Dünya gezegeninin derin iç kısımlarında, radyoaktif elementlerin milyarlarca yıl bo-unca bozulması sonucunda oluşan sıcaklık, ka-ı kayayı eritti ve yüzeye doğru gönderdi.
Yeryuvarlağı üzerinde jeolojik olarak aktif, ¡ok az bölgede erimiş kaya ya da magma, yer-üzüne ulaşabilmiş ve kendisini oralarda yaşa-anlara hissettirmiştir. Buna karşılık bazı yerler-e magma, toprağı yarıp karaya çıkmıştır.
Bazı yörelerde 800-1000°C lerdeki magma, yü-eyin birkaç mil derinine kadar gelir; fakat sert abuğu yarıp dışarı çıkamaz. Buna karşılık yer-abuğundaki çatlaklar, yüzeydeki suyun yavaş
Bir gayzer çukurunu çevreleyen mineral yüklü suyun İçinde garip biçimler gelişir. Bu taşlaşmış silis çıkıntısı da olasılıkla, bir çöküntü parçası çevresinde oluşmuştur.
ri harekete geçiren bu korkunç güç kaynağı, dünyayı aydınlatmakta kullanılabilir.
Lane LENARD
yavaş aşağıdaki sıcak kayalara sırmasına izin verirler. Derinlere indikçe, su gitgide daha fazla ısınır. Derin kuyu ve madenlerde yapılan araştırmalar, yaklaşık her 300 m. derinlikte, sıcaklığın 30“ C arttığını göstermiştir. Sonuç, olarak, büyük basınç kuvveti buharın kaçışına engel olduğundan su, kaynama noktasının yüzlerce derece üstüne kadar ısınır.
Sıcaklık ve basınç ayrıca, çok fazla ısınmış suyu (bulabileceği yollardan yüzeye çıkarmaya zorlar. Yukarılara çıktıkça basınç düşer ve su, buhara dönüşür. Buharın bir kısmı, doğal buhar deliklerinden yeryüzüne çıkar. Bazen de, sıcak suyun kendisi yüzeye çıkarak, sıcak bir kaynak ya da kaynayan bir çamur çukuru oluşturur. Ve tüm bunların en görkemlisinde -bir gayzerde- sıkışmış buhar aniden yeraltından çıkar ve kaynayan su, 100 m. den daha yükseklere fışkırabilir. Enerjisi tükenen gayzer, (İzlanda dilinde ileri doğru püsküren anlamında) yeniden sakin duruma geçer, başka bir jeotermal gösteri için güç toplar. Böylece apaçık bir enerji kaynağı, enerji-bilinci içindeki dünya tarafından bütünüyle gözden kaçırılmamıştır. Idaho’daki Boise kenti, ev ve işyerlerini jeotermal su ile ısıtmaya 1890’larda başladı.
İtalya’daki Landerello kasabası 1904’ten beri, elektrik üreten türbinleri çevirmek için, kuru buhar (su damlacıkları olmayan bir gaz) kullanmaktadır.
İzlanda’nın başkenti Reykjavik’de, evlerin yüzde 90’ı ile birçok hamam ve yüzme havuzu, 100’ün üzerinde jeotermal kuyularından sağlanan sıcak su ile ısıtılmaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri’nde jeotermal enerjinin en geniş biçimde kullanıldığı bölge batıdır. Boise’ın yanısıra Idaho, Oregon ve Kaliforniya’daki diğer kentler de yerküre ocağını, ısı elde etmek için kullanmaktadır. Kuzey Kaliforniya’nın Gayzerler-Clear Gölü yöresinde elektrik üretiminde, doğal buhar kaynaklarının kullanımı için büyük boyutlu bir çaba içine girilmiştir. Birleşik Devletler Jeolojik Araştırmalar Kurumu, gelecek yıl bu bölgede üretilecek elekt-
