Fields, Dame Gracie, asıl adı grace STANSFiELD

Fields, Dame Gracie, asıl adı grace STANSFiELD

 

(d. 9 Ocak 1898, Rochdale, Lancashire, İngiltere – ö. 27 Eylül 1979, Capri, İtalya), Ingiliz müzikhol komedyeni.
Çocukluğunda müzikhollerde çalışmaya başladı. 1918-25 arasında Mr. Tower of London adlı gezici revüde canlandırdığı
Sally Perkins rolüyle ün kazandı. “The Biggest Aspidistra in the World” gibi hafif komedi şarkıları ve “My Blue Heaven” gibi duygulu baladlardan oluşan gösterisiyle Ingiltere’de çok sevilen bir sanatçı oldu. 1928 ile 1964 arasında sarayın isteği üzerine dokuz gösteri yaptı. Plakları, radyo programlan, sinema ve televizyondaki çalışmala-nyla bütün dünyada tanındı. Anılarını topladığı Sing As We Go (Şarkı Söyle Biz Giderken) adlı kitabı 1960’ta yayımladı. 1979’da D. B. E. (Dame of the British Empire) unvanıyla onurlandınldı.
Fields, W.C., asıl adı william claude dukenfield (d. 29 Ocak 1880, Philadelphia – ö. 25 Aralık 1946, Pasadena, California, ABD), tiyatro ve sinema oyuncusu. Duygusuz yüz ifadesi, yumuşak, genizden gelen sesiyle ABD’nin en büyük komedyenleri arasında yer almıştır. Kaşını kaldırışı ve purosunun külünü silkişindeki benzersiz zamanlamasıyla akıllarda yer etmiştir.
On bir yaşında evden kaçan Fields üç yıl sonra vodvillerde hokkabazlık yaparak mesleğe adımını attı. Kısa zamanda üne kavuştu. 1915-21 arasında Broodway’de Ziegfeld Follies adlı revüde hokkabaz olarak rol aldı. Dürüstlük ve çalışkanlık gibi yerleşik değerlerle alay eden bir dolandırıcıyı canlandırdığı Poppy (1923; Haşhaş) adlı oyunla komedyenliğe geçti. İlk önemli filmi Sally of the Sawdust’ti (1925). 1931’de Hollywood’a giden Fields, kısa sürede filmlerini kendisi yönetmeye ve senaryolarını yazmaya başladı. David Copperfield’de (1935) oynadığı Mr. Micawber rolüyle çok beğenildi, daha sonra The Bank Dick (1940; Banka Dedektifi), My Little Chickadee (1940; Benim Küçük Pilicim) ve Never Give a Sucker an Even Break (1941; Enayilere Hiçbir Zaman Eşit Şans Tanıma) gibi ünlü komedilerde oynadı ve bunların senaryola-nm yazdı. Beyazperdede genellikle gururlu, ama temiz kalpli, çocuklardan hoşlanmayan, karısının dırdırı altında bunalan, geveze bir tipi canlandırdı.
W.C. Fields by Himself: His Intended Autobiography (1973; Kendi Ağzından W.C. Fields: Tasarladığı Otobiyografisi) adlı yapıt torunu Ronald J. Fields tarafından derlenmiş ve bir yorumla birlikte yayımlanmıştır.
Fields Madalyası, 40 yaşın altındaki mate-matikçiler için konulmuş, özgün ve yeni matematik araştırmaları ödülü. Nobel Ödülü kadar saygın olan madalya, dört yılda bir toplanan Uluslararası Matematikçiler Kongresi tarafından, en az iki ve en çok dört genç matematikçiye verilmektedir. Fields Madalyası 1936’da verilmeye başlamıştır.
Uluslararası Matematikçiler Kongresi’nce verilen bir başka benzer ödül de Rolf Nevanlinna Ödülü’dür. Bu ödül 1928’den bu yana, bilişim (enformatik) biliminin matematiğe ilişkin yanlarıyla ilgili çalışmalar yapan genç matematikçilere verilmektedir. Her kongrede yalnızca bir Nevanlinna Ödülü verilir.
Fieschi ailesi, Sicilya’nın Anjou sülalesinden gelen krallarıyla, sonra da Fransa krallarıyla güç birliği yaparak Guelfo-Ghi-bellino çatışmasında önemli rol oynayan Cenovalı soylu aile. İki papa, 72 kardinal, pek çok general, amiral ve büyükelçi yetiştirmiştir.
Fieschi adını ilk kez Lavagna kontunun oğlu Ugo aldı. Ugo’nun oğlu Sinibaldo’nun 1243’te IV. Innocentius adıyla papa olması aileyi Kutsal Roma-Germen imparatoruna karşı Guelfo partisinin önderi konumuna getirdi. 1257’de aristokratik yönetime karşı
197 Fieschi, Gian Luigi
başlatılan halk ayaklanmasıyla iktidardan uzaklaştırılan Fieschi’ler capitano del popo-
lo (halk önderi) olan Guglielmo Boccaneg-ra’ya yönelik komploya karıştıkları için sürgüne gönderildiler. 1262’de iktidarı yeniden ele geçirmek amacıyla başka bir Guelfo ailesi olan Grimaldilerle (bak. Grimaldi ailesi) birlikte Cenova’ya geri döndüler. Kenti ele geçiren Fieschi ve Grimaldi aileleri, Napoli ve Sicilya kralı Anjou’lu Carlo ile ittifak yaparak onun koruması altına girdiler. Bu harekete karşı doğan tepki, 1270’te aileleri iktidardan uzaklaştırdı ve Ghibelli-no önderleri Oberto Doria ve Oberto Spinola capitano del popolo ilan edildiler. Fieschi’ler 14. yüzyıl başlarında Dorialarla Spinolaları birbirine düşürerek yeniden iktidara geldiler (1317). Carlo Fieschi ile Gaspare Grimaldi capitano del popolo oldu. Bu darbenin ardından Cenova, iki rakip grup arasında öbür kentlerin Guelfolanyla Ghibellinolarının da zaman zaman kanştığı uzun süreli bir mücadeleye sahne oldu. Bu çatışma Napoli kralı Anjou’lu I. Roberto’ nun 1331’de Cenova’yı ele geçirmesi ve ardından 1339 halk ayaklanması ve halktan bir kişinin yönetici seçilmesiyle sona erdi. Fieschi’ler öteki soylu aileler gibi yönetimin dışında bırakıldılarsa da, büyükelçi ve asker olarak görev yaptılar. Yüzyılın sonlarına doğru Savoie kontları ve Fransa krallarıyla ittifaka giren Fieschi’ler yeniden eski güçlerini kazandılar. Milanolu Filippo Maria Visconti’nin 1422’de Cenova’yı ele geçirmesinden sonra, kararlı bir muhalefet yürüterek 1436’da bir ayaklanmayla Visconti’nin ailesinin egemenliğine son verdiler.
15. yüzyıl boyunca hizip çatışmalarından geri durmayan Fieschi’ler önceleri Milanolu Sforza’nın yanında, sonra da karşısında yer aldılar. Cenovalı Andrea Doria’nın 1528’de İmparator V. Kari (Şarlken) adına kenti ele geçirmesinden sonra, Gian Luigi Fieschi(*) Doria’yı öldürmek ve Cenova’yı yeniden Fransız koruması altına sokarak Fieschi egemenliğini kurmak amacıyla bir komplo düzenledi. Ama komplonun başansızlığa uğraması, Fieschi’lerin sonu oldu. Bununla birlikte öbür kolları varlıklarını sürdürerek resmî görevliler ve diplomatlar yetiştirdi. Cenovalı Azize Caterina da (1447-1510) Fieschi ailesindendir.
Fieschi, Gian Luigi, lakabı genç, İtalyanca il giovanne (d. y. 1522 – ö. 2 Ocak 1547, Cenova), Doria ailesine karşı giriştiği komplo pek çok edebiyat yapıtına konu olmuş Cenovalı soylu. Cenova’nın ünlü Fieschi ailesindendir.
Babası Sinibaldo Fieschi, Andrea Doria’ nın(*) yakın arkadaşıydı ve Cenova Cumhu-riyeti’ne önemli hizmetlerde bulunmuştu. Babasının ölümünden (1532) sonra dokuz yaşındaki Gian Luigi, ailenin başı ve geniş mülklerin sahibi oldu. 1540’ta Massa markizi Eleanora Cibo’yla evlendi.
Andrea Doria, Kutsal Roma-Germen imparatoru V. Karl’ın (Şarlken) hizmetine girerken, Fieschi’ler Cenova’daki Fransız yanlılarına bağlı kaldılar. İki aile arasında karşıt siyasal geleneklerden kaynaklanan düşmanlık, söylentilere göre, Andrea Doria’ mn oğlu Giannettino ile Eleanora arasındaki gönül ilişkisiyle daha da şiddetlendi. Fieschi, Doria’ya karşı giriştiği komploda başta Parma dükü Pier Luigi Farnese ve Fransa kralı I. François olmak üzere çeşitli çevrelerden destek gördü. Cenova’daki yandaşları arasında kardeşleri Girolamo ve Ottobuono’nun yanı sıra Giovanni Verrina ve R. Sacco da bulunmaktaydı. Fieschi
Fiesole 198
topraklarından birçok silahlı kişiyi gizlice Cenova ya getirten komplocular yeni Ceno va. dnünün (doge) seçilmesinden önceki ktıdar boşluğundan yararlanarak 2 ocak 7 de hmandakı kadırgaları ele geçirmevi
Plaim ilkahö|anni lUtriayi kararlaştırdılar. Manın ilk bolumu kolaylıkla uygulandı ve
SörSen fa ÖIdÜLÜ,dÜ- Ama ””drea
L»orıa kentten kaçmayı başardı. Gian Luigi Fieschi ise kadırgalardan birine çıkarken denize düşerek boğuldu. ^ n
kn Uvpell§Telf – Fieschi 8rubu arasında kor-
destekciîe§ri’nhga X°J aÇt’ Ve Girolamo’nun destekçileri bir anda azaldı. Daha sonra
senatoyla uzlaşan Fieschi’ler için bir genel af çıkarıldı. Ama 4 Ocak’ta CenovaVa el keonvd,?rlrafff karŞT- F,eSCh’ “HUklcnne
el koydu. Gırolamo Fieschi ve Verrina tutuk anarak yargılandılar ve işkenceden geçirildikten sonra idam edildiler. Kaçmavı başaran Ottobuono Fieschi sekiz yıl sonra
Kombin’ ve,Doria’nln emriyle idam edildi Komployu konu alan şiir ve tiyatro yanıtla nnın en ünlüsü Friedrich von Schiller’m S
mTvWF°rUnw desflesko Zu Genua’sidir ( 783 Fieschi ya da Cenova Komplosu) Agostıno Mascardi’nin La CongZade!
FieschiSrin^c” Lvgl * Fieschi (1629; t-ıesch! lerın Genç Kontu Luigi Komplosu)
y.tTcMîTcS&S
adl’
Fiesole, Latince faesulae, İtalya’nın orta-
nrba^hFlT”06’^3″3 -vönelim bölgesine bağlı Floransa ilinde kasaba ve piskoposluk. Yamaçlar, Floransa’nın hemen kuzev-
bakanUbirarp 7 [VIu8none vadilerine Dakan bir tepede yer alır. IO 9-8 vüzvılda
önde «T V,6 H!rüsk Konfederasyonu nun
onde gelen kentlerinden biri olduğu sanıl maktadır. Tarihte ad, ilk kez, EhCa ele geçınldıği IO 283’te Faesulae olarak geçer. IO 80’de diktatör Lucius Cornelius Sulla nın ordularınca işgal edildikten sonra
5enac.gktî§t7 IS 4?5’tC R°ma e8ernenüsin
rts^’bSkT 3 gen’eyerek yerİnı “l0-
tadırUSRptrHanniLbaZ1 bö,ümleri hâlâ ayaktadır, Belediye Muzesı’nde Etrüsk döne-
sergflenir fsno’H uzanan kalıntılar
gılenır. 1809 da keşfedilen ve 1873’te
ve Tiyatro <İöai’a s.,kar.,,an Roma hamamlar, Hani! ‘ yuzy,la tanhlenir. Ortaçağ-
dan kalan önemli yapılar Roma ve Etrüsk kaleler, ıçmdeki S. Francesco kihsesi ma nast,r. (y. ]330), bugün onarılmîş olan romanesk katedral (1028) ve 1502 isns
»i™ S
lundugu 14. yüzyıl yapısı Kent Yönetim ması dır. Bandını Müzesi’nde Della Rob-bıa a,les,nın yaptığı terra-cotta (pişmiş top-
l<rn^lÇa ıa an da lçeren sanat ve mobilya
S tarihcrBe?nSerfgRen’r’ Sanat eleStinneni e tarihçi Bernard Berenson’un I Tatti adlı
nlib ı .ıyan Rönesans Kültürü Merkezi olarak kullanılmak üzere Harvard Üniversitesi ne bağlanmıştır.
Halkın başlıca geçim kaynaklan hasır ör-
belediy?§l5C2a26Çlhgldlr’ ^ °988 tah )
Sİ kUZCyde °chİ1 TePelerinin doğu uzantılarına, güneyde Lomand Tepelerine doğru uzanır. Eden Irmağı verimfi Fife Vadisi içinde doğu yönünde akar ve St Andrews yakınlarında denize dökülür Kı
vrtr wÎ&j“S,elen
Kfp’ n ,ve Lanark kömür damarları
Fife m güneyinde ve batısında uzanır İklim
güneşlidir^ °rtalaması 625’900 mm) ve
İsk°Sya’n,n öbür kesimlerinden cok uzakta olmasına karşın, ortaçağda krallığa ağlı 66 kentten 14’ü burada bulunuyordu Stuartlar döneminde (16. yy) Dunfermline’ dı; St^ndWS ve.Falkland başlıca merkezlerle’ bİr kİ1İse ve üniversi-
yerleş^S^F&^yfS1
ve S? ”erk“0 CnTAn»™S;
to Tav Rr nm h,manlannda yoğunlaşmışımı ağıdır • nın en önemli sombahğ,
Sanayisi uzun süre kömür madenciliğine bagıml, olan i,de 20. yüzyılm sonlamıa doğru komur üretimi eski önemini yitirmiştir Kirkcaldy, Dunfermline ve ilin güney ve batı kesimindeki öteki sanayi kentleri bir-
Eâ«, i™1!” yanı.sıra önemli birer keten kağıt, linolyum, viski üretim ve gemi yapım merkezi durumuna gelmiştir. Günümüzde ekonominin temelim elektronik alet metal eşya ve kimyasal madde üretimi ile <r,da
sanayisi oluşturmaktadır. Birleşik Kralhk’m
mth m /6ni kentlerinden olan Glen-Nüfus (19873 tah!)* »
once) erken dönemlerinde oluşan ¿1
dilimi Vn kayaçların çökeldiği zamj d İ,mı. Onverwacht Dizisinin üzerinde vl :Ve y-kl^k. 2.300 m kalınlığında ol
S8 si hÎ ^IZ,SI; ‘?ce ve kaba taneli ardul ve şistli kumtaşlar, ,le çakmaktaşı liiffl
demırtaşı ve jasptan oluşur. Fig Tree Dizisi!
£Sar.,ırdeteionomıı‘ »»tta
taşıyan altm çokellerı ve sülfür minerallen
bulunur. Grafit halindeki karbon buS a anlara yaygın olarak dağılmıştır. Fig Treel
v” yeşil Tlelere T ^ ya,taklannda* ®<
bakteri h‘ n kamçıh tekhücrelilere ve bakteri benzen organizmalara rastlanır R#
ÇZkmehm7se§,l,Hgierİn’ Sudan «nadenTÜS PınH’ ı oldugu sanılmaktadır. Svvazii jand m kuzeybatı kesimlerinde yer alaffll Tree kayaçlarının bazı bölümlerinde, het
içeren kiÎheH dem‘r °ksİt deri§kilefi | c^’1 demırtaşı yatakları bulunmakta! dır. Ekonomik bakımdan büyük önem taJ yan bu yataklar günümüzdey Bomvu S olgesınde yaygın olarak işletilmektedir.
daki ReCTr!nİ n,°f0Sİ,,erİ’ GÜney Afrika’ knn J 8 m °lu5ugunda bulunan mikros-kopık canlılar topluluğu En ^7 ^ nn’i yaşında olduğu sanıla^bu kayaç katma£ mıkrofosıllerin en yaşlıları Eobacteri um ısolatum türü çomak bakteriler ve
7oideTh h ^glere benzeyen- Archaeosphae-d,r fom’lberJonfnsls türü küresel canlılardır 1960 larda bulunan bu iki mikrofosil canlıların en az 3, belki de 4 milyar yS
inektedir. maddelerden oluştuğunu göster-
Ki, dar borusunun üstün-
calınan rİ7 i, Unan’ yandan üflenerek
üs ünde’k ih6 keıSkln SCSİİ Çalg‘- °rta do üstündeki la bemol seste yapılan ve yaklaşık
SfVS!^ya’nin doSu kesiminde, 1975’teki yönetsel düzenleme sıras.nda kurulan i
Rfe°ÎÎ ni T’ ÇÜ”f 1319 km2 olan i!> eski
North Fİst(CF f”Î>’) r^lne ahr; Kirkcaldy, îen Slİşur & W Dunfermli”e ilçelerin”’
Buzul ırmaklarının biriktirdiği çökeller ve suruntu kiliyle örtülü bir düzlükte yer alır;
Anahtarsız bir “fifre, y. 1800; “
Horniman Müzesi, Londra
Homıman Museum, Londra
39 cm uzunluğunda olan çağdaş fifrede
vardıî’^e? arl| ka^al1 birwi bem°l deHği vardır Ses genışlıgı ıkı oktav kadardır 19
yapılmıştır ^ k°nİk b°rUİU fİfreler de Orkestrada kullanılan yan flütten daha eski bir çalgı olan fifre, Avrupa’da ilk kez 12 yüzyılda ortaya çıkmıştır. Haçlılar döneminden bu yana, özellikle İsviçre ve Al manya’da trampetle birlikte çalman bir v VI Açf glsı 0,arak kullanılmıştır İspan-
yaygın bir
Fig Tree Dizisi, Güney Afrika’da Prekam-brıyen Zamanın (y. 4 milyar – 570 milyon yıl
/of”’’, ‘ ftMA^<d- 1505?, Trab-
s-ıiri n7′ •• u’, Is,tanbul), Osmanlı divan ı şairi Ozgun buluşları, parlak düş gücü ve ■nce duygularıyla ünlenmiştir. * 8 f i Gençliğinde tıp öğrenimi için Kazvin’e i g ttıyse de öğrenimini bitirmediği sanılır > Belirsiz bir tarihte İstanbul’a gelerek edebi
mukataa katipliği yaptı. Daha sonra hu görevinden ayrılarak geçimini devlet büyük-enne yazdığ, kasidelerden elde ettiği ba&s-
oî uk?ag 2 h‘- hAma geÇİm sıkmtısından ve yokluktan hiçbir zaman kurtulamadı. Sadrazam İbrahim Paşa’nın (Makbul) 1526’ da Budın den getirip Sultanahmet’teki sarayının onune diktirdiği üç heykelle iltrili olarak yazılan ve Figanî’nin de buîndlS bir toplantıda okunan “Dünyaya iki İhıl-
anTamında0^ PUt’al’ k‘rd’’ Ötek‘ pUt dikti”
anlammda Farsça beyit ona mal edildi Kendisini çekemeyenlerin sadrazama haber
S rnde” Fİgan‘ evinden alınıp
nldİ v?Şcü!r 6§ege t6rS bİndİrİ1İp dola§1′
Önceleri Hüseynî mahlasıyla yazan Fiea nj nm kendi düzenlediği bir divan, ya 8da dıvançesı yoktur. Necati’nin (ö. 1509? bas
ğe eneğıne^V dey,micr’ kullanma
n?an‘ asıl adı osman (d. 1878
Sille – o. 1928, Sille, Konya), hem aruz hem de hece ölçüsüyle yazdığ, şiirleriyle tanınmış aşık. Sille’nin Cincioğulları diye bıhnen ailesindendir. Fazla eğitim görmedi
le6 u’ğrastf6 Hba meslegi-olan Çömlekçilik-ıe uğraştı. Hemşerısı Asık Merdanî’nin
etkisiyle şiir söylemeye başladı. Oğlu Âşık
Mansur’la birlikte gezilere çıkar başka
aşıklarla atışmalar yapar, saz çalardı Şiirle-
izlerine “rastlanır ^ ^ *
n kayaç ■} zaman işinde yer
§da olan arduvaz ¿aşı: killi te Dizisi ‘.m önem ‘*neralleri fbu şistli ‘ ifig Tree’ ‘ 1da, ma-ılere ve mır. Ba-ıı tuzları ] Swazi-■ılan Fıg İıde, he-„’rışkıleri . sinnıakta-oem tasji-■mı Sırtı «ktedir.
¡¡•Mi.
Afrika’ -I mıkros-’ milyar ııtmanın–ı’bacteri-■iriler ve ı osphae-caıılılar-•ikrofosıl, yıl önce î göster-
Trab-ı lı divan gücü ve
Kazvin’e -i sanılır. ;k edebi-‘.ü içkiye Bir süre onra bu fit büyük-■,ğı bağışından ve adı.
■ııl) 1526’ ¡■’teki sahile ilgili ■lunduğu ■iki İbra-;iut dikti” ijl edildi, ııa haber .■n alınıp 1 ib. dolaştı-
■an Figanı ya da ‘,-09) baş-kullanma f’nlı kaside ı rleri A. hvançesı
d* 1878, :m aruz, lirleriyle arı diye örmedi, lekçilik-anî’nin u .Âşık başka Şiirle-mmın
Figaro, Le, Fransa’nın ve dünyanın en büyük gazetelerinden biri. Paris’te günlük sabah gazetesi olarak yayımlanır.
Adını Seville Berberi’nden alan ve sanat üzerine alaycı ve nükteli bir dedikodu bülteni olarak 1826’da kurulan Le Figaro,
40 yıl içinde Fransa’nın en ünlü yazarlarının katkıda bulunduğu günlük siyasal bir gazeteye dönüştü. Değişik haber türlerini birbirinden ayırma, sayfalan haber türlerine göre düzenleme ve ünlü kişilerle röportajlar yayımlama konusunda öncü oldu. 1922’de kozmetik üreticisi François Coty tarafından satın alındı. Kısa süre içinde Coty’nin siyasal amaçlan için kullandığı bir araca dönüşen Le Figaro eski saygınlığım yitirmeye başladı. Coty’nin 1934’te ölümünden sonra Pierre Brisson’un editörlüğünde Le Figaro hızla yeniden Fransız gazeteleri arasındaki seçkin konumuna kavuştu.
II. Dünya Savaşı başladığı sırada Le Figaro Fransa’nın en önemli günlük gazetesiydi. Naziler Paris’i işgal ettiği zaman gazete Vichy Fransası’na taşındı, ama kısa süre sonra Petain Hükümeti’nin sansürüne boyun eğmemek için yayınını kesmeyi yeğledi. 1944’te, Almanların kenti boşaltmalarından önce gazete Paris’e taşınarak yeniden yayımlanmaya başladı. II. Dünya Savaşı’ndan sonra, bağımsız bir çizgi izledi ve Fransız orta sınıfının üst kesimlerinin sesi haline geldi:
Savaş sonrası yıllarda Le Figaro tıp ve öteki bilim dallarına, eğlence ve sanat dünyasına, edebiyat alanındaki gelişmelere giderek daha çok yer verirken, dış haberlerdeki üstünlüğünü de korudu. Brisson’un ölümünden sonra 1960’lar ve 1970’lerde, savaş döneminde Naziler ya da Vichy Hü-kümeti’yle işbirliği yapmış olmakla suçlanan kişilerin yönetime gelmesi, Le Figaro’ nun sahipliği ve yönetimi konusunda çeşitli gerilim ve çatışmalara neden oldu.
Figg, James (d. y. 1695, Thame, Oxfordshire – ö. 8 Aralık 1734, Londra, İngiltere), yumrukla (eldivensiz) dövüşte Ingiltere’nin ilk resmî şampiyonu. Güreş, kılıç oyunu ve sopayla dövüşteki ustalığıyla da tanınmış, 1719’da elde ettiği yumruk oyunu şampiyonluğunu 15 yıl elinde tutmuştur.
180 cm boyunda ve 84 kg ağırlığındaki Figg, dövüş için yapılan her meydan okumayı kabul etmeye hazır, cesur bir kişiydi. Dövüş yaşamı boyunca yalnızca hasta olarak çıktığı bir maçta yenildiği söylenir. Londra’da Figg’in Amfitiyatrosu adıyla açtığı dövüş sporlan akademisi 18. yüzyılın öteki birkaç boks okuluna örnek olmuştur. Yaşadığı dönemde henüz sıklet aynmının bulunmamasına karşın, ilk dünya ağır sıklet boks şampiyonu olarak kabul edilir.
Figig, Fas’ın kuzeydoğusunda il (kuruluşu 1974) ve il merkezi kent. Yüksek Platolarla Büyük Sahra’nın kuzeybatı ucunun birleştiği kesimde kurulu ve üç yandan Cezayir sınınyla çevrili bir vaha kenti olan Figig, ilin güneydoğu ucunda yer alır. Deniz düzeyinden 900 m yüksekteki Zousfana Vadisi’ne yayılmış yedi ksar’dan (kale içi yerleşmesi) oluşur.
Fransa’nın Cezayir’i işgali sırasında, 1845’te Fas nüfuz alanı içinde kalması kararlaştınldı. 1904’te Fransız kuvvetlerince ele geçirildi, 1912’de Fransız Fas Protekto-rası’na bağlandı. Köken olarak karışık bir nüfusun yaşadığı köylerde hem yerel bir Berberi dili, hem de Arapça konuşulur. Yaygın olarak bulunan hurma ağaçları, bitkinin hastalıklı, vahanın da yüksekte olması nedeniyle ticari açıdan önem taşımaz. Meyve ve sebze çoğunlukla yerel tüketim için yetiştirilir. Sulama için gerekli
olan su, yeraltındaki su tabakasından kanallarla (kanat) sağlanır.
Yüzölçümü 55.990 km2 olan Figig ili kuzeyde Ucda, kuzeybatıda Bulman, güneybatıda er-Raşidiye illeri, doğu ve güneyde ise Cezayir’le çevrilidir. Kuzeyde 1.150 m’ye ulaşan Cezayir Yüksek Platolarının batı uzantılarıyla Sahra Atlasları’na bağlı olan güneydeki tekil sıradağları kapsar. Topraklannın büyük bölümü, yerel tüketim için koyun ve keçi yetiştirmeye elverişli olan kuzeydeki yarı kıraç otlaklar ile hurma ağacı vahalannın yer aldığı güneydeki çöllerden oluşur. Başlıca ekonomik etkinlikler çömlekçilik, keçi derisi sepileme, deri eşya imalatı ve dokumacılıktır. İlin en önemli hurma ağacı vahası batıdaki Bu Anane’dir. Orta kesimde yer alan Bu Arfa’nm yüksek tenörlü manganez yatakları tükenmiştir. Nüfus (1982) kent, 14.542; (1988 tah.) il, 110.000.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*