Eshâb-ı kirâmdan.
Peygamber efendimizin halası Ümeyme ile Cahş’ın
oğludur. Kız kardeşi Zeyneb, Peygamber efendimizin
hanımlarındandır. Künyesi, Ebû Muhammed’dir.
Peygamber efendimizi çok sevdiği ve bu muhabbet uğruna canını fedâ etmekten çekinmediği
için El-Mücâhidü fıllâh, yâni “Allah Yolunun
Fedâisi” lakabıyla anılırdı. 40 yaşlarındayken
625 (H. 3)te Uhud Muhârebesinde şehîd oldu.
İlk Müslümanlardan olan Abdullah bin Cahş
da diğer Müslümanlar gibi müşriklerin (inanmayanların)
eziyetlerine katlandı. Bu yüzden iki defâ
Habeşistân’a hicret etti. Dönüşde bir müddet
Mekke’de kaldı. Sonra âilesiyle birlikte Medîne’ye
hicret etti. Peygamber efendimiz, Abdullah bin
Cahş’ı 624’te Kureyş müşriklerini gözetlemek üzere
gönderdiği ilk seriyyeye, yâni askerî birliğe
kumandan tâyin etti. Bu sebeple İslâm târihindeki
ilk birlik kumandanı olmakla meşhûr oldu. Bu
sefere memûr edildiği zaman, ilk defâ Emîr-ülMü’minîn
sıfatı verildi. Abdullah bin Cahş birkaç
kerre daha kumandan yapıldı. Bedr Gazâsı
esirleri için Resûlullah efendimiz hazret-i Ebû
Bekr’e, Ömer’e ve Abdullah bin Cahş’a (radıyallahü
anhüm) danıştı. Bedr ve Uhud Gazâlarında büyük
kahramanlıklar gösterip destanlaşan Abdullah
bin Cahş, Uhud Gazâsmda şehîd olmak istiyordu.
“Yâ Rabbî! Bana zorlu bir (düşman) kâfir gönder.
Kıyasıya onunla vuruşayım. Cihâdın hakkını
vereyim. Sonra da ben onu değil o beni öldürsün,
dudaklarımı, burnumu ve kulaklarımı kessin. Kıyâmette
böylece huzûruna geleyim. Bana; “Abdullah!
Kulaklarını, burnunu ne yaptın?” diye sorduğun
vakit; “Senin ve Resûlünün yolunda toza ve
toprağa bıraktım da huzûruna öyle geldim.” diye
cevap vereyim.” diye duâ etti.
Abdullah bin Cahş bu muhârebede var gücüyle
savaştı. Bir ara düşmana indirdiği darbelerden
elindeki kılıcı kırıldı. Bunun üzerine Resûlullah
(sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine bir
hurma dalı verdi. Mucize olarak bu dal kılıç oldu.
Kahramanca çarpışan Abdullah (radıyallahü
anh) bu savaşta şehîd oldu. Duâ ettiği gibi kulakları,
dudakları ve burnu müşrikler (inanmayanlar)
tarafından kesilip bir ipe dizildi. Şehîd olduğunda
40 yaşlarındaydı. Uhud’da kendisi gibi şehîd
olan dayısı hazret-i Hamzâ ile aynı mezara
defnedildi.
ABDULLAH BİN CAHŞ
27
Tem