Adana (kent)
Türkiye’nin nüfus bakımından dördüncü büyük kenti. Adana, Seyhan ve Ceyhan ırmaklarının suladıkları Çukurova’da, deniz düzeyinden 23 m yüksekte kurulmuştur. Akdeniz’den yaklaşık 40 km kadar içerde bulunan kent, canlı ve daha büyük olan kesimi Seyhan ırmağının batı (sağ) kıyısında bulunmakla birlikte, son yıllardaki gelişmelerle ırmağın sol kıyısına da taşmış ve alanı önemli ölçüde genişlemiştir. Kentin iki yakasını birbirine 317 m uzunluğunda ve 21 gözlü Taşköprü (İ.S. VI. yy’da İustinianos I tarafından yaptırıldı) bağlar.
TARİH
Adana, Anadolu yarımadasını boydan boya izleyerek Gülek boğazı üstünden Çukurova’ya inen önemli tarihsel yol üstünde, çok eski çağlardan bu yana önemli bir konaklama yeri olmuştur. Tarihsel belgelerden, günümüzdeki Adana’nın yerinde ya da çok yakınında, Ada- niya ya da Ataniya adlı bir kent bulunduğu anlaşılmaktadır. Adının efsanelere göre kentin kurucusu sayılan tanrı Uranüs’ün oğlu Adanus’tan geldiği sanılan Adana ve çevresi, İ.Ö. XV. yy’da Hitit Federasyonu içinde yer alırken, İ.Ö. IX. yy’da Asur devletine, Anadolu’nun Pers egemenliğine girmesinden sonra da Pers İmparatorlu- ğu’na bağlandı. İ.Ö.|333’te|Büyük İskender’in eline geçen kent ve çevresi, İskender’den sonra, mirasçıları olan Seleukoslar (Selefkiler) ile Ptolemaioslar arasında bir süre el değiştirdi. İ.Ö. 12’de Roma İmparatorluğu topraklarına katıldı. Gerek Roma İmparatorluğu döneminde, gerek 395’te başlayan Bizans döneminde önemli birticaret merkezi olan Adana’ya, ilk İslâm akınları Hazreti Ömer döneminde başladı ve Muaviye döneminde de sürdü. Ama kentin müslüman Araplartara- fından fethi ancak, Emevi Halifesi Abdülmelik döneminde gerçekleştirildi. Abbasi Halifesi Harunurreşit döneminde, Adana ve çevresine çok sayıda Türkmen topluluğu yerleştirildi. X. yy’da yeniden Bizans’a geçen kent XI. yy. sonlarında Selçukluların egemenliğine girdi. Selçuklular döneminde kısa bir süre Haçlıların işgalinde kaldı. XII. yy’da Anadolu Selçuklularına, bir süre sonra da yeniden Bizans’a geçti. XIV. yy’da Memluklar tarafından alınıp, Memluklara bağlı olarak Ramazano- ğulları Beyliği’nin merkezi oldu. Ramazanoğulları döneminde büyük ölçüde gelişen çeşitli camiler, hanlar, vb. anıtlarla süslenen Adana’nın, en büyük camisi Ulucami de Ramazanoğulları döneminde yapıldı. Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi sırasında Osmanlı korumasına giren, ama gene Ramazano- ğulları ailesi tarafından yönetilen kent, 1608’de Pir Munsur’un beylikten çekilmesiyle kesin olarak Osman- lı topraklarına katıldı. Osmanlı yönetiminde bazen Halep eyaletine bağlı bir sancağın merkezi, bazen de bağımsız Adana eyaletinin merkezi olan Adana kenti, Tanzimat’tan sonra eyalet sisteminden vilayet sistemine geçilince, Adana vilayetinin merkezi oldu. XIX. yy’ın ilk yarısında, Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın ayaklanması sırasında, Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa tarafından işgal edildi. 1833-1840 yılları arasında İbrahim Paşa’nın elinde kalıp, Londra Antlaşması sonucunda yeniden Osmanlı devletine geçti (1841). Birinci Dünya Savaşı sonunda Fransızlar tarafından işgal edildiyse (24 Aralık 1918) de, Adana direnişi sonucunda, 5 Ocak 1922’de Fransızlar kenti boşaltmak zorunda kaldılar.