KÖLELİĞİN KALDIRILMASI
XVIII. yy’da hümanist ve eşitlil akım Avrupa’yı kaplamıştı. 178 rimi’nin coşkunluğu içinde Fi Konvansiyon üyeleri köleliği kâ lar. Bu önlem kuşkusuz erken al ti; nitekim 1802’de Napolyon k geri getirdi. Gerçekte, kölelik d ne son vermek gerektiği düşüncı lişiyordu ve 1804’te jean-jacque salines’in yürüttüğü balkaldırı rı kazamp, bağımsız ve egemen Cumhuriyeti ilan edildiğinde t şünce doğrulanmış oldu. 17( sonra, zenci nüfusun denetimsi şı, İngilizleri zenci ticaretine sı ma getirmek, sonra da tümüyle; lamayı denemek zorunda bıraktı yeni kurulmuş olan A.B.D’nini^ ne gereksinmesi vardı; bu ne esir ticareti 1850’ye kadar sürd nunla birlikte, köleliğin kaldıri akımı yavaş yavaş edebiyat çe rine ve siyasal çevrelere yayıln İngiltere’de Wüberforce, Frai Schoelcher ve A.B.D’nde Linet akımın öncüleri oldular. İktisa nmdaki akılcı yaklaşımlar da, 1 nn hümanist düşüncelerini des mekteydi. Adam Smith’e göre, ğirı Amerika kıtasının teknik ve di gelişmesine engel oluştan açıkça ortaya çıkmıştı; doğmakt sanayi kapitalizmine özgür, haı ve rekabet kurallarıyla bütün] çalışanlar gerekiyordu. Satın a sı ve bakımı gereken köle yoğun telikli bir çalışma isteyen yeni e ler için artık bir yük oluşturan <h.
1830’dan 1860’a kadar, kölelil liz sömürgelerinde (1833), Fran
i
kömür
Antrasit makromolekülO örneği.
mürgelerinde (1848), İspanyol ve Portekiz sömürgelerinde (1856) resmen kaldırıldı. A.B.D’ndeyse bu adımı atmak daha zordu, çünkü kentlerin ve işletmelerin geliştiği Küzey, köleliğin kaldırılmasını isterken, daha yoksul olan Güney’in aile ve babaerkü tarım işletmelerinde efendiler kölelerine sa-
hip olmak istiyorlardı. Ayrılık savaşı da bu yapısal anlaşmazlıktan çıktı ve sonunda iç savaşı kazanan Kuzey, köleliği kaldırdı. Ancak bu önlem zencilerin esirliği olgusunun yarattığı sorunları çözümlemekten uzak kaldı. Medeni hakla rm çoğunluğu kendilerine tanınmadığına göre biçimsel bir öz-
gürlük kazanan zencilerin artan ı çılık koşullarında çalışmaktan bas hiçbir kaynakları yoktu.
Köleliğin kaldırılışından günümi kadar, A.B.D’ndeki zenci azınlığın rihi, gerçek bir özgürlüğün kazanıh sı savaşımı oldu.
Yüksek oranda karbon içeren, siyah renkli katı yakıt.
Kömür terimi, daha çok maden kömürlerine özgü olmakla birlikte, odun kömürünü de belirtir.
MADEN KÖMÜRÜ
Maden kömürü, havasız ortamda, mikroorganizmaların etkisi altında değişime uğrayan bitkisel maddenin birikimiyle oluşur. Karbon devrindeki büyük tufanların ardından, geniş ormanlar, ya bulundukları yerlere gömüldüler ya da akarsular aracılığıyla gömüldükleri ve yığıldıkları geniş çöküntü alanlarına doğru sürüklendiler. Birtakım bakterilerin ve mikrokokların etkisinde kalan bitki selülozunun havasız ortamda oksijen gidermeye denk düşen öşel^bir mayalanma ve karbon oranında sürekli bir artışın etkisi altında kaldığı varsayılır. Bunun sonucunda oluşan çeşitli evreler de şöyle sıralanır: Turba; linyit; taşkömürü; antrasit. Taşkömürü yataklarında fosilleşmiş ağaç gövdeleri ve Karbon devrinden kalma bitki yapraklan izlerinin bulunması da bu varsayımı doğrulamaktadır. Karbon oranı, yatağın eskiliğiyle birlikte artar. Buna göre şöyle bir ayrım yapılır: En son oluşanlar turbalardır (%60 kadar kar-
bon, %30’dan çok oksijen ve % 6 hidrojen içerirler); daha eski olanlar linyitlerdir (% 65 kadar karbon, % 25’ten çok oksijen, % 5 hidrojen içerirler); taşkömürleri % 75-90 arası karbon,% 3-5 arası oksijen ve % 5 – 6 arası hidrojenden oluşurlar; en eski doğal kömürlerse antrasitlerdir (% 94’e kadar karbon içerirler). Kömürlerin yapısı bilinmemektedir. Büyük bir olasılıkla, bunlar birleşik halkalar oluşturan yüz kadar karbon atomu içeren makromoleküllerden.rneydana gelmişlerdir. Molekülün çevresinde, oksijenli, azotlu, kükürtlü fonksiyonlar ve alifatik dallanmalar bulunabilir. Kömürler eskidiklerinde, yapılan grafit yapraklanılın yapısına benzemeye başlar. Bu kömürlerin pirolizi (ısıyla bozundurulması) yapıldığında, molekülün çevresi kraking yoluyla gaz ve katran türünde ürünler verir. Katranlardan, damıtma yoluyla, hafif,orta, ağır yağlar ya da naftalinli yağlar ve antrasenli yağlar elde edilir. Kalıntılar yolların kaplanmasında kullanılan asfaltı oluşturur. Böylece geriye, kok sağlayan karbonlu iskslet kalır. Kömür çıkarımı maden ocağına inen kuyulardan yapılır. Her kuyudan kömürün çıkarıldığı galeriler ayrılır. Maden filizi, piyasaya sürülmeden önce, ayıklanır, büyüklüğüne göre ayn-
Taşkbmürü yalağında çalışan bir maden işçisi.
h3c-‘
lir ve tozu giderilir. Kömür, hâlâ (, kullanılan bir yakıttır. Öte yandi güçlü bir indirgen olan kömür saı yide, metalürji koku biçiminde miktarda kullanılır. Bu işlemden e. edilen yan ürünler, çok önemli kin sanayilerinin kaynağıdırlar.