-na ile hasat edilebilir. Doku kültürü sırasında virü-tik hastalıkların önlenmesi de elde edilen ürünü % 20 oranında arttırır.
Geleceğin
Korunması
Günümüzde insanlarla birlikte dünyayı paylaşan yüzbinlerce bitki türü, 2000 yılında yok olacaktır. ABD Ulusal Akademisi, insanların tropikal ormanları sürekli tahrip etmesi üzerine bir plan hazırlamış ve bilim adamlarının doku kültüründen germ plazma (genetik ö-zellikleri taşıyan plazma) toplamaya başlamalarını ve bu konuda yoğun çaba göstermelerini istemiştir. Hayvanların geçmesi, yolların yapılması, şehirlerin büyüyüp yayılması nedeniyle sökülüp atılan bitkiler, ilaç, petrokimya ve hatta kozmotik sanayiinde kullanılmak üzere saklanabilir. Peru’daki Uluslararası Patates Merkezi, yumru kültürlerinin don-‘ durularak korunma olanağım araştırmaktadır. Bir gün bunlar tekrar buzu çözülüp, yerli türlerini geliştirmek üzere yetiştirilebilirler.
Science 82’den Çeviren: Doç. Dr. Ayşe ERKUT
• Charles Darwin, birçok bitkinin geceleyin yapraklarını dikey duruma getirmesinin nedeninin, ısılarını korumaya yö nelik olduğunu belirtmiş; fakat O’na inanmamışlardı.
Amerika’da yapılan araştırmalar Dar-win’i haklı çıkardı. Araştırmacı James T. Enright, bitkiler üzerinde yapılan araştırmalara göre, düşey yaprakların gece sırasında daha az ısı kaybettiklerini ve daha az soğuduklarını belirtiyor.
Doğal olarak bu durum, bitkilerin yaşamlarını sürdürmelerine daha uygun. Çünkü daha az ısı kaybeden ve daha az soğuyan yapraklar, daha çabuk büyüyorlar.
