Genel

Bu soruların cevabı doğada

bu soruların cevabı doğada

Bu soruların cevabı doğada

Evimizdeki havluların elimizin ıslaklığını nasıl giderdiğini, kullandığımız gaz lambasının fitilinden gazın sanki bir pompa ile itiliyormuş-casına fitil ucuna kadar nasıl yükselerek geldiğini belki hiç düşünmemişizdir. Bu soruların cevabı doğada ve günlük yaşamımızda önemli yeri olan fakat pek fark edilemeyen kapilarite (kılcallık) olayı ile açıklanabilir: Sıvı njolekülle-rinin temas ettikleri uygun bir ortam içinde, ortamı doldurarak yol almasına kapilarite denir. Kapilarite, kohezyon (sıvının kendi molekülleri arasındaki çekim) ve adezyon (sıvı-katı çekmesi) kuvvetlerinin doğal sonucudur. Adezyon kuvveti, kohezyon kuvvetinden büyük ise sıvı kılcal boru içinde yükselir.
Kapilarite olayının gözenekli katilar içinde oluşumunu incelemek, değişik koşulların olaya etkisini saptamak ve nedenlerini araştırmak amacı ile Ankara Aydınlıkevler Lisesi öğrencilerinden Erkut Neğiç tarafından yapılan çalışma TÜBİTAK’ın her yıl düzenlediği Bilimsel Proje Yarışmasında bu yıl birincilik ödülünü kazanmıştır.
Bilindiği gibi TÜBİTAK her yıl lise ve üniversite düzeyinde “Bilimsel Proje Yarışmaları” düzenleyerek, genç çakmalarını odul-
çalışmaları, her sayımızda özeX\er halinde okuyucularımıza aktarmayı amaçlıyoruz.
Yaz tatilinde evde bırakılan çiçekler kapilarite olayından yararlanarak sulanabilir: Fitilden yükselen su, saksıya uzun bir sürede damla damla akar.
“Kapilarite Olayının Koşullara Göre Değişimi ve Dinamiği” konulu bu proje, doğada veya günlük yaşamda karşılaştığımız her olayın temel fizik kanunları ile açıklanabileceğini bir kez daha başarı ile göstermektedir.
PARABOLİK YANSITICILAR
Yarışmada ödül alan projelerden birisi de “Parabolik Silindirik Yoğunlaştırıcıların Düz Toplayıcılara Oranla Verimi ve Türkiye Şartlarında Geleceği” konulu çalışmadır. Malatya Lisesi öğrencilerinden Yücel Türközmen tarafından sunulan bu çalışmada, parabolik yansıtıcıların, güneş ışınlarını optik odak ekseni boyunca yerleştirilmiş su borularına yoğunlaştırarak, düz yansıtı-cılı sistemlere göre daha yüksek verim sağladıklarını göstermiştir. İki adet fotosel ve bir motordan oluşan “güneş izleme düzeneği” ile
sistem, güneşin konum değiştirmesine uygun olarak ve dolayısı ile güneş ışınlarını en fazla toplayacak şekilde gün boyu sürekli hareket etmektedir. Sistem gün batımında bir kontaktöre değer. Bu kontaktör motorun kutuplarını değiştirerek sistemi doğuya yöneltir ve sistem sabah güneşini beklemeye başlar.
Ülkemizde mevcut düz yansıtıcılı sistemler yerine bu tür yüksek verimli parabolik yansıtıcıların kullanılması ile güneş enerjisi potansiyelinden daha üst düzeyde yararlanabilmemiz mümkün olacaktır.
alüminyum
folyo
çıkısı
PA R A B OL I K YANSITICI
soÇfuk su giVışi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir