Güneşteki enerji, yeryüzündeki bitkiler tarafından depo edilir.
Canlılar için son derece mühim olan ve yakacakların temel elementini teşkil eden KARBON’-un, havadan saf olarak alınıp yakacak haline dönmesi, FOTOSENTEZ ismi verilen kimyevî bir ameliye ile olur.
Fotosentez, bitkilere yeşil rengi veren klorofil isimli maddenin güneş ışığı altında topraktan al-
Kemâl Çinel
dığı su ile, havadan aldığı karbonu birleştirerek karbonhidratı imâl etmesidir.
İnsan ve hayvan vücuduna enerji sağlayan besin maddeleri karbonhidrat oldukları gibi, petrol ve ondan yapılan diğer yakacaklar da karbonhidratlardan müteşekkildir. Zira kömürler, ormanların uzun müddet toprak yığınları altında kalması sonucunda ortaya çıkan havasız ortam-
da, sıcaklık ve basınç tesiriyle meydana gelir. Petrol ise, çağlar önce sığ denizlerde yaşaya bitki ve hayvan artıklarından ibarettir.
Bugün dünyada motor gücü ile çalışan birçok vasıta, gücünü fotosentez olayı ile meydana gelen benzin veya mazot gibi akaryakıtlardan almaktadır.
Kısaca söylemek gerekirse fotosentez hâdisesi sonucunda meydana gelen karbonhidratlar, hem canlıların hem de cansızların hareket edebilmesi için bir ateş ve yakıt vazifesi görmektedir.
1771 yılında Priestley tarafından başlatılan çalışmalar, bu faaliyetin bitkilerin sadece YEŞİL kısımlarında cereyan ettiğini ortaya koymuştur.
Yâni yeşil ağaçtan, bir hayat ateşi ve yaşama enerjisi ortaya çıkmaktadır. Yâsin-i Şerifin 80. âyet-i kerîmesinde yüce Allah, kendisini şöyle tanıtmaktadır: