Canlıların bulundukları
muhite intibak etmeleri, uyum sağlamaları. Çeşitli
asırlarda yaşamış biyologlar, bilgi, tecrübe
ve inançlarına göre adaptasyonu değişik şekilde
yorumladılar. Canlıların basitten mükemmele doğru
değiştiğini ilk yazan, Fransız doktoru Lamarc’tır.
Lamarc 1809’da neşrettiği Filozofi Zoolojik ismindeki
kitabında; “Canlıların bir asıldan türeyebileceğim”
yazdı. Fakat aynı asırdaki biyologlar,
Lamarc’ın verdiği misâllerin, hayvanların birbirine
dönmesini değil, “adaptasyon”u gösterdiğini *
söylediler.
Paleontoloji mütehassısları, her çeşit canlının
kendi çeşidi içinde değişebildiğini, bir canlının
başka çeşit canlıya dönmediğini kabul etmektedir.
Askerlerin, bulunduğu arâziye göre kendilerini
uydurmaları, kamuflaj yapmaları, bir çok hayvanın
bulunduğu çevreye ve mevsime göre rengini
uydurması birer adaptasyondur. Bukalemunun bulunduğu
yere rengini uydurması, çöllerde yaşayan
hayvanların tüylerinin renginin çölde görünmeyecek
şekilde olması hep adaptasyona misâldir.
Kara kurbağa, üzerinde yaşadığı topraktan çok
zor ayırt edilir. Göl kurbağası, üzerinde gezindiği
yeşil yerler kadar yeşildir. Kutup ayısı ve kutup
baykuşu, kar gibi beyazdır. Tropik balıklar, içinde
saklandıkları parlak mercan kayalıkları gibi
pırıl pırıldır. Kakum, kar tavuğu, kar tavşanının
tüyleri kışın beyaz, yazın kahverengindedir. Bunlar
gibi misalleri çoğaltmak mümkündür.
ADAPTASYON
02
Ağu