UYKU ETKİSİ YAPAN BAKTERİLER

UYKU ETKİSİ YAPAN BAKTERİLER

Hastalârın kendilerini uykulu hissettikleri hep bilinir. Ama buna bakterilerin neden olabilecekleri daha önce hiç düşünülmemiş.

1913 yılında bir grup Fransız araştırmacı, uykusuz köpeklerin beyinlerindeki sıvıyı alıp iyi dinlenmiş köpeklerin beynine enjekte ettiler. Sonuçta uykulu olmayan köpekler uyudular. Bu olaydan 50 yıl sonra, Harvard araştırmacıları aynı deneyi keçiler ve tavşanlar üzerinde tekrarlayınca aynı sonuca ulaştılar. Araştırmalar sonunda S, faktörü olarak adlandırılan uyku arttırıcı madde ortaya çıkartıldı. Bu madde bak- teriyal hücre duvarlarını oluşturan bloklardan biri olan muramyl peptidedir.

Harvard’dan biyokimyacı Manfred Karnovsky, bakterilerin nasıl uyku etkisi yaptığını araştırmış ve normalde barsaklarda zararsız olarak yaşayan bakterilerin, enzimler tarafından parçalandıklarında, bakteri duvarlarındaki muramyl peptidelerin serbest kaldığını gözlemiştir. Serbest kalan Muramyl pep- tideler beyne gidebilmekte ve uyku düğmelerini açmaktadırlar. Fakat uykuyu dolaylı olarak başlatmaları daha büyük bir olasılıktır. Bu takdirde, bakteriler kandaki bağışıklık hücrelerine veya beyindeki trocytesMere bağlanmakta ve bu hücrelerin bağışıklık sistemini harekete geçiren ve rüyasız uykuyu başlatan bir madde olan interleukin-1 maddesini çıkarmalarına sebep olmaktadır.

Bakterilerin uykuya neden olabileceği fikri, yeni doğan bebeklerin uyuma düzeninin incelenmesi sonucu ortaya çıkarılmıştır. Yeni doğan bebekler ilk birkaç hafta hep rüyasız uyurlar. Bazı bilim adamları, bu tür uykunun öğrenme için çok önemli olduğunu, öğrenecek çok şeyleri olan yeni doğmuş bebeklerin çok rüya görmek ihtiyacında olduklarına inanmaktadırlar. Karnovsky ise bunu yeni doğan bebeklerin barsaklarının genelde steril olmasına, yetişkinlerin barsaklarında yaşayan bakteriyal floranın, doğumdan birkaç hafta sonraya kadar barsaklarda tu- tunamamasına bağlamaktadır.

Tennessee Üniversitesinden Fizyolog James Krueger, vücutta enfeksiyon olduğu dönemlerde vücudu saran bakterilerin de aynışekilde uykuya neden olabileceğini ileri sürmektedir. Bu görüş, hastaların kendilerini uykulu hissetmelerini de açıklayabilir.

Bu aynı zamanda, uyumanın yararına da açıklık getirebilir. Uyku ve bağışıklık sistemlerinin birbir- leriyle çok yakından ilişkili oldukları ve ikisi de muramyl peptide” ve “interleukin-1 ” tarafından uyarıldıkları için, birinin diğerini destekleyebileceği düşünülebilir. Krueger, Büyükannelerimiz uyursak hastalanmayacağımızı söylediklerinde, vücudumuzun savunması için uykunun faydalı olacağına inanmaktadırlar. Ama bu görüşşimdiye dek kimse tarafından kanıtlanmamıştır. demektedir.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*