wiki

AFYONKARAHİSAR

şifâlı kaplıcaları, kaymak şekeri ve haşhaşı ile tanınan bir ilimiz. Eskişehir, Kütahya, Denizli, Uşak, Burdur, İsparta ve Konya arasında yer alır. 29° 40′ ve 31° 43′ doğu boylamları ile 37° 45′ ve 39° 17′ kuzey enlemleri arasındadır. Ege’nin Akdeniz’e ve İç Anadolu’ya açılan kapısı ve önemli bir kültür merkezidir. Afyon, İstiklâl Harbinde mühim yer işgâl etmiş, zaferlere sahne olmuş millî târihimizde ve kahramanlık destanlarında
AFYONKARAHİSAR
ESKİŞEHİR
İHSANİYE BAYAT
EMİRDAĞ
INCEHİSAR
ÇOBANLAR
.BOLVADİN
AFYON
SANDIKLI
İSPARTAKIZILÖREN
EVCİLER [DlNARf
DAZKIR
BAŞMAKÇI
İLİN KİMLİĞİ
Yüzölçümü : 14.230 kırı2
Nüfusu : 739.223 İlçeleri : Merkez, Başmakçı, Bayat, Bolvadin, Çay, Çobanlar, Dazkırı, Dinar, Emirdağ, Evciler, Hocalar, İhsaniye, İscehisar, Kızılören, Sandıklı, Sinanpaşa, Sultandağı, Şuhut.
KÜTAHYA
* —
j SİNCANLI <
UŞAK ^ hocalar
r ÇAY SULTANDASf^vk e
DENİZLİ
KONYA
asırlardır müstesnâ bir yeri bulunan tipik bir Anadolu şehridir. Trafik kod numarası (03)’tür. İsminin Menşei Selçuklular “Akroenos” ismi ile anılan bu bölgeyi feth edince, sarp kayalar üzerinde yükselen kaleye izâfeten “Karahisar” (Karakale) demişlerdir. Kalenin etrâfındaki şehrin ismi Karahisar olmuştur. Frikyalılar bu şehire “Sineda” derlerdi.
Türkler, Anadolu’da pekçok yere “Karahisar” ismi verildiğinden, burasının isminin diğerlerinden ayırd edilmesi için Selçuklu beylerinden Sâhib Ataoğlu’na izâfeten “Karahisar-ı Sâhib” (Sâhip Karahisarı) denmiştir. Cumhûriyet devrinde bölgede yetişen haşhaştan elde edilen Afyon’dan dolayı ismi Afyon- karahisar olmuştur.
Sarp kayalar üzerine kurulmuş olan Afyon kalesi ve eteklerine yayılan şehir merkezi.
Yeni Rehber Ansiklopedisi 201
Anadolu’ya İlk gelen müslü- manlar tarafından 710 senesinde yaptırılan ve çeşitli zamanlarda tamir gören, içinde Mevlevî şeyhlerine ait kabirlerin bulunduğu Afyon Mevlevî Câmii (Ostte solda).
Kâbe ölçülerinde yapıldığı için, Kâbe Câmii ismiyle anılan câmi (üste sağda).
Afyonkarahisar’ın Çay ilçesi yakınlarında bulunan SEKA Kağıt fabrikası (yanda).
Afyankarahisar’dan genel bir görünüş (altta).
AFYONKARAHİSAR
Târihi Afyon’un ilk sâhipleri Hititlerdir. Pekçok höyüklerde Hititlere âit târihi zenginlikler ortaya çıkarılmıştır. Afyon kalesini yapan Hitit imparatoru “Mürsil”dir. Hititlerden sonra Sakarya boylarında hüküm süren Frikler (Frikyalılar) Afyon’a sâhib oldular. Frikyalılar bu şehre “Sineda” ismini vermişlerdir. Afyon müzesi, Hitit ve Frikyalılara âit eserler bakımından en zengin olanıdır. Frikyalılardan sonra Lidlar (Lidyalılar) bu bölgeye sâhib oldular. M. Ö. altıncı asırda Perslerin eline geçti. M.S. 4. asırda Makedonya Kralı Büyük İskender’in istilâsına uğradı. Bunun ölümünden sonra Selev- kosların, sonra da Bergama Krallığının eline geçti. M.S. 2. asırda Bergama Krallığı ile birlikte Roma İmparatorluğuna katıldı. Roma İmparatorluğu M.S. 395 senesinde ikiye ayrılınca burası Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğunun elinde kaldı. Müslüman Araplar ve İranlı Sâsânîler Afyon’a kadar geldiler. Müslümanların meşhur kahramanlarından Battal Gâzî’nin Afyon’da BizanslIlarla savaşırken 739 senesinde şehîd olduğu rivâyet edilmektedir. Bizanslılar, Afyon’a “yüksek kale” mânâsına gelen Akronium (Akroenos) ismini verdiler 1071 Malazgirt Savaşından sonra Anadolu Fâtihi ve Anadolu’daki Türk devletinin kurucusu Kutalmışoğlu Süleymân Şah bütün Anadolu gibi Afyon’u da feth etti. 1146’da Birinci Kılıçarslan, Bizans İmparatoru Manuel Komnenos’u Bolvadin civârında yendi. Birinci Haçlı Seferinde haçlı orduları Afyon’u geri aldılar. Afyon şehri civârında Türklerle BizanslIlar arasında büyük ve kanlı savaşlar oldu. Selçuklular, Afyon’u BizanslIlardan yeniden aldılar. Selçuklu sultânı Alâeddin, Afyon şehrini îmâr ettirdi. Devlet hazînesi burada saklandı. Bu sebepten Selçuklu devrinde, Afyon’un bir ismi de “Hisâr-ı Devlet”, Devlet hazînesinin saklandığı hisar olmuştur. Moğolların Anadolu genel vâlisi Timurtaş, taht şehri Konya’yı işgâlden sonra Afyon’u kuşatmış, fakat Selçuklu vezîri Sâhib Ata şehri teslim etmemiştir. On üçüncü asnn ikinci yansında Sâhib Ata Fah- reddîn Ali Bey, oğul ve torunlan da asnn sonuna kadar Afyon vâliliği yaptılar. Şehir soma Germiyan Beyliğine geçti. 1390 senesinde Sultan Yıldırım Bâyezîd Han, Afyon’u Osmanlı Devletine kattı. 1402’de Timur Han burasını yeniden Germiyan Beyliğine verdi. Germiyanoğlu Yâkub Beyin ölümü ve vasiyeti üzerine Afyon, Osmanlı toprağı oldu.
1451’de Kütahya’da bulunan Anadolu Bey- lerbeyliği’ne (eyâletine) bağlanarak, Karahisar-ı Sâhib Sancağı ismini almıştır. 1685’te Hüdâven- digâr (Bursa) vilâyetine bağlı sancak, Tanzîmattan sonra Kütahya’ya bağlı bir ilçe olmuştur. 1914’te bağımsız sancak olan Afyon, Cumhûriyet devrinde Afyonkarahisar ismiyle il olmuştur. Osmanlı devrinde yolların birleştiği ve ikmallerin yapıldığı bir üs olarak kullanılmıştır. On yedinci asırda Celâlî isyanları, on dokuzuncu asırda Anadolu’nun an’anevî sanâyiinin yıkılışı ile Afyon geriledi. 1833’te Kavalalı Mehmed Ali Paşanın birkaç ay işgâlinde kaldı. 28 Mart 1921’de şehri Yunanlılar işgâl etti. Sonra 7 Nisan 1921’de geri çekilip 13 Temmuz 1921 ’de yeniden aldılar. Türk İstiklâl Harbinin dönüm noktası olan Başkomutanlık Meydan Savaşı, Afyon’da cerâ- yan etti. 27 Ağustos 1922’de, Afyon yeniden hakîkî sâhipleri olan Türklerin eline geçti… Yunanlılar 1 sene 25 gün süren işgâllerinde Afyon’u aşı- n derecede tahrîb ettiler. 27 Ağustos’ta Afyon’un kurtuluş törenleri, 30 Ağustos Zafer Bayramında ise Dumlupınar’da törenler yapılır. Fizikî Yapı Orta Anadolu’yu Batı Anadolu’ya bağlayan, Ege’nin Akdeniz ve İç Anadolu’ya kapısı olan kara ve demiryollarının kavşak noktası durumunda bulunan Afyon, denizden 1000-1500 m yükseklikte çoğu püskürük kütlelerden meydana gelmiş bir arâzi üzerindedir. Yüzölçümü 14.230 kilometrekaredir. Coğrafî olarak 4 bölgeye ayrılır. Birinci Bölge: Merkez (Afyon) ile Bolvadin, Sincanlı ve Şuhut ilçelerini ihtivâ eden ovadır. Buradaki akarsulardan Seyitler, Akarer, Kah Çayı; İzzer Gölüne dökülür. İkinci bölge, Sakarya Irmağına yalyn olan Emirdağ ovasıdır. Üçüncü bölge, Sandıklı Ovasıdır. Küfi Çayı bu bölgede doğar ve Büyük Menderes’e karışır. Dördüncü bölge, Dinar ve Dazkırı ovalarıdır. Dağları: Yüksek ve intizamsızdır. Sultan Dağlan, Torosların batıya doğru uzanan son kısımlanm teşkil eder. En yüksek yeri Topraktepe 2581 metredir. Kumanlar dağının en yüksek yeri Göktepe 2250 m, Emirdağ 2307 m, Sandıklı Dağı 2247 m, Akdağ 2446 m, Ahırdağı 1915 m, Kocatepe 1900 metredir. Afyon şehrinin târihî kalesini üzerinde taşıyan Yalçmkaya (Sivritepe) 1200 metredir. Ovaları: Akarçay Vâdisinin kestiği Afyon Ovası, Şuhut, Sincanlı, Dinar, Emirdağ ve Sandıklı başlıca ovalarıdır. Akarsuları: Seyitler Deresi, Akarca, Kah ile Küfi çaylarıdır. Afyon akarsulan, Sakarya ve Porsuk ile Karadeniz’e, Büyük Menderes’in kolu Küfi Çayı ile Ege’ye akar.
Yeni Rehber Ansiklopedisi 203
AFYONKARAHİSAR
Gölleri: Afyon, göl bakımından zengindir. Akşehir gölünün yansı Afyon iline dâhildir. Bu göl deniz seviyesinden 990 m, Eber gölü deniz seviyesinden 995 m yüksekliktedir. Karamık Gölü, Çapak Gölü ve yarısı Denizli ilinde olan Acıgöl bölgenin önemli gölleridir. Afyon, Akdeniz’in göller bölgesinin uzantısıdır. İklimi ve Bitki Örtüsü Denizlere uzak ve etrafı dağlarla çevrili olduğundan tipik bir kara iklimi hüküm sürer. Bununla berâber geçiş bölgesi özelliklerini de gösteı^r. Kışları karlı ve soğuk, yazları sıcak ve kurak geçer. Ağustos en kurak, nisan ve mayıs en fazla yağış alan aylardır. Denizden yüksekliği 1015 m olan Afyon ve çevresi tipik bir bozkır iklimi gösterir. Hava devamlı serin olup, geceler yazın bile soğuktur. Yağmur sık ve sağanak halinde yağar. Kışın bol kar yağar. Senenin 120-130 günü tamâmen güneşli, gerisi bulutlu geçer. Yıllık yağışın ancak % 16’sı yazın yağar. Senelik yağış mikdân 410-478 mm’dir. Rüzgârlar çok defâ batıdan eser. Sıcaklığın ocak ayında -20 derecenin altına düştüğü günler olur. Temmuz’da ise sıcaklık 30 derecenin üstüne çıkar. 30 Aralık 1948’de sıcaklık -27,2 dereceye düşmüştür. Ocak ayının ortalaması 0,3, en sıcak ayın ortalaması ise 22,1 derecedir. Kaydedilen en yüksek sıcaklık 14 Ağustos 1960’ta olmuştur ve 37,8 derecedir. Sulak ve verimli topraklara sâhiptir. Başta haşhaş olmak üzere her nevi hubûbat, bakliyat ve sınaî bitkiler yetişir. Meyve çeşitleri bakımından zengindir. Afyon’da orman azdır. % 7 olup, 90.950 hektardır. Ormanlarında karaçam, akçam, meşe, kı- zılmeşe, palamut ve ardıç ağaçları mevcuttur. Ekilip işletilmeyen yerlerde geniş otlaklar bulunur. 0 Ekonomi Tarım: Afyon’un başlıca gelir kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Zirâat esas îtibâriyle hubûbat ekimine dayanır. Buğday, arpa ve ayçiçeği başta gelir. Endüstri bitkileri arasında ise haşhaş ile şeker pancarı çok önemli yer tutmaktadır. Baklagil ekimi de çok önemli yer tutar. Ömer kaplıcalarında “Eşanjör” sistemi ile sera ısıtmacılığına geçilmiştir. Her sene ortalama 400 bin hektar arâzi ekilmektedir. Bunun % 28’i baklagiller, % 6’sı sanâyi bitkileri ve % 66’sı tahıllardır. Hubûbata ayrılan arâzinin % 72’sinde buğday ekimi yapılmakta olup, Konya ve Ankara’dan sonra Afyonkarahisar buğday üretimimizde üçüncü sırada yer alır. Dinar’da çavdar, Bolvadin’de darı ekilir. Buğdaydan sonra en çok ekilen arpadır. Sulu arâzilerde mısır ve yulaf yetiştirilir.
Yeni Rehber Ansiklopedisi 204
Frigyalılar döneminden kalma, kaya anıtlarından olan Arslankaya.
Yüz yirmi beş bin hektarlık sâhada baklagil ekimi yapılır. Burçak ön sıradadır. Bu bitki kışlık hayvan yemidir. Çoğu Sandıklı’da olmak üzere nohut, mercimek, fasülye ve bol mikdârda patates istihsâl edilir. Şeker pancarı ekimi, son senelerde hızla gelişmektedir ve oldukça ileri seviyededir. Sulak arâzilerde sık, bahçelerde serpinti hâlinde armut, elma, erik, vişne, şeftali, dut ve kes- tâne ağacı bulunur. Bunun senelik üretimi 6 bin ton civârındadır. 3740 hektarlık bağlardan bol üzüm alınır. Kavun ve karpuz da çok ekilen bitkilerdendir. Haşhaş (Afyon): Afyon haşhaş ekimi bakımından Türkiye’nin en müsâit yeridir. Bu ilde yetişen haşhaş bitkisinde % 12 morfin bulunur ve bu miktar dünyâda birincidir. Haşhaş, Afyon halkının yiyeceği, yağı, ilâcı, yakacağı ve hayvanlan için küspesidir. Afyon müzesinde Şuhut’tan çıkarılmış, M.Ö. 3. aşıra âit “Syanada Sikkesi”nde haşhaş kabartması bulunması, haşhaşın çok eski devirlerden beri bu bölgede yetiştiğini göstermektedir. Her sene beş bin ton haşhaş ve beş ton afyon sakızı istihsâl edilir. Ekilecek sahaların genişliği her sene devletçe tâyin edilir. Ayçiçeği, susam ve siyelek, toprağı çok yorar. Bunların yağ miktarı hiçbir zaman % 40’ı geçmez. Halbuki haşhaş gerektiği gibi preslenirse yağ miktarı % 55 olur. Haşhaş üretiminin arttırılması ile Türkiye’nin yağ ihtiyacının tamâmı kar
AFYONKARAHİSAR
şılandığı gibi dışarıya yağ ihrâcı da mümkün olacaktır. Haşhaş, Afyon’un sembolüdür. Hayvancılık: Geniş otlaklara sâhip olduğu için Afyon’da hayvancılık gelişmiştir. Hayvancılık bakımından Konya, Ankara, Sivas, Kars ve Ağrı’dan sonra gelir. 1,5 milyona varan hayvan sayısının % 64’ü koyundur. Koyunlarda “dağlıç” cinsi fazladır. Koyunu, tiftik keçisi, kıl keçisi ve sığır tâkib eder.
Bayat Yaylası, Sultan Dağları, Emir Dağ, Ha- matlı Dağ, Ahır Dağ ve Kamanlar Dağı otlakları meşhurdur. Kurban bayramlarında İstanbul’a gelen koyunların çoğu Afyon’dan gelir. Tavukçuluk hızla gelişmektedir Mâdenler: Arâzisi püskürük kütlelerden meydana gelmiş olan Afyonkarahisar’da Mâden Tetkik Arama Enstitüsü tarafından demir, kükürt, kaolin, linyit, civa, grafit, kalay, kurşun ve manganez tesbit edilmiştir. Türkiye mâden bakımından çok zengin bir ülke olmasına rağmen mâdenlerin ancak yüzde 10 kadarı işletilebilmektedir. Afyon ilimizin durumu da buna paralellik gösterir. Yukarıda yazılan mâdenlerin çoğu toprak altındadır. Duğlak’ta antimon, Emirdağı-Sağırlar’da demir pek çok yerde linyit çıkarılmaktadır. Afyon’un çeşitli yerlerinde kıymetli taş ocakları vardır. Kale, Ortasivri, Kızılburun, Ilıpınar, Topuzlu, Ciritkaya ve Ayazin’deki taş ocakları çok önemlidir.
Afyon’un en büyük tabiî zenginliği mermerdir. İşcehisar, Somaki mermer ocakları M.Ö. 10. asırdan beri işletilmektedir. Romalılar devrinde “Si- nada” (Şuhut) mermeri ismi ile şöhret yapan, beyaz, pembe, erguvânî, leylâkî, koyu menekşe ve mâvî damarlı mermerler dünyânın en güzel mermerleridir. Mermer yataklarının çoğu işletilme- mektedir. Roma surlarındaki, Sen Piyer kilisesindeki mermerler ve Ayasofya’daki sütunlar buradan getirilmiştir. Avrupa’da Roma şehri başta olmak üzere eserlerin çoğu Afyon mermerinden yapılmıştır. Afyon’dan çıkarılan 12 renk mermerin en kalitelisi, beyaz renkli olanıdır. Afyon’da beş milyar metreküp mermer rezervi vardır. İtalya, Afyon’dan işlenmemiş mermer alıp, en az bir kaç misli fiyatla işlenmiş olarak diğer ülkelere satmaktadır. Afyon mermeri işlenmiş olarak satıldığında mühim bir döviz kaynağı ve ihrâç vâsıtası olarak yurdumuz ekonomisine katkıda bulunabilir. Sanâyi: Afyonkarahisar, sanâyi bakııfiından komşu illere nazaran geri kalmıştır. Son senelerde sanâyisi gelişmektedir. Afyon’da halıcılık, dokumacılık ve küçük el sanatları yaygındır. Bir ara yaygın olan briket yapımı önemini kaybetmiştir. Afyon Çimento Fabrikası: Senede 200 bin ton kapasitelidir. Bu fabrika, memleket ekonomisinde olduğu gibi Afyon ve civârının gelişmesinde de önemli rol oynamaktadır.
Çeşitli hastalıklara iyi gelen dünyaca ünlü Sandıklı Hüdâi kaplıcaları. * w
AFYONKARAHİSAR
Afyon Şeker Fabrikası: 28 Ekim 1977’de açılan bu fabrika, Ortadoğu ve Balkanların en büyük ve en modern fabrikasıdır. Fabrika 5600 dönümlük arâzi üzerindedir. Bine yakın işçi çalışmaktadır. 25 bin köylü âilesi ise şeker pancarı satarak bu yolla geçimini te’min etmektedir. Afyon şeker fabrikası Avrupa’nın da sayılı şeker fabrikaları arasındadır. Şeker pancarının yaprağı ve küspesi hayvancılıkla geçimini sağlayanlar tarafından besleyici birer yem olarak kullanılmaktadır. Afyon (Çay) Kâğıt Fabrikası: Daha önceleri Eber gölündeki saz ve kamışlar her sene yok olurken, bu fabrikanın kurulmasıyla kâğıt ve karton olarak memleket ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca bu göl kıyısındaki 40 köy yeni bir gelir kaynağına kavuşmuştur. 20 bine yakın köylü saz ve kamıştan para kazanırken bine yakın kişi de fabrikada iş sâhibi olmuştur. 10 bin ton selüloz ve 6 bin ton kireç istihsâl eden bu fabrika bundan daha fazla üretim için de imkânlara sâhiptir. Sincanlı Fabrikası: Türkiye Yapağı ve Tiftik A.Ş. tarafından Sincanlı ilçesinde 11.162 m2 sahada 1 milyar 122 milyon liraya yapılan bu fabrika, 2 bin ton kirli yapağı işleyerek 1350 ton tiftik üretecek kapasitededir. Fabrika 1984 yılında faâliyete geçmiştir. Yuntaş Ekmek Fabrikası: Hissesinin çoğu Afyon Belediyesi’ne âid olan bu fabrika günde 130 bin ekmek üretecek kapasitededir. Afyonkarahisar Mâden Suyu İşletmesi: Yıllık 50 milyon şişe mâden suyu istihsâl edebilecek kapasitededir. Alkoloid Fabrikası: Bolvadin ilçesindedir. İlâç sanâyinin hammaddesi olan Afyon sakızını işler.
Kaymaklı şeker ve lokum: Afyon’un sembolü hâline gelen kaymaklı şeker ve kaymaklı lokum 1901 senesinde şekerci ustası Sâlih Şeker tarafından yapılmıştır. Manda sütü kaymağına şeker karıştırılarak yapılan bu şeker, hâlen torunları tarafından îmâl edilmektedir. Kaymaklı şeker, kakaolu, antep fıstıklı, fındıklı ve bâdemli olarak îmâl edilmektedir. Kaymaklı lokum ise, hindistan cevizli, çikolatalı ve cevizli olarak yapılmaktadır. Sucuk îmâlâtı: Yurdumuzda Kayseri’den sonra en çok sucuk üreten ilimiz Afyon’dur. Ulaşım: Afyonkarahisar, Türkiye’nin en önemli ulaşım yollarının geçtiği bij mevkidedir. İzmir ve Ankara’dan gelen demiryollarının kavşak noktasıdır. Dört yönden gelen demiryolu Afyon’da birleşir. Ayrıca Ankara-İzmir karayolu Afyon’dan geçer. Aydın ve Manisa istikâmetinden gelen demiryolları Afyon’a ulaşır. Demiryolu ile İstanbul’a 477, İzmir’e 320, Eskişehir’e 170 km uzaklıktadır. Karayolu ile ise İstanbul’a 452, Ankara’ya 275, İzmir’e 338 km mesâfededir. Afyon hareketli bir trafik güzergâhı üzerindedir. Nüfus ve Sosyal Hayat Nüfus: Afyon ilinin toplam nüfûsu 1990 sayımına göre 739.223 kişi olup, bunun 306.209’u şehirlerde, 433.014’ü köylerde yaşamaktadır. Nüfus yoğunluğu kilometrekarede 52 kişidir. Yüzölçümü 14.230 kilometrekaredir. Örf ve âdetler: Afyon gürültüsüz, tenhâ bir şehirdir. Örf ve âdetleri ve dînî inançları ile örülmüş mânevî bir duvar içinde yaşar. Târihî geleneğini çok iyi muhâfaza etmiştir. Ağıtları yaygındır. Bozlak tipi usulsüz türküler de çok söylenir. “İnce Mehmed” türküsü ilin meşhûr bir türküsüdür.
Selçuklular dönemine ait olup, Mimar Sinan tarafından tamir ettirilen, Bolvadin yakınlarındaki Kırkgöz köprüsü.
Yeni Rehber Ansiklopedisi 206
Sadrâzam Gedik Ahmed Paşa tarafından 1472 senesinde yaptırılan Türk mimârisinin şahane eserlerinden Gedik Ahmed Paşa Câmii (üstte).
Afyonkarahisar’ın Bayat ilçesinde dokunan meşhur kilimden bir seccade (yanda).
Ege’nin “Zeybek”, Akdeniz’in “Teke” ve Konya’nın “Kaşıkçı” gibi oyunları Afyon’da da oynanır. Köylerde genellikle yemekli toplantılar yapılır. Bunlara “Ferfene” denilir. Bir diğer adı da “Arabaşı”dır. Masraf, katılanlar arasında eşit olarak paylaştırılır. Köylerde an’anevî yaşayış devâm etmektedir. Yirminci asra kadar Mevlevîliğin Konya, İstanbul ve Kütahya’dan sonra en mühim merkezi Afyon idi. Afyon’un on bir köyü eski Türk boylarının adını taşır. Bu, Afyon’un çok eski bir Türk yurdu olduğunun delîlidir. Eğitim: Afyon’da okur-yazar nisbeti % 80 olup; il dâhilinde 28 anaokulu, 590 ilkokul, 87 ortaokul, 16 meselekî ve teknik ortaokul, 15 lise, 31 ticâret ve endüstri-meslek lisesi, 2 kız meslek lisesi vardır. Afyon’da 8 hastâne vardır. Ayrıca ilde üç sağlık ocağı bulunmaktadır. 5600 kişiye bir doktor, 800 kişiye bir yatak düşmektedir.Şehrin otel ve lokantaları boldur. Afyon yemekleri meşhurdur. Yetişen Meşhurlar Karahisârî: Karahisârî ismi ile anılan büyük hattat Ahmed Şemseddîn Efendi (1468-1556)’nin,
Yeni Rehber Ansiklopedisi 207
Jüri
Abdulkadir-i Geylânfnin 12 nci torunu ile Eşi A. Dudu Hatunun Bolvadindeki türbeleri.
Süleymâniye ve Selimiye câmilerini süsleyen yazıları vardır. Dil bilgini Ahterî Muslihuddîn Mustafa (Ah- terî-i Karahisârî, vefâtı 1561) 40 bin kelimelik, Arapça- Türkçe lügati olan Ahter-i Kebîr’i hazırlamıştır. Mevlevî şâiri Divâni Mehmed Çelebi ve babası Abapûşî Velî Afyon-Mevlevî Câmiinde gömülüdür. Afyon, asırlardır ilim ve kültür merkezi olmuş, bir çok ilim ve sanat adamı yetiştirmiştir. İlçeleri Afyon’un biri merkez olmak üzere on sekiz ilçesi vardır. Merkez: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 144.276 olup, 95.643’ü ilçe merkezinde 48.633’ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 39 köyü vardır. İlçe toprakları orta yükseklikte bir plato görünümündedir. Akarçay vadisinde geniş düzlükler vardır. Ekonomisi tanm ve sanâyiye dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, şekerpancarı, haşhaş, baklagillerdir. Hayvancılık önemli gelir kaynağıdır. Şeker Fabrikası, Çimento Fabrikâsı, TCDDY Beton Travers Fabrikası, İplik Fabrikası, TSEK Peynir ve Tereyağ Fabrikası başlıca sanâyi kuruluşlarıdır. İlçe merkezi Hıdırlık Tepesi ile kalenin bulunduğu tepe arasında kurulmuştur. Daha sonraları batısında yer alan düzlüğe doğru genişlemiştir. İlçe merkezi İzmir-Konya, İzmir-Ankara, İstanbul- Antalya karayollarının kesiştiği noktadadır. Aynı zamanda Kütahya-Konya ve İzmir-Konya demiryolları da ilçe merkezinde kesişir. İlçe belediyesi 1867’de kurulmuştur. Başmakçı: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 13.021 olup, 6574’ü ilçe merkezinde, 6447’si
köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 13 köyü vardır. İlçe toprakları genelde düzdür. Kuzeydoğusunda Söğüt dağlan yer alır. Dazkırı Ovasının ve Acı gölün bir kısmı ilçe sınırlan içinde kalır. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Gül yetiştiriciliği gelişmiş olup, 1989’da 550 ton gülçiçeğinden, 168 kg gül yağı elde edilmiştir. Başlıca tanm ürünleri buğday, arpa, haşhaş ve şekerpancarıdır. Tavukçuluk ekonomik açıdan önemli gelir kaynak- larmdandır. Türkiye yumurta ihtiyâcının yaklaşık % 10’unu Başmakçı karşılamaktadır. İlçe merkezi Söğüt dağları ile Acıgöl arasında düz bir alanda kurulmuştur. Dazkırı ilçesine bağlı bir bucak iken, 19.6.1987’de 3392 sayılı kanunla ilçe haline getirildi. İl merkezine 130 km mesafededir. Bayat: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 9080 olup, 4450’si ilçe merkezinde, 4630’u köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 13 köyü vardır. İlçe toprakları orta yükseklikte platolardan meydana gelir. Akarsu vadilerinde geniş düzlükler vardır. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tanm ürünleri arpa, üzüm, buğday, şekerpancarı ve patatestir. Hayvancılık ikinci derecede geçim kaynağıdır. İlçe merkezi Ankara-Afyon karayolu üzerinde kurulmuştur. İl merkezine uzaklığı 45 kilometredir. Emirdağ ilçesine bağlı bir bucak iken 19 Haziran 1987 tarih ve 3392 sayılı kânunla ilçe haline getirildi. Bolvadin: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 66.438 olup, 44.969’u ilçe merkezinde, 21.469’u köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 13 köyü vardır. Yüzölçümü 1.108 km2 olup, nüfus yoğunluğu 60’dır. Üçe topraklan genelde düzdür. Kuzeybatı-gü
Yeni Rehber Ansiklopedisi 208

Kaplıcaları ile meşhur Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesi.
neydoğu istikametinde Emirdağları yer alır. Eber gölünün bir kısmı ilçe sınırları içinde kalır. Bolvadin Ovası çok verimlidir. Akarçay, ilçenin Çay ilçesi ile tabiî sınırını teşkil eder. Ekonomisi tanm ve buna bağlı sanâyiye dayalıdır. Başlıca tanm ürünleri şekerpancan, haşhaş, buğday, arpa ve elmadır. Alkoloid fabrikası, un, tuğla ve ayakkabı fabrikaları başlıca sanâyi kuruluşlarıdır. Hayvancılık ekonomik açıdan önemli olup, koyun ve sığır beslenir. İlçe merkezi ovanın kuzey ucunda Emirdağ- Çay karayolu üzerinde kurulmuştur. Bolvadin tarihi çok eski devirlere dayanır. İl merkezine 65 km mesafededir. İlçe belediyesi 1881’de kurulmuştur. Çay: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 43.582 olup, 14.147’si ilçe merkezinde, 29.435’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 22 köyü vardır. Yüzölçümü 794 km2 olup, nüfus yoğunluğu 55’tir İlçe topraklan dağlar ve platolardan meydana gelir. Güneydoğusunda Sultan dağları, güneybatısında Karakuş dağları yer alır. Eber Gölünün bir kısmı ilçe sınırları içinde kalır. Akarçay en önemli akarsuyudur. Topraklarının kuzeyi Afyon Ovasında kalır. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, şekerpancarı ve haşhaşdır. Dağlık kesimlerde küçükbaş hayvan besiciliği önemli gelir kaynağıdır. Seka Selüloz Malt Fabrikası, un ve tuğla fabrikaları başlıca sanâyi kuruluşlarıdır. İlçe merk,ezi, Topraktepe’nin kuzey eteklerinde kurulmuştur. Afyonkarahisar-Konya demir ve karayolu ilçenin kuzey kıyısından geçer. İl merkezine 48 km mesafededir. İlçe belediyesi 1902’de kurulmuştur.
Yeni Rehber Ansiklopedisi 210
Çobanlar: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 24.972 olup, 6675’i ilçe merkezinde, 18.297’si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 10 köyü vardır. İlçe toprakları genelde düz olup, Afyon Ovasında yer alır. Topraklarını Akarçay sular. Seyidler Baraj Gölünün bir kısmı ilçe sınırları içinde kalır. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, haşhaş, şekerpancarıdır. Küçük çapta hayvancılık yapılır. İlçe merkezi Af- yon-Konya demiryolunun kuzeyinde Akarçay vadisinde kurulmuştur. İl merkezine 22 km mesafededir. Merkez ilçeye bağlı bucak iken 9 Mayıs 1990’da 3644 sayılı kânunla ilçe oldu. Dazkırı: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 16.258 olup, 6677’si ilçe merkezinde, 9581’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 16 köyü vardır. İlçe toprakları Batı Toroslar’ın kuzeydoğu uzantıları ile engebelenmiş olup, batısında Beşparmak Dağları yer alır. Acıgöl’ün bir bölümü ilçe sınırları içinde kalır. Beşparmak Dağları ile Söğüt Dağları arasında Dazkırı Ovası yer alır. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, şekerpancarı ve haşhaştır. Hayvancılık ekonomik açıdan önemli gelir kaynağıdır. En çok koyun, keçi ve sığır beslenir. Ev tezgahlarında halı ve kilim dokumacılığı yaygındır. İlçe topraklarında tuz, sülfat ve linyit yataklan vardır. İlçe merkezi Denizli-Afyon kara ve demiryolu üzerinde kurulmuştur. Gelişmemiş küçük bir yerleşim merkezidir. 1959’da ilçe olmuştur. İl merkezine 237 lfm mesafededir. İlçe belediyesi 1958’de kurulmuştur.
Dinar: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 90.952 olup, 34.990’ı ilçe merkezinde, 55.962’si
AFYONKARAHİSAR
köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 35, Dombayova bucağına bağlı 13, Haydarlı bucağına bağlı 15 köyü vardır. Yüzölçümü 1286 km2
olup, nüfus yoğunluğu 71 ’dir. İlçe topraklarının doğusu dağlık, batısı ise genelde düzlüktür. Kuzeydoğusunda Kumalar dağı, batısında Karakuş dağları yer alır. Dağlardan kaynaklanan suları Kufi çayı toplar Dinar ovası bu çaya karışan Suçıkan deresinin taşıdığı alüvyonlu topraklardan meydana gelmiştir. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Ovada yetiştirilen başlıca tarım ürünleri şekerpancarı, buğday, arpa, haşhaş ve baklagillerdir. Dağlık’bölgelerde hayvancılık yapılır. Mermer işleme, un ve tuz üretimi, tarım aletleri ve mobilya atölyeleri başlıca küçük sanayi kuruluşlarıdır. İlçe merkezi Afyon-Denizli karayolu üzerindedir. Eski bir yerleşim merkezi olan Dinar, Frigyalılara başkentlik yapmıştır. Daha sonraki asırlarda da ticârî ve dînî bir merkez olmuştur. Nahiye iken Cumhuriyetten sonra ilçe merkezi haline getirildi. İl merkezine 93 km mesafededir. Nüfus bakımından merkez ilçeden sonra Afyon’un en büyük ilçesidir. İlçe belediyesi 1908’de kurulmuştur. Emirdağ: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 55.543 olup, 21.144’ü ilçe merkezinde, 34.399’u köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 37, Davulga bucağına bağlı 19, Ümraniye bucağına bağlı 16 köyü vardır. İlçe topraklan dağlar ve platolardan meydana gelir. Güney ve güneydoğusunda Emirdağ, kuzey ve doğusunda platolar yer alır. Dağlardan kaynaklanan suları Sakarya nehrine katılan küçük akarsular toplar. Düzlükler bu akarsu vadilerinin genişlediği yerlerde yer alır. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri arpa, üzüm, buğday, şekerpancarı ve patates olup, ayrıca az miktarda nohut, fasülye, soğan, elma, vişne ve haşhaş yetiştirilir. Yüksek kesimlerde hayvancılık başlıca gelir kaynağıdır. En çok koyun ve sığır beslenir. İlçe merkezi Emirdağ eteklerinde bir akarsu vadisinde kurulmuştur. Eskişehir-Konya karayolu ilçe merkezinden geçer. İl merkezine 83 km mesafededir. Eski ismi Aziziye olup, 1932’de Emirdağ olarak değiştirilmiştir. İlçe belediyesi 1887’de kurulmuştur. Evciler: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 10.375 olup, 5576’sı ilçe merkezinde, 4799’u köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 7 köyü vardır. Toprakları genelde düz olup, Dinar Ovası ile Çivril Ovalarının birleştiği noktada yer alır. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri şekerpancarı, buğday, arpa, haşhaştır. Hayvancılık ekonomik açıdan önemlidir. Küçük
baş hayvan ve sığır beslenir. İlçe merkezi ovanın orta kısmında kurulmuştur. Afyon-Denizli kara ve demiryolu ilçe topraklarından geçer. Afyon- Denizli karayolundan ayrılan bir yolla ulaşımı sağlanır. Dazkırı ilçesine bağlı bir bucak iken 1990’da ilçe haline getirildi. Hocalar: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 17.216 olup, 2730’u ilçe merkezinde, 14.486’sı köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 20 köyü vardır. İlçe topraklan genelde dağlıktır. Batısında Çatma Dağı, kuzeyinde Ahır dağı yer alır. Bu dağların arasında Sandıklı ovasının uzantıları olan düzlükler yer alır. Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri şekerpancarı, haşhaş, vişne, buğday ve patatestir. Dağlık bölgelerde küçükbaş hayvan besiciliği yapılır. İlçe merkezi ovanın kuzey ucunda dağların eteklerinde kurulmuştur. Ba- naz ile Sandıklı İlçelerini bağlayan karayolu üzerindedir. Sandıklı ilçesftıe bağlı bucak iken, 1990’da ilçe merkezi haline getirildi. İhsaniye: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 30.034 olup, 2253’ü ilçe merkezinde, 27.781’i köylerde yaşamaktadır. Merkez ilçeye bağlı 35 köyü vardır. Yüzölçümü 909 km2 olup, nüfus yoğunluğu 33’tür. İlçe toprakları alçak dağlarla çevrili bir platodan meydana gelir. Ekonomisi tanm ve hayvancılığa dayanır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, patates, şe- kerpancart ve ayçiçeği olup, aynca az miktarda vişne, elma, baklagil, haşhaş ve üzüm yetiştirilir. Hayvancılık önemli geçim kaynağı olup, koyun ve sığır beslenir. İlçe topraklarında mermer yatakları vardır. İlçe merkezi Kütahya-Afyon demiryolu kıyısında kurulmuştur. Gelişmemiş, köy görünümünde bir yerleşim merkezidir. İl merkezine 36 km mesafededir. İlçe belediyesi 1959’da kurulmuştur. İscehisar: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 22.143 olup, 10.071 ’i ilçe merkezinde, 12.072’si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 14 köyü vardır. İlçe toprakları genelde düz olup, Afyon Ovasında yer alır. Kuzeyini Emir Dağlarının uzantıları engebelendirir. Seyitler barajının bir bölümü ilçe sınırları içinde kalır. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tanm ürünleri şekerpancarı, haşhaş, buğday, arpa ve baklagillerdir. Hayvancılık ekonomik açıdan önemli gelir kaynağıdır. Yüksek kesimlerde küçükbaş hayvan besiciliği yaygındır. İlçe merkezi Afyon- Ankara karayolu üzerindedir. İl merkezine 24 km mesafededir. Kızılören: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 14.696 olup, 3876’sı ilçe merkezinde, 10.820’si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 10 köyü vardır. İlçe toprakları genelde düz
Yeni Rehber Ansiklopedisi 211
dür. Batısında Akdağ olan ilçe topraklan, Sandıklı Ovasının güneyinde yer alır. Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, nohut, haşhaş, şekerpancarı, vişne ve patatestir. Yüksek kesimlerde küçükbaş hayvan besiciliği yapılır. İlçe merkezi Akdağ eteklerinde kurulmuştur. Afyon-Antalya karayolu ve Afyon-Isparta demiryolu ilçe merkezinin doğusundan geçer. Sandıklı ilçesine bağlı bir köy iken, 1990’da ilçe hâline getirildi. Sandıklı: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 57.250 olup, 22.359’u ilçe merkezinde, 34.891’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 33, Karadirek bucağına bağlı 11 köyü vardır. İlçe toprakları orta yükseklikte düzlüklerden meydana gelir. Bu düzlük dağlarla kuşatılmış olup, kuzeyinde Ahır Dağı, doğusunda Kumalar Dağı, güneybatısında Akdağ, batısında ise Çatma Dağı yer alır. Sandıklı Ovasının denizden yüksekliği 1000 metredir.* İlçe topraklarını Hamam ^ayı sular. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım irünleri şekerpancarı, buğday, nohut, haşhaş, elma, işne, patatestir. Hayvancılık önemli gelir kaynardır. İlçe merkezi Sandıklı Ovasında Afyon-An- ılya karayolu üzerinde kurulmuştur. Afyon-Is- arta demiryolu ilçe merkezinden geçer. İl mer- ezine 62 km mesafededir. İlçe belediyesi 1869’da urulmuştur. Sinanpaşa (Sincanlı): 1990 sayımına göre »plam nüfusu 52.206 olup, 5503’ü ilçe merke- nde 46.703’ü köylerde yaşamaktadır. Merkez ıcağa bağlı 35 köyü vardır. Yüzölçümü 859 km2
up, nüfus yoğunluğu 61’dir. İlçe toprakları ge- :1de dağlıktır. Kuzeyinde İlbulak Dağı, güne- nde Ahır Dağı yer alır. İlçe topraklannın orta- ıda yer alan düzlük Sincanlı Ovası olarak ad- ıdırılır. Bu ovayı Aksu Çayı sular. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım inleri şekerpancarı, buğday, arpa, patates, elma, ine baklagiller ve soğandır. Hayvancılık önem- ;elir kaynakları arasındadır. İlçe topraklarında yit yatakları vardır. İlçe merkezi Sincanlı Ovada kurulmuştur. İl merkezine 32 km mesafede- Merkez ilçeye bağlı bir bucak iken, 1953’te il- 3İdu. İlçe merkezi gelişmemiş küçük bir yerle- ı merkezidir. İlçe belediyesi 1948’de kurul- ştur. Sultandağı: 1990 sayımına göre toplam nü- 122.921 olup, 5590’ı ilçe merkezinde, 17.33l’i lerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 13 ü vardır. Yüzölçümü 709 km2 olup, nüfus yoluğu 32’dir. İl toprakları genelde dağlıktır. Kuzeyinde rdağları, güneybatı kesiminde Sultan Dağları ılır. Akşehir Gölü ve Eber Gölünün bir bölü
mü ilçe sınırları içinde kalır. Dağlardan kaynaklanan sular, bu göllere dökülür. Dağlar arasında geniş düzlükler vardır. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, elma, patates, şekerpancarı, vişne, haşhaş, ayrıca az miktarda soğan, baklagiller ve üzümdür. Hayvancılık ekonomik açıdan başlıca gelir kaynakları arasında yer alır. İlçe merkezi Afyon-Konya karayolu üzerinde, Sultan dağının eteklerinde kurulmuştur. Eski ismi İshaklı’dır. Gelişmemiş küçük bir yerleşim merkezidir. İl merkezine 68 km mesafededir. Bolvadin kazasına bağlı bucak iken, 1958’de ilçe oldu ve belediyesi aynı yıl kuruldu. Şuhut: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 48.260 olup, 12.982’si ilçe merkezinde, 35.278’i’ köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 37 köyü vardır. Yüzölçümü 1182 km2 olup, nüfus yoğunluğu 41 ‘dir. İlçe toprakları genelde düzdür. Batısında Kumalar Dağı, ortasında Şuhut Ovası yer alır. İlçe topraklarını Kali Çayı sular. Kali Çayı üzerinde kurulan Selevir Barajı’nın arkasında sûnî bir göl meydana gelmiştir. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri, şekerpancarı, buğday, patates, arpa, nohut ve haşhaş olup, ayrıca az miktarda elma, vişne, soğan, mısır, üzüm ve fasülye yetiştirilir. Hayvancılık ekonomik açıdan önemli gelir kaynakla- rındandır. İlçe merkezi Kali Çayı vadisinde kurulmuştur. İl merkezine 26 km mesafededir. Gelişmemiş bir yerleşim merkezidir. 1946’da ilçe oldu ve aynı sene belediyesi kuruldu. Târihî Eserler ve Turistik Yerleri Afyon, beş bin senelik bir yerleşim merkezidir. Târihî eserler bakımından çok zengindir. Hitit ve Frigyalılara âit târihî kalıntılar, Selçuklu ve Osmanlı devrine âit zengin eserler vardır. Kaplıcaları dolayısıyla turizm bakımında da hareketlidir. Târihî ve turistik eserlerinden bâzıları şunlardır : Afyon Kalesi: Afyon Kalesini Etiler yapmış ve Frigyalılar tâmir ettirmişlerdir. Kale savunma bakımından olduğu gibi manzarası ve heybeti bakımından da göze çarpıcıdır. Kale 226 m yükseklikte dik, sivri ve kayalık, çıkılması zor bir tepe üzerindedir. Kartal yuvasını andıran bu kalenin kara ile irtibatı çok azdır. Kaleye kayaların oyulması ile yapılmış bir basamak ile çıkılır. Çıkarken, Etiler ve Frigyalılara ait eserlere rastlanır. Kale, iç ve dış kale olmak üzere iki kısımdır. Kalenin en tepesinde “Kız Kalesi” vardır. Selçuklu Sultanı Alâeddîn Keykûbat burada câmi, ambar, cephânelik ve su sarnıcı yaptırmıştır. Selçuklu Devlet Hazînesi bu kalede saklanırdı.
Rehber Ansiklopedisi 212
Kale M.Ö. 1350 senesinde Hitit Kralı MursilII tarafından Arzava Savaşı sırasında yaptırılmıştır. Başta Selçuklular ve Osmanlılar zamânında olmak üzere bir çok defâ tâmir ettirilmiş ve ilâveler yapılmıştır. Kaleye asırlar boyunca çeşitli isimler verilmiştir. Akreonos, Karahisar isimleri bunlardan en çok duyulanlarıdır. Bugünkü ismi Afyonkarahisar Kalesidir. Kalede en mühim tâmirât ve ilâveleri Alâeddîn Keykubat’ın emri ile lalası Bed- reddîn Gühertaş yaptırmıştır (1325). Osmanlı devrinde Sultan İkinci Selim Han emriyle 1553’te Mahmûd Bey yeniden tâmir ettirmiştir. Bugün’Kız Kalesi ve sarnıç dışındaki önemli yerleri yıkıktır. Kaleye güneyindeki sarp patika ile çıkılır. Demir Kale: İhsaniye’ye 8 km uzaklıktaki Demirli köyünün kuzeyinde bulunur. Frigyalılar zamânında dağların içten ve dıştan kesilmesiyle yapılan güney duvarları bir depremde yıkılmıştır. Gezler Kalesi: Sincanlı’ya 13 km uzaklıkta Gezler köyündedir. Günümüzde yıkık bir durumdadır. Sandıklı Kalesi: Sandıklı yakınlarında 1325’de Germiyanoğlu Birinci Yâkub Bey tarafından yaptırılmış olup, günümüzde kaleden bir duvar kalmıştır. Toprakkale: Şuhut’a 6 km uzaklıktaki Senir köyü yakınlarındadır. 2000 metre yükseklikte bir tepenin üzerindedir. Günümüze yıkıntıları kalmıştır. Ulu Câmi: Selçuklu devrinin şehirdeki en önemli eseridir. Selçuklu vâlisi Sâhib Ata Fah- reddîn Ali’nin oğlu Nusreddîn Haşan Bey tarafından 1273 târihinde yapılmıştır. Mîmân Emirhac Beydir. Câminin içindeki nakışlar Nakkaş Mahmûd oğlu Hacı Murad’a âittir. Sonra yapılan tâmirâtta ilk şekil muhâfaza edilmiştir. Ulu Câmi (Câmi-i Kebîr), tavanı düz ve 40 ağaç direklidir. Ağaçtan yapılmış minber ve mih- râbı Selçuk stilindeki işlemelerle süslüdür. Ahşap câmiler içerisinde en önemlisidir, damı topraktır. Kuyulu Câmii ve Minâresi: Selçuklu devrinin güzel eserlerinden biri olan bu câminin minâresi mineli tuğla ile yapılmıştır. Ak Mescid: 1397’de Ketencioğlu Hacı Ham- za tarafından yaptırılmış olup kesme taştandır. Tek şerefeli minâresi tuğladandır. Arasta Mescidi: 1355’te Hacı İsmâil bin Mehmed tarafından yaptırılmış olup, dükkânlarla çevrili olduğundan, Arasta Mescidi diye meşhûr olmuştur. Kare biçimindedir. Minâresi kısa ve tek şe- refelidir. Câminin kubbesi dört duvar üstüne oturtulmuştur. İmâret Câmii: Çarşı içinde, sadrazam Gedik Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. 1795’te tâ
AFYONKARAHİSAR
mir görmüştür. Ters T biçiminde ve kesme taştandır. Kâbe Mescidi: Çavuşpaşa mahallesinde olan câmi, 1397’de Hacı Mehmed bin Yûsuf tarafından yaptırılmıştır. Kâbe ölçülerinde yapıldığı için bu adla anılır. Duvarları bazalt taşındandır. Mihrab- daki alçı kabartmalar ilgi çekicidir. Kubbeli Mescid: 1330’da Germiyanoğulları zamânında Hacı Ali bin İdris tarafından yaptırılmıştır. Kapısı ve Arapça kitâbesi önemlidir. Kesme taştan kare biçiminde yapılmıştır. Mısrî Câmii: 1483’te Sakkancıoğlu Evliyâ Kâsım Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kesme ve moloz taştandır. İki büyük kubbeyle örtülüdür. Mihrabında mâvinin çeşitli tonlarında çiniler vardır. Minberi mermerdendir. Câminin yanında Ak- şemseddîn’in halîfesi Abdürrahîm Karahisarî’nin türbesi vardır. Ot Pazarı Câmii: 1590’da Tellalzâde Süleyman Çavuş yaptırmıştır. Yıkılan minâresi 1958’de yeniden yapılmıştır. Kesme taştan ve kare biçimindedir. Minâresi tek şerefelidir. Mihrâbı sonradan yapılmış ve beyaz mermerle kaplıdır
Mevlevî (Türbe) Câmii: 710 senesinde İslâm akınları sırasında yapılmıştır. 1844’te Sultan Abdülmecîd Han ve 1905’te Sultan İkinci Abdülhamîd Han tarafından tâmir ettirilmiştir. İçinde Mevlevî şeyhlerine âit türbler vardır. Yeni Câmii: 1711’de Hacı Abdi Çavuş tarafından yaptırılmıştır. 1839’da Süleyman Şerif Paşa tarafından onarılması üzerine, Yeni Câmi adını almıştır. Kesme taştan, kare biçimli ve tek kubbelidir. Şerefeli minâresi tuğladandır. Yukarı Pazar Mescidi: Yukarı Pazar Mahallesinde 1264’de Karamanoğlu Yûsuf Bey tarafından yaptırılmıştır. 1465’de Turgut bin İsmâil tâmir ettirmiştir. Sultandağ Çarşı Câmii: 1458’de yaptırılmıştır. Sonradan yıkılan câmi, 1914’de aynı temeller üzerine yeniden inşâ edilmiştir. Tek şerefeli minâresi tuğladandır. Şuhut Kubbeli Mescidi: 1374’te Hamido- ğulları’ndan Hızıroğlu Emir İbrâhim tarafından yaptırılmıştır. 1863’teki depremde yıkılmış ise de 1864’te yeniden yapılmıştır. Bolvadin Rüstem Paşa Câmii: Sadrâzamv Rüstem Paşa tarafından, Mîmâr Sinân’a yaptırılmıştır. Sultan Abdülmecîd Han zamânında tâmir görmüştür. Üzeri sekiz pencereli bir kubbeyle örtülü olup, kalem işi süslerle bezenmiştir. Sincanlı Sinan Paşa Câmii: 1525’te Lala Sinan Paşa tarafından yaptırılmıştır. Minâresi tek şerefelidir. İki büyük kubbesi vardır. Bahçesinin kuzeyinde Lala Sinan Paşanın türbesi vardır.
Yeni Rehber Ansiklopedisi 213
AFYONKARAHİSAR
Sandıklı Ulu Câmi: 1378’de Aydemir bin Abdullah el-Necip tarafından yaptırılmıştır. 1526’da Abdullah bin Mustafa tâmir ettirmiştir. Kale biçiminde olup, kalın duvarları moloz taşlarla örülmüştür. Minâresi tek şerefelidir. Şuhut Ulu Câmi: 1415 ’te Hamza Paşa tarafından yaptırılmıştır. 1862’de tâmir görmüştür. Duvarları kesme taştandır. İçinde 4 sıra 16 mermer sütün bulunmaktadır. Gedik Ahmet Paşa Külliyesi: Câmi, medrese ve hamamdan meydana gelen külliye 1472’de yapılmıştır. Beş kemerli bir revakla başlayan mihverde çift kubbeli, mihrab kubbesinin duvarları iki yan eyvanla genişletilmiş bir yapıdır. Patlıcan moru çinilerle süslenmiş burma minâresi, Türk mîmârîsinin şâhâne bir eseridir. Döğer Kervansaray: İhsâniye ilçesi yakınında olup, eski Halep yolu üzerindedir. Sultan İkinci Murad Han devrinde yapılmıştır. İki bölümlü ve iki katlıdır. Osmanlı devrinin ilk mîmârî izlerini taşır. Egret Hanı: Afyon-Kütahya yolu üzerindedir. 1278’de yapılmış olmasına rağmen, Selçuklu kervansaraylarına benzememektedir. Son yıllarda tâmir edilmiştir. Sâhib Atâ Kervansarayı: Sultandağı ilçesinde Çarşı Câmii yanındadır. 1249’da Selçuklu Emiri Sâhip Atâ Fahreddîn Ali tarafından yaptırılmıştır. İshaklı Kervansarayı olarak da anılır. Bahçesinde iki katlı köşk mescidi bulunmaktadır. Kervansaray beşik tonozlarla örülmüştür. Taşhan: Çay ilçesindedir. Ebü’l-Mücâhid Yûsuf Han tarafından yaptırıldığından, bu isimle de anılır. Kare biçiminde olan han, 1278’de inşâ edilmiştir. Çifte Hamam: Sultandağı ilçesinde, Sâhib Atâ Kervansarayının yanındadır. Kadın ve erkek hamamları yan yana olduğu için bu isimle anılmıştır. Günümüzde yıkık durumdadır. Kasımpaşa Hamamı: Mısrî Câmiinin bir vakfı olarak 1475’te Tûtî Mezâkoğlu Kâsım Paşa tarafından yaptırılmıştır. 1967’de Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tâmir ettirilmiştir. Altınöz Köprüsü: Cirit Kayası eteğinde, Akarçay üzerindedir. Akkoyunlu beylerinden İlyas bin Oğuz tarafından yaptırılan köprü, altı kemerlidir. 1861’de tâmir edilmiştir. Kırkgöz Köprüsü: Bolvadin’in 6 km güneyinde Akarçay üzerindedir. Selçuklu devrina âit olan bu eser, Mîmâr Sinân tarafından tâmir edilmiş ve ilâveler yapılmıştır. Hititlere âit eserler: Afyon Müzesi ve Kalesinde ve muhtelif yerlerde Hititlerle ilgili zengin eserler vardır. Frigyalılara âit eserler: Ayazin köyünde yüzlerce Frig mezarı odası, oyma tabut ve meskenler, Avdalaz ve Köşnüş kalesi, Demirli, Döger ve Le
Yeni Rehber Ansiklopedisi 214
ğen köyleri civarında kaleler, kuyu, mağara ve mezarlar. Arslantaş ve Yılantaş mezar odası. İhsaniye, Maltaş, Arslankaya, Yılankaya ve Kapı- kayalar adıyla anılan kaya anıtlar. Romalılara âit eserler: Ayazinler Metropolisi kayaya oyulu kilise (9-11. asırlara âit). Çavdarlı Höyükten Roma ve üstünde de Osmanlı devrine âit eserler çıkarılmıştır. Emirdağ’m 10 kilometre doğusunda Hisarköy yakınlarında Romalılara âit “A Morium” kentinin kalıntıları vardu. Şuhut’ta Romalıların “Syna- da” kentine âit kalıntılar. Dinar’da Roma devrinin “Apameia” şehrinin kalıntıları vardır. Müzeler, Arkeoloji Müzesi: Kalkolitik, Hitit, Frigya, Lidya, Roma ve Bizans devirlerine âit eserler vardır. Gedik Ahmet Paşa Külliyesinin Taş Medresesinde sergilenmektedir. Bu müze Orta Anadolu’nun en zengin müzesidir. Türk-İslâm Eserleri Müzesi: Bölgenin eski giyim eşyâları ile el sanatlarını sergilemektedir. Müzenin “sikke kolleksiyonu” çok zengindir. Müze, bölgenin târihini aydınlatacak değerdedir. Bolvadin evleri, tarih ve kültür hazînesidir. Afyon Müzesi: 1933’te kurulmuştur. Sekiz bin ciltlik kitaba sâhiptir. Müze dört kısımdır Birinci kısım olan seramikler salonunda Hitit, Frig ve Roma çağından kalma zengin çanak ve çömlekler bulunmaktadır. Klasikler salonunda heykeller, meskûkât salonunda para kolleksiyonu, etnografya salonunda Kur’ân-ı kerîmler, levhalar, silahlar, kostümler, el işleri ve kapkacak teşhîr edilmektedir. Kurtuluş Savaşı Müzesi: Başkomutanlık Meydan Muhârebesine sahne olmuş olayları dile getiren resim, tablo, harb malzemesi ve arşivi ile dolu olan bu müze eski belediye binâsında kurulmuştur. Zafer Anıtı: 27 Ağustos 1922’deki Afyon’un düşmandan (Yunan saldırısından) kurtuluşunu canlandıran bu anıtı, 1936 senesinde AvusturyalI hey- keltraş Krippel yapmıştır. Kocatepe Anıtı: 1953 senesinde, Kocatepe’de Başkumandanlık Meydan Muhârebesinin yapıldığı yerde yaptırılmıştır. Kaplıcaları: Bu ilimizin sıcak su kaplıcaları Türkiye’de ve milletlerarası çapta meşhurdur. Romalılardan önce de bu kaplıcalar bilinmekteydi. Türkiye mâden ve kaplıcalar bakımından zengin bir ülke olup, bilinen kaplıca ve mâden suyu 1500’den fazladır. Selçuklu ve Osmanlılar Anadolu’da ve yayıldıkları her yerde hamamlar yapmışlar ve kaplıcaların etrâfmda tesisler kurarak bu şifâlı sulardan bölge halkınln istifâdesini temin etmişlerdir. Afyon’daki meşhur kaplıcalar: Gazlıgöl: Afyon’a 21 km uzaklıkta Hamam Köyü’ndedir. Şifalı içme suları ile meşhurdur. Ro
 G E H l
matizma, siyatik, bel ve sırt ağrıları, nevralji ve kadın hastalıklarında banyolar; mîde, böbrek rahatsızlıklarına ve safra kesesi taşlarına ise içmeler iyi gelir. Bu kaplıcaya yakın Uyuz ve Çoban pınarları bu suyun sızıntılarıdır. Geçek: Afyon’a 18 km uzaklıkta Araplı Dereye yakındır. Eski Hamam (Büyük Hamam), Çelikli veya Kapıaltı ismi ile anılır. Küçük Hamam ise, Kükürtlü veya Hacethâne adları ile bilinir. Kaplıcanın 68 odası, kamp kurulmaya müsâit yeri vardır. Banyo tedâvisi ile kadın hastalıkları, nevralji, romatizma, kırıklar ve metabolizma bozuklukları, cild ve sinir hastalıkları için faydalıdır. İçme tedâvisi ise müzmin nezle ve boğaz iltihâbı- na iyi gelir. Ömerli: Afyon’a 16 km mesâfededir. Suyun sıcaklığ 54 derecedir. Kaplıcada bulunan kabir taşında Ömer Dede isimli ermiş bir çobanın âsâsı ile yeri kazarak bu kaynağın bulunduğu yazılıdır. Kaplıcanın 42 odası ve iki umûmî havuzu vardır. Banyo tedâvisi kadın hastalıkları, nevralji, romatizma, kırıklar ve metabolizma bozukluğuna iyi gelmektedir. Hüdâî: Türkiye’nin dünyâca ünlü kaplıcala- rmdandır. Sandıklı ilçesine 9 km uzaklıktadır. Çok yüksek derecede radyoaktiviteye sâhiptir. Şifâ tesiri çok yüksektir. Kaplıcanın 32 odası, 9 adet umûmî havuzu, iki çamur banyosu ve iki tabiî saunası vardır. Banyo tedâvîsi romatizma, siyatik, böbrek ve kadın hastalıklarına iyi gelir. Çamur banyosu her türlü romatizma, nefrit, kırık- çıkık, çocuk felci, nevralji ve kadın hastalıklarına iyi gelir. Heybeli: Bolvadin’e 30 km uzaklıktadır. Doğu, Batı ve Heybeli olmak üzere üç kaynağı vardır. İçme tedâvisi barsak ve mîde rahatsızlıklarına faydalıdır. Banyo tedâvisi romatizma, nevralji, nefrit, kadın hastalıklarına iyi gelmektedir. Diğer kaplıcaları ise; Kaya Hamamı, Uyuz Hamamı, Kınık Ilıcası ve Bülgüldek Hamamıdır. Kaplıcaların çoğu ve Afyonkarahisar mâden suyu Hititlerden beri bilinmektedir. Mâden suları: Afyon sıcak su kaplıcaları ve mâden suları ile meşhurdur. Türkiye Kızılay Derneği tarafından işletilen Afyonkarahisar mâden suyu, asırlar önce “ekşi su” olarak tanınırdı. 1900 senesinde Belçikalı bir doktor bu suyun şifâlı olduğunu Sultan İkinci Abdülhamîd Han’a bildirmiş ve gerekli tahlillerden sonra 1903 senesinde bir ferman ile bu su işletmeye açılmıştır. Londra Mâden Sulan Fuan’nda altın madalya kazanmıştır. Bu su dünyâda eşi bulunmayan bir özelliktedir. Mâden suyu Afyon’a 23 km uzadıktaki Gaz- lıgöl’de çıkar. Sıcak ve soğuk olarak iki çeşittir. Mesîre yerleri: Afyon’da Geçek Kaplıcası bölgesi, Keltepe yakınlarındaki Muttalip Bağlan,
Sandıklı yakınlarındaki Soğuk Pınar ve Yeşil De- pir köyü çevresi halk tarafından sevilen mesîre yerleridir. Afyon eski bir Türk vatanı olup, târihî eserleri, kalesi, kaymak şekeri, haşhaşı, kaplıca ve mâden suları ile turizm için gerekli bütün şartları üzerinde taşıyan târihî bir ilimizdir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir