ABDULLAH BİN AMR BİN ÂS

Eshâb-ı ki râmın büyüklerinden Amr bin Âs’ın oğlu. Annesi Rayla binti Münebbih’tir. Mîlâdî 616 yılında hicretten yedi sene kadar önce Mekke’de doğdu. Babasından önce îmân etti. Müslüman olmadan önce ismi Âs idj. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem, Abdullah olarak değiştirdi. Birçok seriy- yede süvârî olarak bulundu. Yermük Gazâsına da katıldı. Bu gazâda babası Amr bin Âs ordu ku- mandanlarındandı. Abdullah bin Amr bin Âs (radıyallahü anhü- mâ), Peygamber efendimizin yanında devamlı bulunup, bizzât işiterek çok ilim öğrenmiştir. Peygamberimizden (sallallahü aleyhi ve sellem) işittiği her şeyi yazmak için izin istemiş ve aldığı müsâade üzerine çok hadîs-i şerîf yazmıştır. Yedi yüz civârında hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Resû- lullah’tan bizzât işiterek rivâyet ettiği hadîs-i şerifleri Sahîfe-i Sâdıka adı verilen bir mecmûada (küçük kitapta) toplamıştır. Günümüze kadar müstakil olarak gelmeyen Sahîfe’nin büyük bir bölümü Ahmed bin Hanbel’in Müsned’inde yer almıştır. Arapçadan başka İbrânice ile Süryâniceyi de bilen Abdullah bin Amr bin Âs, uzun boylu, ya
Yeni Rehber Ansiklopedisi 29
kışıklı bir zât idi. Zirâatle meşgul olurdu. Son derece cömert olup, eline geçeni dağıtır ve herkesi memnun ederdi. Kur’ân-ı kerîmi tamâmen ezberlemişti. Gece sabaha kadar namaz kılar, gündüzleri oruç tutardı. Haramdan son derece sakınır, hattâ mubahların çoğunu da terk ederdi. Kur’ân-ı kerîmi çok okurdu. Bâzan gece lâmbayı söndürür, Allah korkusundan sabaha kadar ağlardı. Çok ağlamaktan dolayı ömrünün sonuna doğru gözleri görmez olmuştu. 684 (H. 65) târihinde yetmiş iki yaşlarında Mısır’da vefât etti ve Amr ibni Âs Câmii yanındaki evine defnedildi. Vefât târihi ve yerine dâir başka haberler de vardır. Kendisinden Şuayb bin Muhammed, Saîd bin Müseyyib, Urve bin Zübeyr, Tâvûs bin Keysân, Atâ, İkrime gibi âlimler hadîs-i şerîf öğrenmişlerdir. Hikmetli sözleri çok olup, buyururdu ki: “Faydasız söz söylemeyiniz.” “Hayrın en iyisi; doğru söz, kötülüğü düşünmeyen kalb ve itâat eden hanımdır. Şerlerin (kötülüklerin) de en fenâsı; yalan söz, fenâ kalb ve itâat etmeyen hanımdır.”
ABDULLAH BİN CAHŞ
Abdullah bin Amr’ın rivâyet ettiği (bildirdiği) hadîs-i şeriflerden bâzıları şunlardır: İlmin azalması, âlimlerin azalması ile olur. Câhil din adamları kendi görüşleri ile fetvâ vererek fitne çıkarırlar. İnsanları doğru yoldan saptırırlar. Allah’a ve âhiret gününe îmân eden, misâ- firine ikrâm etsin. Allah’a ve âhiret gününe inanan, komşusuna hürmet etsin. Allah’a ve âhiret gününe îmân eden, ya hayır söylesin, yâ- hut sussun. Küçüğümüze acımayan, büyüğümüze hürmet etmeyen bizden değildir. Cehennem’den uzaklaşıp, Cennet’e girmek isteyen, son nefeste Kelime-i Şehâdet söylesin ve kendisine yapılmasını arzû ettiği şeyleri başkasına yapsın.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*