Eshâb-ı
kirâmın ilk îmân edenlerinden. Resûlullah’ın
ikinci müezzini ve Medîne vâlisidir. İsmi, önceden
Husayn iken, Peygamber efendimiz “Abdullah”
olarak değiştirdi. İsminin Amr olduğu da rivâyet edilir.
Annesi Ümmü Mektûm Âtike binti Abdullah
el-Mahzûmiyye’dir. Mekke’de ilk vahyin gelmesinden
önce doğdu. 636 (H. 15) senesinde ve- •
fât etti.
İlk Müslümanlardan olan Abdullah bin Ümmi
Mektûm, Mekke’de kâfirlerin zulüm ve eziyetleri
dayanılmaz hâle gelince, Medîneli Müslümanlara
dînî esasları öğretmek için Medîne-i münevvereye
hicret etti. Âmâ olup, sesi çok gürdü. Sabâh namazında,
önce hazret-i Bilâl, sonra İbn-i Ümmi
Mektûm ezân okurdu. Kâfirler ile silâhlı mücâdele
başlayınca, gazve ve seriyyelerde vazîfe aldı. Savaşlarda,
gür sesiyle düşmanın moralini bozardı.
Bâzı savaşlarda Peygamber efendimiz onu Medîne-i
münevverede vâli olarak bırakırdı.
Vedâ Haccına katıldı. Peygamberimiz Vedâ
Hutbesini okurken, gür sesiyle hutbeyi tekrarladı.
Hazret-i Ebû Bekr’in hilâfetinde müezzinlik yaptı.
Hazret-i Ömer devrinde de İslâm ordusunda
vazîfe aldı.
Abdullah bin Ümmi Mektûm radıyallahü anh,
Kur’ân-ı kerîmi ezbere bilenlerdendi. Kur’ân-ı kerîmin
kırâatini öğretirdi. Sohbet âşığıydı. Evi,
Mescid-i Nebî’ye uzakta olmasına rağmen dâimâ
namaza gelirdi. Mescide gelirken hazret-i Ömer
yardım ederdi. Mücâhid olup, her zaman cihâdlara
katılmak isterdi. Gözleri görmediği için fiilen
katılamamaktan çok üzülürdü. İranlılarla yapılan
harplerden Kadisiyye Savaşında bulundu.
636 (H.15) senesinde yapılan Kadisiyye Meydan
Muhârebesinde elinde sancak olduğu hâlde
bir tepeye çıktı. Gür sesiyle düşmanın moralini
bozdu. İbn-i Ümmi Mektûm’un bu muhârebede
şehîd olduğu veya dönüşünde vefât ettiği rivâyet
edilir.